• CHP’nin ‘taciz’ ve ‘takip’ iddialarına AK Parti İl Başkanı Doğan Ünlü’den cevap geldi. Ünlü’nün yaptığı açıklamada öne çıkan başlıklar şöyle: “Dağıtmaya çalıştıkları broşüre Seçim Kurulu suç ve yasak dedi”, “İnsanlarımızı sokağa çekmeye çalışıyorlar”, “Karanlık kapılar arkasında çok hesap kitap yapıyorlar”, “Kaybedeceklerini anladılar, kaos ve provokatif hesaplar yapıyorlar”, “İmamoğlu’nun adamları Kastamonu’da provokasyon çalışmaları yürütüyor”, “Bunlar Kastamonu’yu 1980 öncesi döneme taşımak istiyor”, “Zaten bunların ikisi de emekli militan”, “Bu sokaklar sahipsiz değil. Kaos çıkarmaya yönelik hareketlerini kınıyorum”, “Dalton kardeşler”, “Defolup gidecekler”, “Bunlar çakallık yapmaya çalışıyor.”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kastamonu Milletvekili Hasan Baltacı, sosyal medya hesabı üzerinden aracının gece saatlerinde hem takip edildiğini, hem de taciz edildiğini iddia etmişti.

CHP İl Başkanı Hikmet Erbilgin ise ‘takip’ ve ‘tacizi’ AK Parti İl Başkanı Doğan Ünlü’nün organize ettiğini ileri sürmüştü.

366 TV’de yayınlanan ‘Seçim Özel’ programına konuk olan AK Parti Kastamonu İl Başkanı Doğan Ünlü, tüm bu iddialara cevap vererek sert açıklamalarda bulundu.

Hasan Baltacı ve Hikmet Erbilgin’in provokatörlük ve militanlık yapıp Kastamonuluları sokağa çekmeye yönelik kaos ortamı yaratmaya çalıştıklarını, Kastamonu’yu 80’li yıllara döndürmeye çalıştıkları ancak başaramadıklarını belirten Ünlü, sağ duyulu davranarak CHP’nin bu tezgahını bozduklarını söyledi. Doğan Ünlü’nün yaptığı açıklamada önemli başlıklar çıktı. Doğan Ünlü’nün bu sert açıklamalarına şimdi CHP kanadından nasıl bir açıklama gelecek merakla bekleniyor.

“HASAN BALTACI VE HİKMET ERBİLGİN KOORDİNE ETTİ”

AK Parti İl Başkanı Doğan Ünlü’nün 366 TV’de yaptığı açıklama şöyle:

“Dün akşam itibari ile özellikle merkezde, cadde üzerindeki iş yeri ve sokaklarda Cumhurbaşkanımızı hedef alan broşür dağıtılmaya çalışıldı. Hasan Baltacı ve Hikmet Erbilgin’in organizasyonunda broşür dağıtıyorlardı. Ama broşürün içeriğine baktığınız zaman Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı aynı zamanda başkomutanımızın hakkında mesnetsiz, yalan ve seçim döneminde suç unsuru içeren türden broşür dağıtmaya çalıştılar. Bunlar bu hadsizliği yapmaya çalıştı. Bizim arkadaşlarımızda görüyorlar ve bunun dağıtılmaması gerektiğini söylüyorlar. Daha sonra arkadaşlar beni arıyor, daha sonra ben de geldim ve biz de bu broşürleri aldık. Broşürlerin içeriğine baktığımızda, az önce söylediğim gibi; Cumhurbaşkanlığı makamı ülkemizin en yüksek makamı ve oraya saygı duymamız gereken bir makam. Bunların Cumhurbaşkanımızı aşağılamaya dönük, Cumhurbaşkanımızı farklı şekilde, mesnetsiz, yalan ve iftira içerikli broşürlerini biz aldık gerekli mercilere şikayette bulunduk.

Milletvekili Uluay, Germeç Sarımsak Pazarında Milletvekili Uluay, Germeç Sarımsak Pazarında

Bu olayın organizasyonunu yapan Hikmet Erbilgin, Hasan Baltacı ve aveneleri. Cumhurbaşkanı aynı zamanda bayrağı da temsil eder. Hasan Baltacı ve Hikmet Erbilgin’in bizzat koordine ve organizasyonunu yaptığı bir grupla beraber bu broşürü ana caddede bir provokasyon şeklinde, milleti kışkırtmaya dönük dağıtmaya çalıştılar. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı da mesnetsiz ve seçim yasağı içeren bu suç unsuru teşkil eden broşürlerini biz gördük ve güvenlik güçlerimize ve gerekli noktalara suç duyurusunda bulunduk.

“SEÇİM KURULU SUÇ VE YASAK DEDİ”

Sonrasında gerekli merciler bu broşürleri topladı, bugün bununla ilgili bir karar verildi. Seçim Kuruluna da konuyu ilettik, itiraz ettik, suç duyurusunda bulunduk ve buradan çıkan karar bu dağıtılan broşürlerin seçim döneminde dağıtılamayacağı yönünde yasak kararı çıktı. Bunların yapılmaması gerektiği ve suç olduğu kararı çıktı.

“İNSANLARIMIZI SOKAĞA ÇEKMEYE ÇALIŞIYORLAR”

Bakın bunlar insanlarımızı sokağa çekmeye çalışıyorlar. Bunlar kaos üretmeye çalışıyorlar. Çünkü bunlar kaostan besleniyor. Bizim haklılığımız bugün zaten Seçim Kurulunun almış olduğu kararla da net bir şekilde ortaya çıktı. Bunlar seçimi kaybedeceklerini anladıklarında, aslında bizden daha iyi biliyorlar seçimi kaybedeceklerini, seçimi kaybedeceklerini anladıklarında provokasyonlara başladılar.

“KARANLIK KAPILAR ARKASINDA ÇOK HESAP KİTAP YAPIYORLAR”

Geçen ki programda da söylemiştim. Bunlar karanlık kapılar arkasında çok hesap kitap yapıyorlar diye. Bunların bir örneğini geçen günlerde Tosya da ifade ettik. İşte Hikmet Erbilgin’in eşi Hasan Baltacı’nın danışmanı. Kardeş biz böyle bir soru soruyoruz. Hikmet Erbilgin doğru mu değil mi? Hasan Baltacı doğru mu değil mi? Bunu söyle… Bunlar, konuyu saptırarak, farklı mecralara çekerek, olayın üstünü kapatmaya çalışıyorlar.

“İMAMOĞLU’NUN ADAMLARI KASTAMONU’DA

PROVOKASYON ÇALIŞMALARI YÜRÜTÜYOR”

Zaten İmamoğlu’nun İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden gelen adamları var. Bir ekip oluşturmuşlar. Bu adamlar da Kastamonu’da provokasyon çalışmaları yürütüyor bu Hasan Baltacı ve Hikmet Erbilgin’le birlikte. Kastamonu’da dağıtmadıkları gıda kolisi, gıda çeki, para vs kalmadı. Her şeyi deniyorlar ama şunu bilmiyorlar; Kastamonu insanı dağıtılan çeke, bilmem gıda kolisi ne falan hiçbir zaman geçit vermez. Ona oy vermez.

“BUNLAR KASTAMONU’YU 1980 ÖNCESİ DÖNEME TAŞIMAK İSTİYOR”

Bunların çabası planlı, projeli bir şey. Bunların amacı, kurdukları tezgah 1980 öncesi döneme Kastamonu’yu taşımak. O dönemlere çekmek istiyorlar. Bizim kırmızı çizgimiz vatanımız, bayrağımız, devletimiz, ezanımız ve sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dır. Bizim kırmızı çizgimiz bu. Onların kırmızı çizgisi HDP. HDP’nin de kırmızı çizgisi Kılıçdaroğlu.

“BİZ BUNLARIN OYUNLARINA,

TEZGAHLARINA GELMİYORUZ”

Biz sayın Cumhurbaşkanımıza burada mesnetsiz, suç unsuru teşkil edecek broşürün dağıtımıyla ilgili gerekli mercilere başvurduk ve bunun sonucunda haklı olduğumuz Seçim Kurulundan çıkan kararla netleşti. Bunun da devamında biz hakkımızı aramaya devam edeceğiz ve bununla ilgili suç duyurusunda bulunduk. Yapanlarla ilgili suç duyurusunda bulunduk. Bunlar hala o broşürleri dağıtmaya devam etmeye çalıştılar. Burada polisimiz de sağduyulu davrandı. Kendilerine teşekkür ediyorum. Biz de sağduyulu davrandık. Biz bunların oyunlarına, tezgahlarına gelmiyoruz. Ne diyorum İrfan bey. Kastamonu sokaklarını 1980 öncesine döndürmeye çalışıyorlar. Bizi kirli oyunlarına alet edip o alana çekmeye çalışıyorlar. Ama biz buna izin vermedik, vermeyeceğiz.

“ZATEN BUNLARIN İKİSİ DE EMEKLİ MİLİTAN”

Çünkü kaybedeceklerini anlayınca bunlarda her türlü film, fırıldak var. Bunu da yapmaya devam edecekler. Buradan söylüyorum… Ama buradan şunu da söylüyorum… Tekrar suç unsuru olan, dağıtılmaması gereken şeyleri dağıtmaya devam ederlerse de, tekrar böyle bir şeye yeltenirlerse… Bunlarla ilgili söylenecek çok şey var ki… Bunlar zaten militan ikisi de emekli militan. Bunlar militalis… İkisi de provokatör… Eski dönemlerindeki şeylerini hatırlıyorlar bunlar… Onları özlüyorlar… Ama Kastamonulular bu emekli tavırlarını hoş görmez, izin vermez. Haa Kastamonu bunların alanı değil. Kastamonu sokaklarında istediğimizi yaparız, yasal olsun olmasın her türlü her şeyleri sokaklarda yayarız diyorlarsa; Kastamonu evliyalar şehri, şehitler diyarı.

“BU SOKAKLAR SAHİPSİZ DEĞİL. KAOS ÇIKARMAYA

YÖNELİK HAREKETLERİNİ KINIYORUM”

Kastamonu tarih boyunca bunlar gibi olanlarla mücadele etmiştir. Tarihimiz bunun gibi örneklerle dolu. Bunlar Kastamonu tarihini de bilmiyor. İkisi de Kastamonulu olmadığı için… Bu sokaklar sahipsiz değil bundan sonraki dönemde de bunları milletimize havale ediyorum. Bu tür provokatif yaklaşımlarını, bu tür karanlık zihniyetlerini ve az önce ifade ettim 80 öncesi dönem gibi sokaklarımızda sıkıntı ve kaos çıkarmaya yönelik hareketlerini kınıyorum. Ve bunları da kınıyorum. Milletimiz bunlara gereken dersi, cevabı zaten sandıkta verecek. Bunlar siyaset falan yapmıyor, bunların işi siyaset falan değil. Kaos üretmek.

“DALTON KARDEŞLER”

Kastamonu’nun tarihinde belki de bunlar kadar provokatör, militanca siyaset yapma girişiminde bulunan olmamıştır. Bu ikisine ‘Dalton Kardeşler’ dediğimiz doğrudur. Biz bunlara boşuna Dalton Kardeşler diye söylemiyoruz. Kargaşa çıkarmak istiyorlar. Kastamonu evliyalar şehri, huzur şehri, Kastamonu kadim şehir.

“DEFOLUP GİDECEKLER”

Hasan Baltacı ve Hikmet Erbilgin burası şehitler diyarı diyoruz. Bu arkadaşlara anlatamıyoruz. Milletimizin değerleri ile bunların hiçbir bağı olmadığı için bunlardan da anlamasını beklemiyoruz. O zaman defolup gidecekler. Bu memlekette yapmak istedikleri kargaşayı, kaosu nerede yapacaklarsa orada yapsınlar. Buraya ait değil bu düşünceler. Kastamonu’muzun huzurunu kaçırmaya kimsenin hakkı yok. Ve Kastamonu’da CHP’li kardeşlerimize de sesleniyorum. Bunlar aslında CHP’li falan değil. Bunlar CHP kılığına girmiş militan tipler.

“BUNLAR ÇAKALLIK YAPMAYA ÇALIŞIYOR”

Hasan Baltacı ‘aracımı takip ettiler, taciz ettiler’ demiş. Bakın bunlar broşürleri arabalarla dağıtmaya devam etmeye çalıştılar. Arabaları caddelerde sürekli geziyordu. Öyle bir durum varsa onlarda hukuk nezdinde haklarını arasınlar ve gerekli girişimleri yapsınlar. Hukuka güveniyoruz, devletimize güveniyoruz, milletimize güveniyoruz. Neticede hukuk devletinde, iyi hukuk çerçevesinde haklarımızı arıyorsak, onlarda haklarını, hukuk çerçevesinde arasınlar. Bunlar tamamen tezgah kurmuş, bizi de içine çekmeye çalıştılar. Sosyal medyadan paylaşımları da, onların yanları da, bizleri tahrik edip milletimizi yalanlarıyla kandırmak istiyorlardı. Bizi sokağa çekmeye çalışıyorlardı. Ancak biz bunların zihniyetinde tiniyetini de biliyoruz. Bunlar çakallık yapmaya çalışıyorlar. Ama bunların çakallıkları Kastamonu’da geçmez. Allah’a şükür, onların fitne ve oyunlarını bozduk. Tezgahlarını bozduk. Biz sağduyulu davrandık.”

(Mustafa Balcı)