Toprak değil mi deyip geçme, bu vatan şehitlerle kutsandı Üzerinde gezdiğin yerde kim bilir kaç ana bağrı yandı Vatan haini olanların yalanlarından halkım usandı Biz Müslüman Türkler temiziz, yaşayanlar atasını andı Doğu, Batı, Güney, Kuzey, her tarafın tapusu bayrakta Milletim...
Velvele yaparak zevkle kurarsın sinsi tuzak Esfele safilinsin ki, ahiret değil uzak Münafıklarla buluşup, basarsın yaygarayı Elzem olan insanlıktır, açtın kalpte yarayı Kapıları kapatınca kimse bilmez mi sandın? Enayisin ey bedbaht, Allah görür sen yandın Ruz-i mahşeri unutma, iblis’e, nefse...
Her şeyin başı sağlık şükredelim Allah’a Kim olursak olalım sıhhate yoktur paha Hayali mümkün değil, at kaldırırdın şah’a Zengin biride olsan düşme kirli tamaha Zannetme hastalanmam yarının kesin değil Dizinde derman varken nefsine yapma meyil Henüz gözün görürken kalk ta...
Gündüzümde gecemde Dilimdeki hecemde Vardığım her secdemde Şükür sana Allah’ım Nimetlerin sayısız Yer içerim ağrısız Hamt etmeyen saygısız Şükür sana Allah’ım Sağlık, ihsan kuluna Girme iblis koluna Canım ikram yoluna Şükür sana Allah’ım Nefse uyma bir kere Sevap gerek deftere...
Davetini işittim Rabbim, dilimi, kalbimi zikre verdim Sevincimi nasıl anlatsam tarifi imkânsız hazza erdim Kâbe’ye dönüp tekbir aldım ne yüce şeref, kalmadı derdim Mevla’m bana kulum dedin bende gönlümü secdeye serdim Dünyadaki en güzel duygu her gün beş vakit namaz...
Seninle buluşmak için yola çıkmak kutsal adres Toprağın dünya cenneti, ovası, kır’ı, mukaddes Çakmak çayında çağlar su, huzur verir duyduğum ses Paha biçilemez sana, şifa bahşeder her nefes Kokusu miski amberdir gönlümüzün aşk deryası Okunur beş vakit ezan kalplerimizin sevdası...
Severim seni kardeşim, neden düşman olalım Beni tersleme ey dostum doğru yolu bulalım Kulum diye yarattı Hak iman üzre duralım Akan zaman cetvelini ahir için kuralım Malın mülkün senin olsun kuruşunu istemem Haram önüme yığılsa bir lokmasını yemem Servetin daha...
Sağlam bir dost bulmuşsun, Ilgaz’a yaslanmışsın Gizli hazinesin sen, vadi’de saklanmışsın Billur sularda her gün beş defa paklanmışsın Rükû’da, secdelerde dua’da aklanmışsın Toprakların verimli iklimin birazca sert Havan mis gibi kokar, buraya uğramaz dert Esnafı kanaatkâr, halkının hepsi cömert Erkeği...
Hoş geldin gözümün nuru ramazan Hoş geldin gönlümün nuru ramazan Hoş geldin hayatın tadı ramazan Hoş geldin dünyaya şehri ramazan Merhaba ey güzel kalbin şifası Merhaba müminin eşsiz sefası Merhaba ruhumun sensin devası Merhaba, Kur’an’ın kutlu sevdası Gaflette olanlar...
Bir nur olarak doğdun kapkaranlık dünyaya Şehirlerin anası o an da döndü aya Türlü türlü olaylar gece zuhur eyledi Zulüm gören insanlar bu müjdeyi bekledi Tan yeri parıldayan güneş gibi ışığın Ya Muhammed Mustafa ümmet senin aşığın Âmine anne üzgün...
En güzel nimetten biri, Rahman ekmeği rızık vermiş Kullarına ihsan etmiş, sofrasına bereket sermiş Mevla’ya şükredenler iyi kul olmaya ermiş Ekmek yaşamın kaynağı, nankörleri melekler yermiş Karnı acıkana deva, Rab’ba hamdetmeye değermiş Allah, yegâne var eden her şeyi işiten gören...
Yüksektedir toprakların, püfül püfül eser ya Şu yemyeşil ağaçları, kimler kıyıp keser ya Tarih kokan eski evler, dili yoktur konuşur Ecdadını özleyenler, anılarda buluşur Kurtlar, kuşlar, börtü, böcek, iç içe geçmiş dünya Burada yaşamak huzur, gözle görülen rüya Misafiri çok...
Yalnızların zindanıdır akşamların karanlığı Keşke yârim olsaydı der saray eyler samanlığı Mutlu yuva kurabilsem, istemem asla han’lığı Soğan ekmek olsun yeter umursamam yavanlığı Akşam gelen çaresizlik sağlıklıyı hasta eder Sokak lambasıdır dostu bedenini kaplar keder Kalacağı barkı olan sakın bunu...