• Akit’te yazan İnebolulu yazar Ahmet Maranki, Kastamonu ve çevresinde petrol yataklarının olduğunu, bunu daha önceki yazılarında da belirttiğini ifade ederek kayıtlarla bu iddiasını yeniledi…  Ahmet Maranki’nin konuya ilişkin günden yaratacak yazısı şöyle:

Kronolojik kayıt..!

Kastamonu Üniversitesi’nde 'Yabani Hayvanlarda İlk Yardım ve Rehabilitasyon' çalıştayı düzenlendi! Kastamonu Üniversitesi’nde 'Yabani Hayvanlarda İlk Yardım ve Rehabilitasyon' çalıştayı düzenlendi!

Değerli takipçilerim geçen hafta Türkiye’de Cumhur İttifakı lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın doğal gaz ve petrol ile ilgili müjdeleri Türk milletine “Türkiye Yüzyılı” ile ilgili bir umut vermiştir!

İnsan unutan bir yaratık!

Kronolojik olarak bugünlere nasıl gelindi bunu bu satırlarda kronolojik olarak tarihe kayıt düşmek istiyorum..!

Her uzun yolun ilk adımı çok önemlidir!

30 yıl önce atılan bu adım bugün neticelenmiş gelecek içinde büyük ümitler vaad ederek “Cumhur İttifakı hükümeti ve Türkiye’nin 100 yılı için” bir umut vaad etmektedir!!

Kronolojik Kayıt 1-

20 Haziran 2003 Aksiyon dergisi kapak yazısı -Aksiyon dergisi o günlerde sahasında 100.000’in üstünde baskı yapıp satan bir dergi, birilerinin aklına gelebilir diye bu açıklamayı yapıyorum.

O gün Türkiye’nin geleceği için, yeniler yutulur affedilir dahi olmayan hatta bu ülkeye ihanet gibi de görülebilecek belge, bilgi, isimler kuruluşlar, bakanlar, Başbakanlar, Mason localarını yazmanın zorluğu yanında; haberinde önemine binaen şartlı ve anlaşmalı olarak şartımızda söylediklerimizi aynen yazacaksınız ve derginin kapağına da Kastamonu trafik levhasına bir petrol çıkarma platformu resmi ve altına “Dikkat petrol çıkabülür! Kastamonu” ibaresi konularak Aksiyon dergisi yayınlanmış ve Türk medyasında bu haber onlarca gazetede haber yapılmıştır!

Türkiye’nin petrol denizi üzerinde yüzdüğünü bunun merkezinin Karadeniz Kastamonu Bartın ve Sinop merkezde Ilgaz dağlarının bir tencerenin kapağının altında doğal gaz ve petrol yataklarının bulunduğu haberini duydu !!

Bölgesel siyaset sessiz kaldı!

Aynı o yıllarda Türkiye’de menfaat üzere dönen siyaset ve kısır çekişmeler içinde böyle hayati bir meseleyi maalesef gündeme getirememişlerdir!

Kastamonulu vekâleten meclise yolladığımız vekillerden CHP Milletvekili Mehmet Yıldırım mecliste gündem dışı konuşma yaparak konuyu TBMM kayıtlarına geçirerek bu adam devlet memuru bir şeyler iddia ediyor ya bu adamı dinleyin... ya da gereğini yapın … diyerek konuyu meclise taşımış dönemin AK Parti milletvekillerini, basın ve yetkililer 1950’li yıllarda ABD tarafından açılan kuyuların başında basın açıklaması yapıp göstermemize rağmen Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğindeki Cumhur İttifakı dışındaki hiçbir iktidar kişi kuruluş ve siyasiler konuyu gündeme getirememiş ve çalışmalarda bulunamamışlardır!

Sadece milletvekilimiz ve bakanımız Murat Başeski konuyla ilgileneceğini ve gündeme getireceğiz sözünü vererek, ilk enerji kongresinde konuyla ilgili belge ve bilgiler ışığında yaptığımız sunumla bir takım kuruluşlar bakanımın da desteğiyle bilgi sahibi yapılmıştır.!

Dönemin Enerji Bakanı Hilmi Güler “Hocam konuyu sayın başbakan Tayyip Erdoğan’a ilettik talimatıyla en kısa zamanda Piri Reis gemisi bölgede araştırma yapacaktır ..” cevabı belki de bugün Karadeniz’de bulunan doğal gaz ve petrolün ilk adımında yine Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatı ile başlatılan çalışmalar olmuştur! 

Dünyadaki ve Türkiye’deki algı operasyonları ve suni gündemler hakikatleri hep unutturmuştur..!

Doğal gazın ve petrolün Türkiye’de Karadeniz’de ve Kastamonu bölgesinde olduğunu Azerbaycan’da 1993-2005 yılları arasındaki devlet görevinde yaptığımız çalışmaları defaatle raporlayarak bölgedeki uçan kuştan tutun da; Türkiye aleyhine yapılan yapılanmalar haberleri günbegün devletimize rapor halinde bildirilmiştir..!

Yazdığımız bütün raporlar,

Bilimsel çalışmalar,

Devletimizin aleyhine çalışan bütün kuruluşlarla ilgili raporlarımız, Türkiye Cumhuriyeti’ni ele geçiren kadroların elinde olduğunu bir dışişleri toplantısında bir büyükelçiden daha sonra da 15 Temmuz darbe girişiminde öğrenmiş olduk!

Türkiye ve devlet kurumlarında bir kuşatılmışlık yaşanıyordu!

Çok garip değil mi 1996-2003 yıllarında pek çok defa gündeme getirdiğim petrol ve doğal gaz haberleri ile ilgili olarak kimse ne petrolle ne doğalgazla ilgilenmedi!

Şartlar gelişti zaman zaman konuyu yine bu Akit gazetesinde köşemde ve medya platformlarında gündeme taşımama rağmen hiçbir devlet görevlisi, kişi ve kuruluş konuyu gündeme taşıyamadı!

Dönemin büyük gazetelerinden Hürriyet manşetinde haberi şöyle duyurdu:

Kronolojik Kayıt 2 -

Mart 04, 2006 

Kozmik bilim, bio enerji, sağlıklı yaşam gibi konular üzerinde uluslararası alanda çalışmaları bulunan Prof. Dr. Ahmet Maranki, Kastamonu’nun Daday Ballıdağ etekleriyle, Tosya’nın Karadere mevkiinde petrol çıktığını ileri sürdü.

Prof. Dr. Ahmet Maranki, Azerbaycan’da 1997 yılında yapılan Uluslararası Enerji Kongresi’ni BM adına izlediği sırada, bölgede petrol olduğunu kanıtlayan ABD’ye ait uydu fotoğraflarına Azerbaycanlı bir bilim adamı aracılığıyla ulaştığını belirtti.

Bunun üzerine 2003 yılında Kastamonu’ya gelerek bir dizi araştırma yaptığını ve ilginç gelişmelerle karşılaştığını ifade eden Prof. Dr. Maranki, “Bana yaşlı köylülerin anlattığına göre, 1950’lerde Amerikalıların açtığı kuyulardan sarı renkte bir şey fışkırmış. Sonra hemen kuyulara taş doldurup üstüne de beton döküp kapatmışlar. Bazı köylülere de ‘siz petrol denizi üzerinde yaşıyorsunuz’ demişler. Gidip gördüm, Daday Ballıdağ eteklerinde ve Tosya’nın Karadere mevkiinde petrol resmen yerden çıkıyor. Petrol var ancak çıkartılmıyor. Kastamonu’da petrol denizi üzerinde yüzüyoruz” dedi.

Kronolojik tespitler “Türkiye 100 yılına” ışık tutmak üzere devam edecek!!