KADINLAR

Yoktan var eyleyen Allah, Âdem babamızı yarattı
Cennette yaşayan Âdem nimetler içinde rahattı
Tek başına yaşarken hep, üzüntüyle öylece yattı
Uyandı Havva’yı gördü, yaşamda mutluluğu tattı
Resul Muhammed Mustafa, kadının hakkını savundu
Kızlar canlı gömülürken, gözyaşını toprağa sundu
Hira’dan Kâbe’ye bakıp, Rahman’a yalvarıp avundu
Kızlar, hanımlar, anneler, Hak dini İslam’la korundu
Evlenen gelin ve damat, gerçek saadetle tanışır
Adam yorgun düşse dahi, kadın ondan fazla çalışır
İhtiyaç duyduğu anda eşine yardıma yarışır
Gençlikte ve yaşlılıkta, gecesi gündüze karışır
Evin geçimi ondadır, meşakkatle ayakta tutar
Ufak tefek tatsızlığı sanki duymamış gibi yutar
Doğacak neslin kalesi, çocuklar anneye minnettar
Evlat ayrımı yapana, ilim sahibi versin ihtar
Eşin, kızın, kız kardeşin, Mevla’nın kutsal emaneti
Onlar emsalsiz hazine, zalimler yapar ihaneti
Derdinden kan bile kussa der; içtim kızılcık şerbeti
Rahmandan yardım isteyin, ömrünüz değil ki eğreti
Ocakta pişirir aşı, herkesin karnını doyurur
Ailesi mutlu ise kadının gönlündeki sürur
Yaratan Rabbe şükredip, kalbi neşe içinde durur
Kimseye muhtaç değilse, hayatındaki kutlu gurur
Analar cennet kapısı, ziyan görmez kimse elinden
Sözleri baldan ziyade, ilaç damlar şifa dilinden
Kadın iki dünya gül’ü, mesulüz saçının telinden
Onlar emsalsiz mücevher, koruyalım zulmün yelinden
Kadınlara el kaldıran cezanı nasıl çekeceksin?
Yarın hesap vereceğiz mahkemede ne diyeceksin?
Hele canını yakmışsan ağır bedel ödeyeceksin
Sonsuz yurdun cehennemde yana yana eriyeceksin.