Haydarpaşa Garı’nın saati 12.45’i gösterdiğinde,Adana’dan gelen tren peronlardan birinde durur ve son kara dumanını da bacasından gök yüzüne doğru savurur.
Tarih 1918 yılının 13 Kasım günüdür ve işgal güçlerinin savaş gemileri yavaş yavaş İstanbul Boğazı’na girmektedir.Komuta ettiği Yıldırım Orduları Grubu’nun lağvedilmesi üzerine İstanbul’a gelen Mustafa Kemal,kendisini peronda karşılayan bir müfreze askeri selamladıktan sonra karşısında Dr.Rasim Ferit’i görünce gülümser ve sevgiyle kucaklar.
Gardan çıktıklarında her biri özgürlük kumaşını paramparça eden birer makas gibi ilerleyen düşman savaş gemileriyle karşılaşır.Bu canının en çok yandığı anlardan biridir.
Çanakkale’yi geçilmez kılan bu kahramanın kazandığı zafer,büyük askeri başarı,sarayın ve hükümetin beceriksizliği yüzünden yenilgiye dönüşmüştür.
Adana’dan birlikte geldiği yaveri Cevat Abbas Bey’e”Hata ettim.İstanbula gelmemeliydim,ne yapıp edip Anadolu’ya dönmenin çaresine bakmalı”diye söyler Mustafa Kemal.
Pera Palas Oteli’ne giderek,kendisine bir oda verilmesini ister.Cebinde otelde bir hafta kalacak kadar parası vardır.
İşgal ülkelerinin generalleri de aynı gün otele yerleşip orayı karargaha çevirmektedirler.Bunu bilen Mustafa Kemal Pera Palas’ın salonuna iner onların görebileceği bir koltuğa oturur.Hepsi de karşılarına dikilen bu subayı iyi tanımaktadırlar.
Çanakkaleyi geçilmez kılan komutandır.Rüyalarına giren bu cesur yürek “siz geldiyseniz,ben de burdayım”dercesine tam karşılarında durmakta ve psikolojik savaş uygulamaktaydı.
Mustafa Kemal’in Pera Palas’ta kaldığı bir hafta,Kurtuluş Savaşı’nın ilk cephesidir.
Bir gün Dr.Rasim Ferit ile otururken,İngiliz general yanlarına gelir ve Mustafa Kemal’e Çanakkale’de kendilerini nasıl yendiğini sorar.Uyguladığı askeri stratejiyi öğrenmekte ısrar eder.Bunun üzerine Mustafa Kemal ,doktor arkadaşından kağıt kalem ister.Bir doktorun yanında taşıdığı kağıt elbette ki reçetedir.Mustafa Kemal,İngiliz’leri nasıl yendiğini reçete üzerinde krokiler çizerek anlatır.Çok etkilenen İngiliz general reçeteyi saklamak üzere ister.Ve hiçbir yerde belgesi olmayan şu sözler söylenmiş gibi olur:”Buyrun beyefendi,sizde kalabilir,alabilirsiniz.Sizler için mağlubiyetinizin ikincisini hazırlıyorum.Onun krokisini de birkaç yıl sonra gönderirim.” Diyerek yola çıkmış daha o günlerde ülkemizi işgal eden emperyal güçleri yurdumdan nasıl kovarım diye teşhisi koymuş ve reçeteyi yazmış.
Ulusal kurtuluş mücadelesini ve tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmayı hedeflemiştir.(1)
İstanbul’dan ayrılıp,sırasıyla Samsun’a çıkışı,Havza,Amasya Genelgesi,Erzurum ve Sivas kongreleri …Anadolu yaşayan halkla bütünleşerek Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışı.Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir şiarıyla Millet adına milletle beraber kararlar alarak Sevr Antlaşmasıyla işgal edilen yurdumuzun işgalcilerden kurtarılması ve 29 Ekim 1923 yılında Cumhuriyetin ilanıyla,Türk Ulusunun özgürlüğüne ve bağımsızlığına kavuşması..
Bu topraklarda bağımsızlığa, ulusal birlik ve bütünlüğe, çağdaşlığa, laikliğe, akla ve bilime, özgürlüklere, fırsat eşitliğine, liyakate, kadın haklarına, meclisin ve hukukun üstünlüğüne, barışa ve demokrasiye sahip çıkmak Cumhuriyete sahip çıkmakla başlar.
Cumhuriyet erdemdir,
Cumhuriyet özgürlüktür,
Cumhuriyet adalettir,
Cumhuriyet insan haklarına saygıdır,
Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesidir,
Cumhuriyet aklın ve bilimin egemenliğidır,
Cumhuriyet farklı kültürlere, farklı düşüncelere saygıdır,
Cumhuriyet ortak akıldır,
Cumhuriyet demokratik ve kamusal eğitimdir, Cumhuriyet barıştır,
Cumhuriyet ölüme karşı yaşamayı, yaşatmayı savunmaktır.
Cumhuriyet insana, insanlığa, doğaya, çevreye saygıdır.
Emperyalist işgalcilere ve onların işbirlikçilerine karşı MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ün
önderliğinde Ulusumuzun vermiş olduğu Kurtuluş Savaşı sonunda kurulan Cumhuriyetimizin 100.yıldönümü kutlu olsun.
Cumhuriyet olmazsa bunların hiçbiri olmayacaktır.
Cumhuriyete düşmanlık, bütün bu değerlere düşmanlıktır.
Büyük ATATÜRK;
Sana en çok ihtiyacımız olduğu bu günlerde,
Cumhuriyeti korumak için hepimiz dimdik ayaktayız. .
Türkiye'nin Cumhuriyet Bayramı ,Türkiye Cumhuriyeti’nin yüzüncü yılı kutlu olsun.
Bize bu Cumhuriyeti bırakanlara minnet borcumuz var.Ruhları şad olsun..!
YAŞASIN TÜRKİYE CUMHURİYETİ
(1)Şiirli Yastık,Sunay AKIN