O kişilere çok dikkat! Çünkü eğitimleri bile yok ve sağlığınızla oyun oynuyorlar!
Geçim sıkıntısı son dönemde stres ve psikolojik sorunları tetiklerken, sahte şifacılar da boş durmuyor. Halkın duygu ve "cüzdanını" istismar eden sahte şifacılar, bunu bir kazanç kapısı haline getirmiş durumda. Eğitim ve uzmanlığı olmadığı halde kendilerini psikolog veya psikiyatri uzmanı gibi tanıtan kişiler, sosyal medya üzerinden reklam ve tanıtım yaparak halk sağlığını tehlikeye atmaya devam ederken, hekim olmayan kişiler, yaşam koçu, guru, nefes terapisti, meditasyon uzmanı gibi sıfatlar kullanıyor. Türkiye Psikiyatri Derneği ile Türk Psikologlar Derneğine her gün onlarca ihbar gelirken, sahte şifacılar hakkında suç duyuruları yapılıyor.
PLASEBO ETKİSİ
Son dönemde artan sahte şifacılara karşı bir yazı kaleme alan Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Hakan Türkçapar, ‘1 Seansta Son’, ‘3 Seansta Kesin Çözüm’ gibi göz boyayan sloganlarla insanları aldatıldığına dikkat çekerken, "Bilimsel olarak kanıtlanmamış yöntemler ilk aşamada işe yarıyormuş gibi gözükebilir. Bu plasebo etkisiyle, empatik bir dinleyicinin varlığı veya kişiye harcanan çabanın karşılığını verme motivasyonu nedeniyle olabilir" ifadelerini kullandı.
Sahte uzmanlar tarafından en kolay istismar edilebilecek unvanları da değerlendiren Prof. Dr. Türkçapar, "Formel bir diploması olmayan koçluk, psikoterapistlik gibi unvanlardır. Sahte uzmanlar sadece ülkemizde değil tüm dünyada önemli tartışmalara neden olmakta. Sahte uzmanı ele verecek ipucu ise bu kişilerin birçok alanda söz sahibi olması ve hizmet vermesidir" görüşlerini sıraladı.
Prof. Dr. Kemal Arıkan (Psikiyatrist)
"Ruhsal sorunlarda psikiyatri dışı kanallara başvurmak olayı içinden çıkılmaz hale getiriyor. Vatandaşlarımız psikiyatri veya psikolog olmayan kişilerden uzak dursunlar. Tedavide doğru ve erken tanı çok önemli. Maalesef kültürel seviyesi düşük ülkelerde psikiyatriste gitmek 'delilik' olarak görülmeye devam ediyor. Kültür seviyesini yukarı çekmemiz gerekiyor."
Prof. Dr. Ejder Akgün Yıldırım (Psikiyatrist)
"Ruh sağlığı tanı ve tedavisinde adres hekimlerdir. Bir kişi ruhsal zorlanma veya belirtiler yaşıyorsa mutlaka psikiyatri uzmanına başvurmalıdır. Ruh sağlı hekimine ulaşılamayan yerlerde aile hekimlerinin yönlendirmesi ile hareket edilmesi gerekir. Ruh sağlığı alanında psikiyatri hekimleri dışında tedavi öneren hiç kimseye itibar edilmemesi gerekir. Türkiye'de insanların duygu ve hastalıklarını sömürerek rant devşirmeye çalışan bir takım kişiler türedi. Hatta kanser, diyabet gibi hastalıklarda bile 'ilaç kullanmayın' şeklinde yanlış algılar yaratılıyor. Bilimden sapmak en büyük hatadır."
EKONOMİK SORUNLAR
Sahte şifacılara karşı araştırmalar yürüten Bilim Yazarı ve Gazete Bilim Yayın Yönetmeni Emrah Maraşo ise artan geçim sıkıntısının birçok kişinin yanlış yollara sapmasına neden olduğuna dikkat çekerek şöyle konuştu: "Sözde şifacıların bu kadar çoğalması ve görünür hale gelmesinin nedeni, ülkemizdeki ekonomik ve toplumsal krizin yansıması. Tarihte de böyle oldu, özellikle bunalım dönemlerinde yaşamın organik bütünlüğüne sarılma, biyolojik varlığı ve öznelliği her şey haline getirme eğilimi yaygın ve bu eğilim kendini felsefede ve insan psikolojisinde gösteriyor."
Ruh sağlığına ilişkin teşhis ve tedavi adresinin psikiyatrist ve psikologlar olduğunu sözlerine ekleyen Maraşo; "Bireyler, kişisel yaşamlarındaki zorlukları aşmak için kolay bir kurtuluş arıyorlar ve yanılsama yaratan kişilerin söylemlerine açık hale geliyorlar. Bilim ise uzun ve aynı zamanda kişiye de sorumluluk veren bir yol izliyor, psikiyatri ve psikoloji size sihirli çözümler sunmuyor ancak bilimin elini uzatıyor. Kolay çözümsüzlüğü değil, uzun sürse de sağlıklı, doğru ve bilimsel olan uzmanlara başvurmak gerekiyor" diye konuştu.
(haberglobal)