Mahzun gönlüne müjde, geldi yüce âlemden
Davetlisin huzura, izin kutsi kalemden
Cebrail, zemzem ile arındırdı elemden
Burak’la uçtun sanki hayal ötesi demden
Zamanın ve mekânın, ötesine yolculuk
Muhammed Mustafa’nın tek istediği kulluk
İsra hadisesinde eyledin seyri süluk
Kudüs’e vardın amma, asla çekmedin zorluk
Hem İsa, hem de Musa, beklediler Aksa’da
Karşıladılar seni, o Kubbetüs sahra da
Namaz kıldırdığında, üç Resul bir arada
Mescidi Aksa liman, miracın var sırada
Cebrail yanındayken, seyrettin tüm Dünyayı
İstanbul’u beğendin, ettin kutlu duayı
Sidretül Müntehada, Refref aldı şua’yı
Mevlaya kavuşunca, bildi yüce manayı
Rahman’ın huzuruna, erdi kendi özüyle
Cenneti, cehennemi, gördü dünya gözüyle
Bağışla ümmetimi, dedi, Rab’a, sözüyle
Kâbe’ye döndü tekrar, değişmeyen tözüyle
Müjdelerle dönünce, çok sevindi ashabı
Ebu Bekir inandı, Sıddık gayrı lakabı
Son ümmetin ecrinden, daha fazla sevabı
Şüphesi olanlara, verdi hazır cevabı
Biz, ömrümüz boyunca, hamdederiz Allah’a
İki âlemde şeref, sunan Resulullah’a
Bu gecenin feyzinde, şükre biçilmez paha
Bizden razı olursan, ne isteriz ki daha…
Ali KORKMAZ