Ha yaşamışım, ha yaşamamışım! Senin olmadığın yerde
Allah’ım düşürmesin bu devleti,dalgalanmadığın derde
Bayrağım; burçlarda süzül daim, girmesin aramıza perde
Uğruna kim geçemez ki canından, kan da gider, belki ser`de
Doğacak günün şafağıdır rengin, umuda yelken açarız
Beyaz hilaline aşkla bağlanıp, yüce dağları aşarız
Yıldızın aydınlatır ufkumuzu, tehlikelere koşarız
Sen, kanat çırptıkça mavi göklerde, yaratan Rab’ba taparız.
Ana rahminden kıyamete kadar, herkes seninle korunur
Bugün nöbet tutanların yerine, yeni nesiller bulunur
Bu bayrağı taşımakla; Şerefli Türk evladı olunur
Seni severek ruhu teslim eden, senin gölgene konulur.
Nice canlar şehit oldu uğruna, sevdan yürekler dağlasın
Sensiz bir vatan yıkılmış virane, halkımız kara bağlasın
Göz pınarlarından akar nehirler, günü gelince çağlasın
Milletim koştu al ışıklı yoldan, sevenler sessiz ağlasın.
Ya Mucib, ezan kalbimizin aşkı, bunu bayrakla paylaştı
Fahri Kainatın izinden gidip , Hak rızasına ulaştı
Din`i, vatanı ve namusu için, hiç durmaksızın savaştı
Bayrağımızın altında beslenen, hainlerle karşılaştı.
Mukaddes vatana, mukaddes canlar, kan verdibayrak uğruna
Girmedi şanlı ecdat, sende girme, çapulcunun uyruğuna
Aldanma; düşmanların dostluğuna,düşmeyesin kuyruğuna
Canım sağ oldukça her an hazırım, bayrağımın buyruğuna.
Tarih:18.03.2005