Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye'nin attığı her girişimin küresel çapta saygı gördüğünü ifade ederek "Türkiye artık sadece bölgesel güç değil küresel bir aktör olmuştur. Hem sahada hem masada güçlüyüz" dedi.

Çok şükür, kamuda saltanat devrine son! Kemeri hep vatandaş sıkıyordu birazda kamu sıksın! Çok şükür, kamuda saltanat devrine son! Kemeri hep vatandaş sıkıyordu birazda kamu sıksın!

Bartın'da düzenlenen iftar programına katılan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın "Sıfır Atık" projesinin BM politikası haline geldiğine dikkat çekti. Türkiye'nin her girişiminin küresel çapta saygı gördüğünün altını çizen Bakan Çavuşoğlu, "Cumhurbaşkanımız gece gündüz çalışıyor. Dün de deprem bölgesindeydi. Bugün İstanbul'da çalışıyoruz. Hepimiz her gün Türkiye'nin her bir köşesinde milletimiz için devletimiz için bekamız için çalışıyoruz. Elbette çalışmak bizim boynumuzun borcudur. Daha dün New York'tan geldik. Hanımefendinin Sıfır Atık Projesi BM politikası haline geldi. Türkiye'nin attığı her adım her girişimi artık küresel çapta saygı görüyor. İlgi görüyor. Türkiye artık sadece bölgesel güç değil küresel bir aktör olmuştur. Bu elbette durup dururken olmamıştır" diye konuştu.

"Depremin verdiği hasar 104 milyar dolar"
6 Şubat günü Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen yüzyılın afetinde yaraların sarıldığını ve afetzedelerin bir yıl içerisinde yeni evlerinin yapılarak teslim edileceğini hatırlatan Bakan Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"Buruk bir Ramazan'ı yaşıyoruz. Çünkü 6 Şubat'ta büyük bir afet yaşadık. Tarihimizin en büyük afetini yaşadık. Dünya tarihinin en büyük doğal afetlerinden birisini maalesef ülkemizde yaşadık. Şehirlerimiz yıkıldı insanlarımız vefat etti. Allah rahmet eylesin. Birçok şehrimiz harap oldu. Ama şehirlerimizi ayağa kaldırmak, tekrar inşa etmek ihya etmek de bizim boynumuzun borcudur. Cumhurbaşkanımız bir yıl içerisinde tüm yıkılan evlerin apartmanların yerine yenilerini vatandaşlarımıza yapıp teslim edeceğimizi söylediler, vadettiler. Bu vaadin yerine gelmesi için gece gündüz çalışıyoruz. Elbette bir taraftan da vatandaşlarımızı evleri bitinceye kadar daha iyi şartlarda yaşamaları için elimizden geleni yapıyoruz. İlk başta çadırları vatandaşlarımızın hizmetine sunduk barınak olarak. Şimdi vatandaşlarımızı konteyner evlere, konteyner kentlere taşıyoruz ki biraz daha rahat ortamda yaşasınlar. Duşu, banyosu, mutfağı içeride olan konteynırlara vatandaşlarımızı taşımaya başladık. Söylediğim gibi bu bir geçici önlemdi. Diğer taraftan birçok vatandaşımız için başta Antalya olmak üzere benim şehrim otellerimizi açtık. Sağ olsunlar tüm turizmcilerimiz hassasiyet gösterdi. Diğer taraftan devletimizin tüm kurumlarının misafirhanelerini aynı şekilde KYK'ya bağlı yurtlarımızı da depremzede kardeşlerimize tahsis ettik. Gittiğimiz her yerde depremzede kardeşlerimizle de yurtlarda bir araya geliyoruz. Burada da bir araya geleceğiz. Onların derdini dinleyeceğiz. Eksiklikleri varsa onları da gideriyoruz. Vatandaşlarımız evleri bitinceye kadar en iyi şekilde her yerde ağırlamaya devam edeceğiz. 3 Nisan itibariyle isteyen fiziki isteyen de çevrimiçi olarak öğretimine başlayabilecek. Üniversite eğitimine ve öğretimine başlayabilecek. Yurtlarda kalan vatandaşlarımız hiçbir şekilde mağdur edilmeyecek. Yurtlarda kalan öğrenci kardeşlerimiz de aynı şekilde mağdur edilmeyecek. Fiziki olarak eğitimini devam ettirmek isteyen kardeşlerimize de yurt imkanını inşallah sağlayacağız. Bunu sağlamak durumundayız."

"Bu sene bizim gurur yılımız"
2023 yılında Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin 100. yılının kutlandığına vurgu yapan Bakan Çavuşoğlu, "Cumhuriyetimizin 100. yılını kutluyoruz. 100 yıllık bir asırlık cumhuriyet. Artık genç bir Cumhuriyet değil olgun bir cumhuriyettir. 100. yılında Cumhuriyetimiz artık küresel bir güç oldu. Aktör oldu. Ama şunu söylemek isterim. Gazi Mustafa Kemal Atatürk Cumhuriyeti kurduktan sonra muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkartmayı hedef olarak göstermiştir. Maalesef 100 yıllık tarihimizde çok sorunlar yaşadık. Darbeler yaşadık. İşte Menderes idam edildi. Dışişleri Bakanımız, Maliye Bakanımız. Üç siyasetçimiz geçmişte bir darbe sonucunda idam edilmiştir. Son 20 yıllık iktidarımızda da çokça zorluklarla karşılaştık. Hain FETÖ terör örgütünün bir darbe girişimi oldu. Gezi Olayları, muhtıralar oldu. Yaşamadığımız sorun kalmadı. Ama Türk milleti yılmaz, Türk milleti yoluna daha da güçlenerek devam eder. İşte biz de son 20 yılda Cumhuriyetimiz daha da güçlü olsun diye gece gündüz çalıştık" diye konuştu.

"Türk Devletleri Teşkilatı'nı kurumsallaştırdık"
Cumhuriyetin ikinci yüzyılını Türk Asrı yapacaklarına vurgu yapan Bakan Çavuşoğlu, İstanbul Zirvesi'nde Türk Devletleri Teşkilatı'nı kurumsallaştırdıklarını hatırlattı. Terör örgütleriyle verilen mücadeleleri de anlatan Bakan Çavuşoğlu, "Son 20 yılda ülkemizi hedef alan tüm şer odaklarının oyunlarını bozduk. Masalarını başlarına devirdik" dedi.

Gelinen nokta ile yetinmenin yakışmayacağını hedeflerin büyük olduğunu ve Türkiye'nin şahlanış zamanı olduğunu ifade eden Bakan Çavuşoğlu şöyle devam etti:
"15 Temmuz'dan sonra Cumhur İttifakı'nı kurduk. Çünkü Türkiye'nin daha güçlü olması için siyaseten de daha güçlü olmamız lazımdı. Vatanını milletini seven insanların ve vatanla milletine sahip çıkacak insanların siyasi partilerin gücünü birleştirmesi gerekiyordu. Şimdi Cumhur İttifakı olarak yolumuza devam ediyoruz. Elbette bu önümüzdeki seçimlerde Yeniden Refah Partisi'nin de aramıza katılmasından hem memnuniyet duyduk. Hem de daha da güçlendik. Kendilerine çok teşekkür ediyoruz. Ailemize hoş geldiniz. Vatana millete hizmet yolunda el ele gönül gönüle inşallah birlikte çalışmaya devam edeceğiz. Son 20 yılda attığımız adımlarla Cumhuriyetimiz taçlanmıştır. Son 20 yılda 80 yılda yapılmayan birçok şeyi Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde yaptık. Son 20 yılda 80 yılda yapılanların beş katı on katı yirmi, otuz, elli katını yaparak ülkemize büyük hizmetler kazandırdık. Son 20 yılda savunma sanayinde yüzde 80 dışa bağımlıydık. Şimdi yüzde 80 milliliğe ulaşarak ülkemizin bağımlılığı yönünde önemli adımlar attık. Son 20 yılda ülkemizi hedef alan tüm şer odaklarının oyunlarını bozduk. Masalarını başlarına devirdik. Biz artık Türkiye olarak oyun kuran bir ülkeyiz. Ama bize karşı kurulan oyunları da bozan bir ülkeyiz çok şükür. Hem sahada güçlüyüz hem masada güçlüyüz. Sahaya inmek ihtiyaç duyulursa sahaya iniyoruz. Son 20 yılda bizi hedef alan terör örgütlerinin hepsiyle de mücadele ettik. PKK'yla mücadele ettik. Ülkemizden temizledik. FETÖ ile mücadele ettik. 15 Temmuz'da hadlerini bildirdik. Aynı şekilde DEAŞ ile mücadele ettik. DHKP-C ile mücadele ettik. Adı ne olursa ideolojisi ne olursa olsun kimi hedef alırsa alsın terör hepimizin düşmanıdır. Terör örgütleriyle kararlı mücadelemizi de bundan sonra da inşallah sürdüreceğiz. Sonuçta geldiğimiz nokta Cumhuriyetimizin ilk asrını tamamladık. Ama Türk'e Türk milletine bu geldiğimiz nokta ile yetinmek yakışmaz. Hedeflerimiz büyük. Artık Türkiye'nin şahlanış zamanı. Cumhuriyetimizin ikinci asrını Türk Asrı yapacağız. Türk Dünyası'nın yüzyılını yapacağız. İşte adımlarımızı da atıyoruz. Türk Devletleri Teşkilatı'nı kurumsallaştırdık. Tüm kurumlarını bir çatı altında birleştirdik İstanbul Zirvesi'nde. İnşallah Türk Dünyası'nın birliğinin güçlenmesi için de çok çalışacağız."

"Dünyada çatışmalar, güç savaşları var. Ama yeni aktörler de var"
Türkiye'nin geldiği noktayla birlikte hedefleri büyütürken karşılaşılacak zorlukların da olacağını söyleyen Bakan Çavuşoğlu, "Bizim geldiğimiz nokta bu noktayla yetinmezken hedeflerimizi daha da büyütürken elbette karşımıza bundan sonra da zorluklar çıkacaktır. Bu zorlukları da hep birlikte inşallah aşacağız. Şu depremin verdiği hasarı Türkiye'ye oluşan hasar ilk rapor tespitlerine göre Türkiye'nin BM kalkınma programı, Dünya Bankası'nın ve Avrupa Birliği'nin ortak hazırladığı raporda yaklaşık 104 milyar dolar. Biz bunun altından kalkarız. Milletçe kalkarız. Ama seven de sevmeyen de herkes şunu biliyor. Depremden etkilenen şehirleri 'Cumhur İttifakı, Recep Tayyip Erdoğan ayağa kaldırır' diyorlar. Bazıları da 'Evet oy vermeyeceğim ama yaparsa Recep Tayyip Erdoğan yapar' diyor. Bu da iyi bir şey aslında. Ama Recep Tayyip Erdoğan yaparsa Cumhur İttifakı yaparsa oyunu da ver kardeşim. Daha da güçlenelim. Recep Tayyip Erdoğan daha güçlü yapsın. Ama onun ötesinde kolay bir dünyada yaşamıyoruz. Dünyada krizler var savaşlar var. Çatışmalar var. Dünyadaki korunan sistemler artık yetersiz. Önümüzü görmekte zorlanıyoruz. Dünya zorlanıyor Türkiye değil. Çünkü her şey çok hızlı gelişiyor. İşte savaş kimse inanmazdı. İşte yaşadığımız Covid kimse bunu söylese 5 sene önce kimse inanmazdı. Buna benzer birçok zorluklar, çatışmalar, güç savaşları var. Ama yeni aktörler de var. Dolayısıyla bir güç mücadelesinin güç paylaşımının olduğunu görüyoruz dünyada. O nedenle Türkiye olarak biz şu andaki güçlü konumumuzu daha da pekiştirmek için ülke olarak daha istikrarlı olmamız lazım. Daha güçlü olmamız lazım. Hedeflerimizi daha da büyütmemiz lazım. O doğrultuda hep beraber gece gündüz çalışmamız lazım. Bu da ancak Cumhur İttifakı ile olur. Seçeceğimiz Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde olur. Bunu tüm dünya görüyor. Elbette demokraside vatandaşlarımız oyunu verecektir. Tüm milletimizin vereceği karara saygımız vardır. Ama milletimiz de bir gerçeği görüyor. Bu ülkeyi Recep Tayyip Erdoğan yönetir. Bu ülkeyi dünyada Recep Tayyip Erdoğan ve onun arkadaşları temsil eder" diye konuştu.

"Yaptırımlara katılmıyoruz ama Kırım'ın illegal ilhakını da tanımıyoruz"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde izlenen diplomasi ile tahıl anlaşmasının yapıldığını ve Türkiye'nin ilkeli davrandığına dikkat çeken Bakan Çavuşoğlu, "Doğruya doğru, yanlışa yanlış diyoruz" dedi. 14 Mayıs'ta yapılacak olan seçimlere kadar yapılan çalışmaları anlatacaklarını söyleyen Bakan Çavuşoğlu sözlerini şöyle tamamladı:
"Bugün Cumhurbaşkanımızın liderliğinde izlediğimiz bu liderler diplomasisi olmasaydı tahıl anlaşması olabilir miydi? Bugün Cumhurbaşkanımızdan başka Türkiye'den başka Rusya-Ukrayna savaşında dengeli objektif her iki tarafla konuşabilen barış için çaba sarf eden başka ülke var mı? Başka lider var mı? İstese de yapabilen var mı? Bunun sebebi nedir? İşte Türkiye güvenilir bir ülkedir. Recep Tayyip Erdoğan güvenilir bir liderdir. Objektif davranıyoruz. İlkeli davranıyoruz. Doğruya doğru diyoruz, yanlışa yanlış diyoruz. Rusya ile aramızı bozmuyoruz. Kim ne söylerse söylesin. Yaptırımlara katılmıyoruz ama Kırım'ın illegal ilhakını da tanımıyoruz. Tanımayacağız da. Biz hangi doğruyu görüyorsak onu söylüyoruz, hangi yanlışı görüyorsak onu da söylemek, eleştirmek bizim boynumuzun borcudur. Tüm soydaşlarımızın Batı Trakya Türklerinin, Balkan Türklerinin, Ahıska Türklerinin, Kırım Tatarlarının, Uygur Türklerinin dünyanın neresinde bir mazlum varsa hepsinin sorunu bizim sorunumuzdur. Hepsine daha güçlü şekilde sahip çıkmaya devam edeceğiz. Sonuçta önümüzdeki seçim sadece bir Millet İttifakı ile Cumhur İttifakı arasında ya da diğer adaylar da var onları da yok saymayalım demokrasidir. Onlar arasında bir tercih değildir. Ülkenin bekası, geleceği ile ilgili şu dünyanın zor krizlerden geçtiği dönemlerde Türkiye'nin ve bölgemizin istikrarıyla, barışıyla, huzuruyla ilgili bir kararı milletimiz verecektir. Bizim görevimiz 14 Mayıs'a kadar milletimize bunları anlatmaya devam etmektir. Milletimizin takdiriyle 14 Mayıs'tan sonra Türkiye'nin şahlanışı, yeni yüzyılın Türkiye Yüzyılı olması için gece gündüz çalışmaya devam etmektir. İnşallah hep birlikte başaracağız. Cumhur İttifakı ile başaracağız."

(İHA)