Dijital diktatörlük…!

Abone Ol

Sosyal Medya Platformu Instagram bir haftadır kapalı kaldı.

Adeta sanki kıyamet koptu.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Instagramı kapattı ve bu mecradan en fazla yararlanan kişiler ve kurumlar dünyayı ayağa kaldırdı.

Neymiş efendim iktidar yasakçı bir zihniyet olduğu için Instagramı kapattı. Bu basit bir söylem ile kolaycılık olur.  

Bizde bir haftadır bu işin gerçek yönünü anlamak için hukukçu ve bilişimci dostlarımızla görüşerek işin aslını öğrendik, derken Instagram açıldı.

- Birincisi şu; Instagram üzerinden sahte hesaplar açarak halkın kutuplaşmasına sebebiyet veriliyor. Bunu yurt içinden ve yurt dışından Türkiye’yi organize bir şekilde karıştırmak için yapan bir takım eller mevcut.

- İkincisi ise; Instagram üzerinden ticaret yapan bireyler veya kurumların bazıları vergi ödemeden ticaret yapmaları ve devletin çok ciddi bir vergi kaybının olması.

Evet bizim Ayşe ve Mehmet safiyane duygularla sosyal medyada önüne gelen yerden alışveriş yapıyor. Daha ucuz olduğu için orayı tercih ediyor. Lakin ürünü pazarlayan kişi veya kurumların bazıları zerre vergi ödemeden çuval dolusu para kazanıyor! Bu madalyonun görünen yüzü.

Tabi birde madalyanın görünmeyen yüzü var.

Ayşe ve Mehmet bu dijital mecrada haksızlığa uğradığı zaman nereye başvuruyor? Tabiki bu konuları bilmediği için ilk önce avukatlara, devamında Türk yargısına…

Avukatlar ise müvekkillerinin haklarını arayama çalışırken karşılarında muhatap bulamıyorlar. Dolayısıyla inanılmaz bir hukuk karmaşası ortaya çıkıyor ve sizin sahte hesaplardan yayınlanan müstehcen görsellerinizi hukuk yoluyla kaldırtmak istiyorsunuz ama karşınızda muhatap yok!

Aynı suçu Almanya’da işleyen bir kişi 3-4 günde hukuk karşısında netice alabilirken Türkiye ve klasmanında ki ülkelerde Instagramın sorumluları olmadığı için hukuk yetersiz kalıyor.

Amerika’da ticaretini her geçen gün katlayarak yükselen Elon Musk geçmiş yıllarda Türkiye’ye kağıt üzerinde bir sorumlu atamış olsa da Türk yargısı bu atanan kişiye ulaşamadığı için sıkıntılar ve mağdurlar milyonları bulmuş vaziyetteydi.  

Amerika’nın senin altyapını kullanarak Elon Musk üzerinden kazandığı milyar dolarlar söz konusuyken diğer taraftan da yine sosyal medya üzerinden bölücü terör örgütlerinin reklamları yapılıyor ve yine İsrail’in soykırım yapan liderinin ve yandaşlarının lehine lobi faaliyetleri yapılıyor.

Türkiye Devleti de ülkenin milli menfaatleri doğrultusunda bu karmaşık yapıya ve vergi kaybına neden olan düzene dur diyerek daha önce hiç yapmadığı bir karar alarak Instagramı kapattı.

İşte olan bundan sonra oldu. Amerika ve dolayısıyla Elon Musk’ın etekleri tutuştu. Başta Türkiye Devletinin bu konudaki muhatapları olan Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı yetkileriyle görüşmelere başladı.

Daha önceden muhatap olmayan ABD’liler şimdi yeni bir dijital hukuk sistemini kabul ettiler.

Yani yanisi şu; Instagrama hukuki bir düzenleme getirdiler.

Nedir yeni düzenleme?

Birincisi vergi kaçağının önüne azami ölçüde geçilecek.

İkincisi Türkiye’nin aleyhine propaganda yapan kişiler tespit edildiği anda en az 4 saat en fazla 4 gün içerisinde bu kişi ve kurumlara müdahale edilebilecek.

İşte Instagramın kapatılmasının gerçek yüzü budur.

Peki Instagram düzgün kullanan, vatanını ve kendi insanını seven kim bu düzenlemeye karşı çıkabilir? Bence hiç kimse.

Ama mevcut çarpık düzenden beslenen kişi ve kurumlar tabiki karşı çıkacak ve tabiki hemen ayaklanacak.

Dijital mecradan yapılan alışverişler bir sistem ve hukuk düzenine kavuşuyor. Artık insanlar Amerika ve Almanya’da olduğu gibi dijital mecrada haksızlığa uğrağı zaman karşısında kısa sürede muhatap bulabilecek.

Tabi biz Instagram kapatıldığı zaman bazı şeylerin farkına vardık ama asıl işin gerçek yönünü insanımız çok fark edemedi.

Amerika ve oyun kurucuları bundan bir süre önce tüm bankacılık sistemini kilitledi!

Bu bir şeylerin denemesiydi aslında! Sistemi kurdum ben, ben istediğim zaman siz para çekebilirsiniz! İstemediğim zaman çekemezsiniz!

Mesajıydı aslında bu kapatma veya yavaşlatma olayı.

Peki ne yapmalıyız?

Amerika’nın dijital diktatörlüğüne karşı yedekte bir (B) hatta (C) planı hazırlamalıyız. Yazılımcılarımız bunun üzerine çalışmalı ve devletimizde tüm bu karmaşık düzene karşı altyapısını kurmalı ve tedbirlerini almalı.

GÜNÜN SÖZÜ

“Başkasının yolundan yürüyenler, kendi ayak izlerini bırakamazlar.”  (S.L. Braundon)