Kağnı kamyonu yendi… Sakarya Meydan Muharebe’sine denk düşen günlerde, kendiliğinden bir ara...

Kağnı kamyonu yendi…

Sakarya Meydan Muharebe’sine denk düşen günlerde, kendiliğinden bir araya gelen halk, “Silah kullanma talimlerine başlar.”

Talimler, bir ay boyunca düzenli olarak devam eder .

O sırada Kastamonu’da bulunan Fransız gazeteci Franklin de Boillon, gördüğü manzaradan o kadar etkilenmiştir ki, Ankara’da gördüğü Mustafa Kemal’e şöyle demekten kendini alamaz;

-“Paşam, bu zaferi siz kazanacaksınız..!”

Savaştan sonra ise gazetesine şu başlıkla haber geçecektir:

-“Kağnı kamyonu yendi..!”(1)

……..

Ben Mehmet Çavuş, Kastamonu’nun Kırkçeşme Mahallesi’nden. Çanakkale’de bir 57. Alay vardı. Öyle bir alay, yedi düvelde yoktur. Bizim mangaya “Yedi Mehmetler Mangası” derlerdi. Manga kumandanımız Balıkesir’li Mehmet Çavuş, neferler; Maraş’lı Uzun Mehmet, Tokat’lı Kara Mehmet, Karaman’lı Deli Mehmet, Bergama’lı Efe Mehmet, Vakfıkebir’li Taka Mehmet, Yozgat’lı Pala Mehmet ve ben Kastamonu’lu Pehlivan Mehmet…

Ne manga idi o manga. Süngüye kalktık mı, dağ yürüyor sanırdı gavur. Conkbayırı’nın dili olsada söylese. O alay gibi bir alay gelmemiştir, her biri arslan yavrusu.

Bir gün mütareke var dediler. Ateş kestik bir günlüğüne. Ölüler, yaralılar toplanacakmış, doğrulduk siperlerden. Biz şehitlerimizi yaralılarımızı topluyoruz, gavurda kendi ölü ve yaralılarını. O sırada bir gavur askeri geldi yanıma cebinden bir şerit metre çıkardı bir şeyler söylüyor ama ben anlamıyorum. Meğer boyumu ölçermiş.

“Yedi Mehmet Mangası” dedim ya. Yedimizinde boyu uzun. Siperlere sığmıyoruz. Namımız almış yürümüş. Onun için ölçermiş boyumuzu.

Mustafa Kemal Fırka Kumandanımız geldi bir gün, siperleri dolaşıyor. Her birimize uzun uzun baktı. Sırtımızı sıvazladı;

-“Allah nazardan esirgesin, Mehmet dediğin böyle olur işte” dedi

Bir gün süngü hücumuna kalkacağız. Helalleşiyoruz birbirimizle, derken bir patlama oldu dağ yıkıldı üstümüze. Kafir toprağın altında lağım patlatmış. Yedi Mehmetler Mangası, Toprağın altında kaldık. Bir kalas parçasının altından çıkardılar beni. Hastanede bacağımı kestiler.

Yanarım o “Yedi Mehmetler mangası’na.” Gidip göremedim ya şimdi bir taş dikmişler Conkbayırı’nın oralara. “Mehmet Çavuş Anıtı” derlermiş. (2)

ÇANAKKALE DESTANDIR !..

“Çanakkale içinde aynalı çarşı

Ana ben gidiyom düşmana karşı

Of gençliğim eyvah”

Çanakkale Cumhuriyetin Ön Sözüdür...

Emperyalizmin çok uluslu birleşik ordularına karşı yapılan bir vatan savunmasıdır.

Birleştiler geldiler. Onlar biz Anadolu’ya ayak bastığımızdan beri geleceklerdi.

Biz bu topraklara geldik geleli her fırsatta denediler.

Yine Çanakkale’de yeniden geldiler.

Önemli olan onların gelmesi değil, önemli olan onları Çanakkale’de ateş ve çelik yağmuru altında yalnızca piyade tüfeği ve süngü ile durduran teknolojiye karşı koyan inanmış iman etmiş insanlar.

Bu topraklar, tarihin başından beri hiçbir zaman istilacılarını bağışlamamıştır. Çanakkale’de de bağışlamadı.

Yıl 1915…

Yer Çanakkale…

O yıl onlarca okul mezun vermedi. Ölümü gördüler, öleceklerini bilerek ölüme yürüdüler.

Anadolu insanının fedakârlığı ve sarsılmaz inancı bu cephede bir vatan yarattı.

Öyle bir savaş ki düşmanlarını bile kendisine hayran bıraktı.

Çanakkale savaşı bir vatan savunmasıdır. Sadece kendi tarihimizin değil, insanlık tarihinin en görkemli kahramanlık destanıdır.

Vatan evlatlarının bağımsızlık ve gelecek uğruna ölüme meydan okudukları yerdir.

Öz yurdunu korumak için mücadele veren bir ulusun, sayı ve maddi açıdan üstünlüğü tartışılmaz emperyalist ülkelerin birleşik ordularını yenerek dünya harp tarihine adını yazdırdığı yerdir.

Çanakkale tarihin en eski uluslarından birinin dirilişi…

Ateşten geçerek, kan içinde, bir daha, uyumamak, benliğini unutmamak, sömürülmemek, ezilmemek, ölmemek üzere yaşama dönüşüdür.

Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının, dedelerimizin Çanakkale’de, Sakarya’da, Dumlupınar’da, Kocatepe’de, vatanın her bölümünde tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulması ve yaşatılması için bu uğurda şehit olan binlerce kahramanın önünde saygıyla eğiliyorum.

RUHLARI ŞAD OLSUN!..(1-2);Kastamonu’nun Çanakkale Kahramanları/Hüseyin Akın