Filistin topraklarında 1948'den bu yana devam eden işgal, soykırım ve sistematik katliamlar, 7 Ekim itibariyle insanlık tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir boyuta ulaştı. Gazze Şeridi'ne yönelik İsrail saldırılarında, en az 8 bin çocuk ve 6 bin 200 kadın olmak üzere toplam 18 bin 787 Filistinli hayatını kaybetti. Binlerce masum insan, tonlarca ağırlığındaki bombaların enkaza çevirdiği binalar altında hayatını kaybetti. Bu trajediye maruz kalanlar arasında kuvözdeki bebekler, ameliyathanedeki doktorlar, ambulanslarla taşınan yaralılar, güvenli okul binalarına sığınan aileler ve göçe zorlanan masum halk yer aldı.
İsrail'in Gazze'de yaşanan bu trajedi karşısında dünya devletleri, sessiz kalarak soykırıma ortak oldu. Üstelik İsrail, küresel medya aracılığıyla yaymaya çalıştığı 'meşru müdafaa' yalanı ile katliama destek buldu. Ancak Filistinli gazeteciler, işgal altındaki topraklarda direnişi sergileyerek uluslararası intifadanın fitilini ateşledi. Bu sayede İsrail'in işlediği savaş suçları ve kullanılan fosfor bombalarının izleri dünya kamuoyuna aktarıldı. Gazeteciler, ölümü göze alarak çektikleri fotoğraf ve görüntülerle bu zulmü dünya gündemine taşıdılar.
Ancak şimdi İsrail, organize devlet terörü kullanarak gazetecileri susturmaya çalışıyor. İsrail güçleri, kadın, çocuk, genç, yaşlı demeden yüzlerce sivili katletmenin yanı sıra, savaş suçlarını belgeleyen gazetecileri hedef alıyor. 7 Ekim'den sonra 50'den fazla gazeteci hukuksuz bir şekilde tutuklandı ve kötü şartlarda İsrail hapishanelerine konuldu. Gazze'ye yapılan abluka ise devletlerin medya mensuplarına girişine izin vermiyor.
Bu zulme karşı haykırıyoruz, ancak uluslararası kurumlar harekete geçmiyor. İsrail, uluslararası hukukun kurallarını ihlal ederek basın özgürlüğünü hiçe sayıyor. Gazetecilere şiddet uygulayarak, tutuklayarak, öldürerek onları susturabileceğini düşünse de, gerçekleri saklayamayacak.
Biz, Press For Palestine – Filistin İçin Gazeteci Dayanışması olarak, İsrail soykırımı sonucunda hayatını kaybeden ve direnişe devam eden meslektaşlarımıza adanmış tek sayılık 'Gazzete' ile buradayız. Bu gazeteyi hazırlayarak, şehit düşen gazetecilere ve hala direnenlere saygı gösteriyor, onların direniş hikayelerini gelecek nesillere aktarıyoruz.
Biz, bu inançla mesleğimizi icra eden ve bu yüzden hayatını kaybeden, hayatta kalmayı başaran ve yaşananları duyurmaya çalışan tüm gazetecilerin kısılan sesi olacağız. İsrail'in katliamlarını haber yaparak, çektiğimiz fotoğraflar ve görüntülerle tüm dünyaya duyurmaya devam edeceğiz.