Daha önce Beşiktaş, Fenerbahçe ve Bursaspor'u çalıştıran teknik direktör Christoph Daum, kanser tedavisi ve son durumu ile ilgili konuştu.
Alman basınına konuşan Daum'un açıklamaları şu şekilde:
Şimdiye kadar her şey yolunda gidiyor. Tedavilerin olumlu etkisi var, kanser hücreleri hafifçe kayboluyor. Ayrıca meditasyon ve nefes egzersizleri gibi destekleyici önlemler de kullanıyoruz. Üniversite hastanesinin onkoloji bölüm başkanı Profesör Jürgen Wolf benimle çok iyi ilgileniyor. Ne yazık ki kanser çok sinsi bir hastalık ve aniden vücudun başka bir yerine metastaz yapabiliyor. Bu durum sizi mahvedebilir.
"HENÜZ İYİLEŞMEDİM"
Henüz iyileşmedim. Kanser konusundaki araştırmalar büyük ilerleme kaydediyor ve yakında yeni yöntemler ortaya çıkabilir. Amacımız akut bir durumu kronik bir duruma dönüştürmek, hastalığı kontrol altına almaktı. Umarım daha da fazlası olur.
"BİR HAFTADA 22 KEMOTERAPİ GÖRDÜM"
Size pompalanan tüm bu zehirle zihinsel olarak başa çıkmak için kendime söylediğim şey kemoterapinin bir doping olduğuydu. Ama son bir haftada 22 kemoterapi tedavisinden sonra, yan etkileri engellemek biraz zorlaştı.
"AZ KALSIN KOMAYA GİRİYORDUM"
Doktorlar, ABD'deki oğlumu ziyaret etmemi kabul ettiler. Ama tahmin edin ne oldu; Zatürreye yakalandım! Neredeyse komaya giriyordum. Eşim Angelica, 'sana bağırdım ama beni duymadın' dedi.
Soru: Acılarla baş etmek için esrar kullanır mısınız?
Hayır, kullanmam. Bütün uyuşturucu maddelere yeterince doydum. Doktorların verdiği ilaçlara güveniyorum.
Soru: Ölümü ne sıklıkla düşünüyorsunuz?"
Bir gün hepimiz öleceğiz. Ölmeden önce hayatımı en iyi şekilde sürdürmek isterim.
Teknik direktörlüğe dönecek misiniz?"
Hastalandıktan sonra dahi teklifler aldım. Brugge'den sportif direktörlük, Balkan ülkelerinden birinden ise antrenörlük teklifi aldım. Kemoterapi nedeniyle yüzde 100 müsait olamıyorum. Çalıştığım yerde adımı tam anlamıyla hissetirmek isterim.
Soru: "Bir gün mezar taşınızda ne yazsın isterdiniz?"
Mezar taşımda 'Şimdi dinlenmeye geldi' yazsın isterim. Belki çocuklarımın daha iyi fikri olur.