Sosyal medyada bir video bugünlerde izlenme rekorları kırıyor.

Video Kastamonu’da çekilmiş.

Güneydoğu’da 40 yıldır vatanı bölmek isteyen PKK  terör örgütü ile mücadele ederken şehadet şerbeti içen Kastamonulu bir şehidin cenaze töreni…

Al bayrağa sarılı tabutun önünde 5 yaşında bir kız çocuğu… Şehit babasının tabutuna sarılarak ağlıyor…

Sonra tahminen iki yaşındaki şehidin diğer erkek çocuğu annesinin kucağında ağlamaklı ve titrek bir sesle “Anne babam bu mu?” diye soruyor. İzleyenlerin adeta yürekleri dağlanıyor.

Tv.366’da gazeteci İrfan Salcı, program konuğu Kastamonu Belediye Başkan Adayı Hasan Baltacı’ya soruyor. “Daha önceden HDP’den milletvekili adayı olmuş ve 2023 yılında CHP Kastamonu İl Yönetiminde Basın ve Halkla İlişkilerden sorumlu başkan yardımcılığı yapan bir kişiyi neden bir süre önce il yönetiminden çıkardınız? HDP ile bir bağınız ya da bir gönül bağınız varmı?”

- Hasan Baltacı cevap veriyor “Bu soruyu neden sorduğunuzu anlayamadım! HDP yada DEM Parti’de siyaset yapan birisi CHP’ye katılmış olamaz mı? Biz partiye üye olan  hiç kimsenin adli siciline bakmıyoruz!” evet aynen bu cevabı veriyor.

Videonun hemen devamında dönemin HDP Milletvekili Pervin Buldan’ın bir açıklaması “PKK bir terör örgütü değildir!”

Afyon’da Hasan Baltacı için “Hırsızlar dışarı” diye bağıran partisinin grup başkanvekili ve milletvekili Burcu Köksal

“Ben seçilirsem DEM Partililer Afyon Belediyesi’nden içeri giremez” diye açıklama yapıyor. Genel başkanı Özgür Özel, “Burcu hanımın dili sürçtü” diye düzeltmeye çalışıyor. Burcu hanım “Dilim falan sürçmedi açıklamamın arkasındayım” diyerek önceki dediklerini tekrarlıyor.

Sonra CHP’nin gölge genel başkanı İstanbul adayı Ekrem İmamoğlu topa giriyor. “Ya kendine yeni bir iş bulacaksın yada başka partiye” diyerek Burcu hanıma kapıyı gösteriyor.

Sonra Burcu Köksal’ı hedef alan Diyarbakır CHP İl Başkanı Abdullah Atik, “O seviyesiz kadın bizden özür dilesin, halkın içine çıkamıyoruz!” açıklamasını yaptıktan sonra partisinden istifa ediyor.

Kastamonu CHP İl yönetimine Hikmet Erbilgin ile Hasan Baltacı’nın bizzat kendilerinin üye yaptığı HDP’li şahsı belediye seçimleri yaklaştığı bir dönemde yine bizzat kendileri tarafından parti yönetiminden çıkartılıyor!

Şimdi soru şu; Kastamonu Belediyesi’ni yönetmeye talip olan Hasan Baltacı, 40 bin vatan evladını katleden PKK’ya yada onun sözcüleri olan HDP veya DEM Partililere neden mesafeli duramıyor?

-Yarın seçildiği  zaman belediyeye HDP’li veya DEM Partilileri almayacağım, diye neden diyemiyor?

Eski EMEP’lilerin, HDP’lilerin  veya yeni DEM Partililerin tıpkı Hikmet Erbigin ve Hasan Baltacı gibi aşırı marjinal grupların CHP’nin içine sızdıklarını ve bu sızma operasyonun da bir proje olarak devam ettiğini ibretle izlemeye devam ediyoruz…

Siyasetçilerin sesinin bu kadar yükseldiği bir süreçte,   gölgede  kalmaması için  çok önemli bir konuyu hatırlatmadan geçemeyeceğim.

-GALİP BEYİN SON TANGOSU!

31 Mart yerel seçimlerinin tüm heyecanı ve tartışmaları devam ederken belediye cenahından bir haber geldi. Bu konuyu İyi Parti adayı Kadir Yalçın  gündeme getirdi ve dalga dalga kamu oyunda yayılıyor…

Koltukta bir haftası kalan Belediye Başkanı Galip Bey, giderayak önceden gereksiz bir hamle ile  ihaleden aldığı Özel Uğurlu Hastanesi’nin ruhsatını  kendisine yakın birilerine pazarlıksız ve ihalesiz bir şekilde satmaya çalışıyormuş! İddia bu.

Kuzeykent’teki arsayı alan iş insanlarına bu ruhsatın seçime bir hafta kala satılmaya çalışması;  kamuoyu tarafından selin önünden kütük kapma yarışı olarak yorumlanıyor. Bilginiz olsun!

Bu iki filmi izlerken aklıma o meşhur “Magusa Türküsü” geldi.

Türkünün hikayesi şöyle; Dördü İngiliz, üçü ise Hintli olmak üzere toplam 7 işgalci asker tarafından süngülenerek öldürülen Ali'nin acılı eşinin yaktığı ağıttır aslında bu türkü; 

“İskeleden çıktım yan basa basa,

 Mağusa'ya vardım kan kusa kusa.

Mağusa limanı, limandır liman,

beni öldüren de yoktur din iman" sözleri çıkar ve Ali o dakika ölür. Ali'nin eşi ise başında "Uyan Ali'im uyan uyanmaz oldun yedi bıçak yarasına dayanmaz oldun" diye feryat figan ederek ağıt yakar.

Bu sözleri duyup oldukça etkilenen çevre halkı ise bu sözlerden yola çıkarak bu üzücü olayın anısını nesilden nesile aktaran bu ünlü Mağusa türküsünü bestelemişlerdir. (YouTube’den dinlemenizi tavsiye ederim)

Eeee bu türkünün Kastamonu ile ne alaka dediğinizi duyar gibi oldum…

Böyle bir süreçte, sadece Kastamonu halkına bu türküyü hatırlatmak istedim. Hepsi o kadar…

GÜNÜN SÖZÜ

“Politikada hiçbir şey kazayla olmaz. Olmuşsa, öyle planlanmıştır.”

                                                                                               (F. D. Roosevelt)