Abdullah Baştürk, Türkiye’de işçi sınıfının hakları için yürütülen mücadelenin hem öncüsü hem de sembolü olmuştur. Tutuklamalara, baskılara ve politik zorluklara rağmen geri adım atmadan sendikal özgürlükler ve demokratik haklar için savaş vermiştir.

Abdullah Baştürk Ne Mezunu?

Abdullah Baştürk, maddi yetersizlikler nedeniyle ortaokul eğitimini tamamlayamamıştır. Yalova’nın Güneyköy köyünde doğup büyüyen Baştürk, genç yaşta çalışmak zorunda kalmış, ailesine katkı sağlamak amacıyla eğitim hayatını yarıda bırakmıştır. Bu nedenle herhangi bir lise veya üniversite diploması bulunmamaktadır.

Abdullah Baştürk Kaç Yaşında?

Abdullah Baştürk, 29 Mayıs 1929 tarihinde Yalova’nın Güneyköy köyünde dünyaya gelmiştir. 21 Aralık 1991 tarihinde İstanbul’da geçirdiği beyin kanaması sonucu hayatını kaybetmiştir. Özellikle hayatının son yıllarını DİSK’in yeniden ayağa kaldırılması için harcamış; cezaevinden çıktıktan sonra dahi aktif mücadelesini sürdürmüştür.

Abdullah Baştürk Nereli?

Abdullah Baştürk, Yalova ilinin Güneyköy adlı köyünde doğmuştur. Bu köy, küçük ve mütevazı bir yerleşim yeri olup, onun köylü bir ailenin çocuğu olarak büyüdüğünü ve halktan biri olarak şekillendiğini göstermektedir. Çalışma hayatına da İstanbul’da başlamış; 1955 yılında İstanbul Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü’nde sıhhi tesisatçı olarak görev almıştır. Doğup büyüdüğü köy ortamı, onun emek dünyasına yakınlığını pekiştirmiş, işçi sınıfının sorunlarına duyarlı bir perspektif kazanmasını sağlamıştır.

Abdullah Baştürk Ne Zaman Öldü?

Abdullah Baştürk, 7 Aralık 1991 tarihinde DİSK’in 8. Genel Kurulu’nu hazırlamak üzere düzenlenen Tüzük Genel Kurulu sırasında rahatsızlanmış ve beyin kanaması geçirmiştir. Bu sağlık sorununun ardından hastaneye kaldırılmış, ancak tüm müdahalelere rağmen kurtarılamamış ve 21 Aralık 1991 tarihinde İstanbul’da vefat etmiştir.

Abdullah Baştürk Ne İş Yapıyor?

Abdullah Baştürk’ün ilk mesleği sıhhi tesisatçılıktır. 1955 yılında İstanbul Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü’nde bu görevle çalışmaya başlamıştır. Ancak asıl mesleki kimliği zamanla sendikacılık ve işçi hakları savunuculuğu olarak şekillenmiştir. 1961 yılında sendika üyeliğine adım atmış, kısa sürede liderliğe yükselmiş, Türkiye Genel Hizmetler İşçileri Sendikası (Genel-İş)’in kurucuları arasında yer almıştır. 1962’de Genel Başkanlığa, 1964’te Türk-İş Yönetim Kurulu üyeliğine seçilmiştir. 1976 yılında sendikasının DİSK’e katılmasına öncülük etmiş, 1977’de DİSK Genel Başkanı olmuştur. Ayrıca PSI ve ETUC gibi uluslararası sendikal kuruluşlarda görev almış, Avrupa düzeyinde de tanınan bir lider haline gelmiştir. Bunların yanında 1969 ve 1973 yıllarında CHP’den, 1987 yılında ise SHP’den milletvekili seçilmiş, böylece siyasi arenada da aktif olmuştur. Ancak mesleki kimliği her zaman “işçi önderi” olarak tanımlanmıştır.