Kastamonu Taşköprü Nasıl bir yer? Taşköprü'de gezilecek yerler? Taşköprü'de görülecek yerler? Taşköprü'de ne yenir? Taşköprü'nün nesi meşhur?

Taşköprü Küçüksu Mesire Yeri

Taşköprü'de güzel ve sakin vakit geçirmek için akıllara gelen yerlerin en başında Küçüksu Mesire alanı vardır. İlçe Merkezine 12 km uzaklıkta bulunan Küçüksu Köyü’nün üst kısmından geçen suyun üzerinde kurulan baraj, İlçemizin en önemli piknik-mesire yeri konumundadır. Taşköprülülerin ve özelikle gurbetteki Taşköprülülerin uğrak yeri olan mesire alanı yaz kış ve 4 mevsim görülmeye değer.. İnsanların piknik yapmak için ve ailesiyle birlikte boş zamanlarını doğayla iç içe geçirmek için uğradıkları yerdir.

küçüksu

Taşköprü Taş Cami

Asıl adı Kara Mustafa Paşa camii'dir ama Taşköprü'de Taş Camii diye tanınır. Kastamonu’nun Taşköprü İlçesi’nde, ilçe merkezinde yer almaktadır.
Caminin kitabesi mevcut değildir. Bu yüzden de kimin tarafından ve hangi tarihte yaptırıldığı tam olarak belli değildir. Her ne kadar Kara Mustafa Paşa tarafından yaptırıldığı söyleniyor olsa da bunu ispatlayacak herhangi bir net bilgiye rastlanılmamıştır. Eserin üslubundan 17. yüzyılda yapıldığı tahmin edilmektedir. Cami 1854 yılında tadilattan geçirilmiştir. Moloz taştan yapılmış olan caminin üzeri ahşap tavan ve çatı ile örtülüdür. Alçı mihrabı oldukça zengin mukarnaslarla bezenmiştir. Tadilatlar neticesi orijinalliğinden uzaklaşmıştır. Taşköprü’de cenaze namazlarının kılındığı tek cami özelliğini de taşımaktadır.

Tarihi Taşköprü

Taşköprü ilçemizdeki dikkat çekici tarihi eserlerden birisi de, ilçenin girişinde Gökırmak üzerinde kurulmuş olan ve ilçeye adını veren Taş-köprüdür. Kitabiyesi ve vakfiyesi olmayan köprünün inşa tarihi konusunda farklı görüşler vardır. İlçenin en önemli simgelerinden olan Taşköprü’nün, Yağmur Bey’in oğlu Ali Bey tarafından 1366 yılında Celalettin Beyazıt adına inşa ettirilmiş olduğu yönünde rivayetler olsa da bu konuda kesinlik söz konusu değildir. Köprüde 2018 yılında gerçekleştirilen restorasyon çalışmalarında, köprünün ortasında ki büyük kemerin üzerindeki bir taşta kabartmalı şekilde hac işaretinin bulunmasının ardından eserin Candaroğulları döneminde değil daha da eskiden inşa edildiği ortaya çıkmıştır. Eserden ilk bahseden eser ise Stabron'dur. Bu eserin uzunluğu 101,2 m, genişliği 8,4m’dir. İki yana eğimli olan köprü, tempan duvarı ile aynı yüzeyde bulunan farklı genişlik ve yüksekliğe sahip yuvarlak kemerli altı gözden oluşmaktadır. Yapımında moloz taş ve kesme taşın kullanıldığı köprü, günümüze kadar Osmanlı ve Cumhuriyet döneminde çeşitli tarihlerde (1848, 1849, 1870, 1968) onarım görmüştür. Son yıllarda bir kaç kez restorasyon çalışmaları yapılmıştır.

Taşköprü Kent Tarihi Müzesi

Taşköprü ilçemize bağlı Harmancık Mahallesi’nde 1896 yılında redif taburu binası olarak yapılan, yıllardır askerlik şubesi olarak hizmet veren tarihi bir bina daha sonra Taşköprü Belediyesi’ne tahsis edilmişti. Bu tarihi bina restore edildikten sonra Kent Tarihi Müzesi olarak düzenlenerek 2017 yılında halka ziyarete açılmıştı. Taşköprülü askere giden her gencin hayatında önemli bir yeri olan; askerlik yoklamalarının yapıldığı, askere giderken gerekli sevk işlemlerin yapıldığı Askerlik Şubesi ,  artık Taşköprü'nün geçmişini bugüne aktaran tarihi bir müze olmuş oldu. İçerisin de gezerken ilçenin tarihi fotoğrafları arasında geçmişte yolculuğa çıkarken. müzenin bahçesin de ise güzel bir ağaç altında oturup vakit geçirebilirsiniz.

Taşköprü Tarihi Kent Tarihi Müzesi, geçtiğimiz yıllarda Kastamonu'da ; Tarihi Kentler Birliği tarafından düzenlenen Müze Özendirme Yarışmasında "Kent Müzeleri" kapsamında ödüle layık görülmüştü.

Taşköprü’nün Roma dönemindeki metropolü: Kese köyü… Taşköprü’nün Roma dönemindeki metropolü: Kese köyü…

Taşköprü Pompeipolis Antik Kenti

Taşköprü İlçe merkezinde bulunan antik kent M.Ö. 64 yılında Romalılar tarafından Paphlagonia (Paflagonya) Eyalet Merkezi olarak kurulmuştur. Kapalı höyük durumundaki antik yerleşimden çıkan mimari parçaların bir bölümü Taşköprü İlçesinde, arkeolojik kazılarda çıkan eserler ve mozaikler Kastamonu Arkeoloji Müzesinde görülebilmektedir. Kaynakça: Kastamonu İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü. Kastamonu Rehberi. (2015)

Uzmanlar ve arkeologlar tarafından Efes Antik Kenti ve Gaziantep Zeugma’nın bir benzeri olarak nitelendirilen Pompeiopolis Antik Kenti’nde kazı çalışmaları halen devam etmektedir. Yapılan çalışmalarda Roma dönemine kadar inilmiş ve en eski tarihi kalıntılara ulaşılmıştır.

Pompeiopolis , Taşköprü’nün kuzeyinde, Kastamonu’nun 45 km. kuzeyinde yer almaktadır. Zımbıllı tepesi, iki tepeden daha yüksek olanı akropol olarak kullanılmış ve iki tepenin etrafındaki düz alan Pompeiopolis’in yerleşim alanını oluşturmaktadır. Pompeiopolis’in sınırları kuzeyde Küre dağının güney yamaçlarına güneyde Ilgaz dağının kuzey tarafına, doğuda Halys ırmağına ve Osmancık civarına ve son olarak batıda aynı zamanda Amosttris’inde sınırı olan Pınarbaşı vadisine kadar uzanmaktadır.
Pompeiopolis M.Ö. 65/64 yıllarında Pompeius tarafından Amnias vadisinin doğu-batı yolu geçişi üzerinde Bithynia-Pontus’un iki vilayetinde bir şehir eyaleti olarak kurulmuştur.

Kentin adı, Pompeus’dan türetilmiş olan Pompeiopolis olarak adlandırılmış ve bu isim, “Pompeius’un Şehri” anlamına gelmektedir.
Bölge M.Ö 6-5 yıllarında Paphlagonia’nın son kralı olan Deiotanos Philadephos’un ölümünden sonra Galatio’nun Roma eyaletine bağlanmıştır. Bu dönemde, Pompeiopolis bir Roma şehri olarak gelişmiştir. Diğer yandan, Paphlagania’nın Eparkhies’indeki şehirler birlik kurmuşlar ve Pompeiopolis’i de toplanma yeri olarak seçmişlerdir. Büyük olasılıkla bu dönemde toplanma yeri olmasına bağlı olarak, Pompeiopolis Antoninus Pius’tan Gallienus’a kadar Paphlagonia’nın başkenti olmuştur.

Kent, M.S. 2.yüzyılın ikinci yarısında, Claudius Sevenis tarafından yönetilmiştir. Pompeiopolis Marcus Aurelius ve Lucius Verus döneminde kısa bir süre için Sebaste olarak anılmıştır. Paphlagonia’nın Başkenti Sebaste’ye ait basılan sikkeler sadece bu iki imparator döneminde görülmektedir.

Pompeiopolis, M.S. 6.yüzyılın ortalarında bir piskoposluk merkezi olarak önem kazanmıştır. Antik kent ve civarında herhangi bir kalıntı yoktur. Kastamonu müzesi tarafından yapılan arkeolojik kazılarda çok sayıda çok iyi durumda mozaik döşemeler ortaya çıkmıştır. Taşköprü’ye adını veren köprü de bir Roma dönemi eseri olup, 150 m. uzunluğunda ve beş gözlüdür. Taşköprü’nün yakın çevresinde, birkaç kaya mezarı bulunmaktadır. Ayrıca bir çok türbe, höyük ve Amnias vadisinde Pompeiopolis’in köylerine ait olduğu sanılan eski kalıntılar bulunmaktadır. Kasabanın kuzeybatısında, Bademci Köyü’nün yakınında ön yüzü sütunsuz, 2 aslan kabartmalı bir kaya mezarı bulunmaktadır. Kara Dere Vadisinde de, Kalekapı denilen kaya mezarı vardır. Ön yüzü kabartma işlemeli, 2 sütunludur. Kabartmalarda aslan, boğa, kartal tasvirleri bulunmaktadır. Mezarın İÖ.7.yüzyıl, kabarmaların ise İÖ.4.yüzyıl yapıtı olduğu sanılmaktadır.

Taşköprü Şehitlik anıtı

Taşköprü Belediyesi tarafından yapılan “Şehitlik Anıtı” ilçe merkezin de bulunan Kurban Tepe Mezarlığında bulunmaktadır. Yapımı tamamlanan "Şehitlik Anıtı" Kurbantepe mezarlık alanın içinde ve girişinde bulunmaktadır. Şehitler Anıtı’nda Balkan Savaşı, Osmanlı-Rus Savaşı, Osmanlı-Yunan Savaşı, Kurtuluş Savaşı, 1. Dünya Savaşı ile Cumhuriyet Dönemi şehitleri bölümlerine ayrılan Şehitlik Anıtı’nda toplamda 800’e yakın şehidin isimleri yer alıyor.

Taşköprü Şeyh Hüsamettin Tekke Cami

Şeyh Hüsamettin Tekke Cami Cami, Taşköprü”nün Tekke Mahallesinde olup, moloz taşından harçla yapılmıştır. Taşköprü ilçemizde bulunan Şeyh Hüsamettin Tekke Camii, Taşköprü’nün beylikler dönemi yapısı. 13. yüzyılda Çobanoğulları zamanında yapıldığı düşünülmekte. Moloz taşından harçla inşa edilen cami 2006- 2007 yıllarında restore edildi… Selçuklu Emiri Çobanoğlu Şeyh Hüsamettin – 13. Yüzyıl Oğuzların Kayı boyundan olup Selçuklu komutanlarından Muzaffereddin Yavlak Arslan’ın babasıdır.

1211 yılında Selçuklu Sultanı Alaadin Keykubat’ın emriyle Taşköprü’yü Bizanslılardan almıştır (Taşköprü Fatihi) ve 1227 yılında Çobanoğulları Beyliği’ni kurmuştur. Halk arasında Şeyh Hüsamettin olarak da bilinen Çobanoğlu Hüsamettin adına, oğlu Muzaffereddin Yavlak Arslan bu bahçe içerisinde bulunan Tekke Camii’ni ve Külliyesi’ni 1280-1291 tarihleri arasında yaptırmıştır. Mülkiyeti Vakıflar Bölge Müdürlüğü’ne aittir. 2006 yılında gerçekleştirilen restorasyon çalışmaları sonucunda camiye sonradan eklenen ve mimari dokulara uymayan eklenti bina yıkılmış ve cami özgün hale getirilmiş, günümüzde Şeyh Hüsamettin Tekke Camii olarak faaliyet göstermektedir.

Her yıl Mayıs ayı içerisin de düzenlenen Evliyalar haftası kutlamaları çerçevesinde ilçemiz ve dışarıdan gelen topluluklar tarafından ziyaret edilmektedir.

Taşköprü Abdalhasan Türbesi

Taşköprü’den Çiftlik ve Tosya’ya gidiş yolu üzerindeki ilçemize bağlı Abdalhasan Köyünde bulunmaktadır. Bina moloz taşından harçla yapılmıştır. Bu zatın kim olduğu ve ne zaman yattığı hakkında açık bir bilgi yoktur. Ancak buranın Sultan Beyazıt nişanlı zaviye olduğu kaydı tarihi belgelerde bulunmaktadır. Her yıl Mayıs ayı Evliyalar Haftası kutlamalarında ziyaret edilmektedir.

Taşköprü Evleri Sivil Mimari

Taşköprü ilçesinde sivil mimari örnekleri içerisinde geleneksel mimariye sahip tarihi konaklar, kamu binaları, kent ve kırsal kesimlerdeki yöreye uygun yapı tarzına sahip meskenler kültür turizmi açısından dikkat çekmektedir.
Bu meskenlerin yapı tarzları incelendiğinde, konak tipi olarak ifade edilen mesken tarzının hakim olduğu görülmektedir. Bu çevredeki konaklarda zemin kat, diğer kentlerde olduğu gibi sağır değil, birebir hayata açılan ve günlük yaşamın başladığı kat olmasıdır. Birinci katlar aile yaşamının ortak alanı iken, ikinci katlar ise evin konukları için ayrılmış özel mekânlar olarak tasarlanmışlardır.

Genellikle iki katlı nadiren de olsa üç katlı olarak inşa edilen bu meskenlerde yapı malzemesi olarak ahşap ağırlıklı olmakla birlikte kerpiç ve taşın da kullanıldığı ahşap karkas mesken tarzının bir çeşidi olan hımış evler hakimdir.
İlçe merkezindeki hımış meskenlerde, ilk katın zemini taşla kaplı, onun üzerinde ahşap çatkı sisteminin aralarına taşlarla dolgu yapılmış, daha üst kısımlarda ise duvarlarda tahta ve direkler arasında ince kerpiç tuğlalar verev veya V şekli oluşturacak bir şekilde dizilmişler ve tuğlaların arasına harç malzemesi olarak toprak kullanılmıştır. Bu meskenlerin bazılarının duvarları sıvayla kaplıyken, bazılarının tamamı ya da bir bölümü sıvasızdır. Çatılarda kırma çatı başta olmak üzere karma çatı sistemleri mevcuttur. Çatılarda yuvarlak alaturka (Osmanlı) kiremitler kullanılmıştır. Çatılar, yağmurdan korunmak için 30-40 cm uzunluğunda saçaklarla donatılmıştır. Pencereler genellikle küçük bölmeli giyotin tarzda yapılmıştır.

Taşköprü ilçesindeki konutlarda bir diğer dikkat çeken yapı unsuru kapı tokmaklarıdır. Taşköprü evlerinin kapı tokmaklarında; geometrik, bitkisel ve figürlü olmak üzere üç türden örnekler mevcuttur. Taşköprü’de kapı tokmaklarının bir kısmı dövme tekniğiyle, kalan bölümü ise döküm tekniği kullanılarak meydana getirilmiştir.

Abdalhasan Göleti

İlçemize bağlı Abdalhasan Köyünde bulunan adeta doğa harikası doğal bir gölettir. İnsanlar tarafından pek bilinmeyen gölet tertemiz doğası ile kendisini ağırlayanlara yeşilin ve mavinin her tonunu sergiliyor..

Oğuzhan ERDOĞAN