Kastamonu

Belki her gün önünden geçiyoruz ama tarihini biliyor muyuz? Kastamonu Yakupağa Külliyesi!

Yakuğapa Külliyesi, belki de her gün önünden geçtiğimiz bir yapı ama Yakupağa Külliyesi hakkında bir şey biliyor muyuz?

Abone Ol

Yakupağa Külliyesi'nin belki de her gün önünden geçiyoruz ama külliye hakkında herhangi bir bilgiye sahip miyiz? Yakupağa Külliyesi hakkında bilinmesi gerekenler neler? Haydi Kastamonu Yakupağa Külliyesi'ne bir göz gezdirelim! 

Külliye, ilk önce cami şeklinde inşa edilip daha sonra eklemeler yapılarak külliye şeklini alıyor. Camii şeklindeki ilk halini Yavuz Sultan Selim'in hocası Halimi Çelebi yaptırıyor. Daha sonra 1547 yılında Kanuni Sultan Süleyman'ın Hazine Reisi Yakup Ağa'nın camiyi tadilata almasıyla beraber caminin yanına medrese, imaret, misafirhane ve sıbyan mektebi inşa ediliyor ve yapı bu şekilde külliye halini alıyor. 

Kesme taştan yapılan camiide kubbeler de kurşunla örtülü olarak karşımıza çıkar. Camii'nin güneybatı köşesinde minare bulunuyor. Caminin kapısı ahşap şeklindedir ve sedef işçiliği dikkat çeker. Yakupağa Külliyesi, oyma sanatının iyi örneklerindendir. 

Caminin kapı kanatlarındaki panolarda ''Bu Cami’nin kapısı her zaman sevinçle açılsın’’ ve ‘’Ben Allah’ın birliğine şahadet ederim’’ yazıları bulunuyor. 

Yakup Ağa imaretanesi, külliyenin göz alıcı kuzey tarafında konumlanmıştır. İhtişamlı yapının yanında, ona bitişik olan aşevinde, beş oda revaklı, kubbelerle süslü bir şekilde konukları ağırlamıştır. 

Misafirhane olarak kullanılan bu odalarda, Yakup Ağa imaretanesinde her an sıcak çorba sunulduğu bilinir. İmaretin kapısı ise her daim açık tutulur ve durumu ne olursa olsun, zengin ya da fakir demeden gelen tüm misafirlere ikramlar sunulur. 

Bu sebeple, halk arasında Ağa İmareti olarak anılan bu yapı, insanlar üzerinde güçlü bir etki yaratır. Olumlu izlenimler bırakarak, toplumun kalbinde yerini sağlamlaştırır.

Sıbyan Mektepleri beş ile on yaş arasındaki erkek ve kız çocuklarının din eğitimi görüp okuma yazma öğrendikleri yerlerdi. Caminin Sıbyan mektebi olarak kullanılan bölümü,  günümüzde el sanatları satış yerine çevrilmiş durumda. 

Külliyenin diğer bir kısmını oluşturan bölüm ise medresedir. Girişte üzeri kubbeli odalar, güneyinde de tonoz örtülü odalar mevcut. Osmanlı medreseleri arasında belirli bir plan tipine uymayan kendine özgü bir yapı şekli var.