Ekonomi

Genç meme kanseri hastalarında doğurganlığın korunmasına yönelik önlemler

- Güven Hastanesi Tüp Bebek Merkezi Sorumlu Hekimi Prof. Dr. Nafiye Yılmaz: - "Genç yaş meme kanseri hastaları da uygun görülmesi halinde yumurta ve embriyolarını dondurup saklayarak ileriki hayatlarında mevcut hastalıkları tedavi olduktan sonra gebe kalabilir ve çocuk sahibi olabilir"

Abone Ol

İSTANBUL (AA) - Güven Hastanesi Tüp Bebek Merkezi Sorumlu Hekimi Prof. Dr. Nafiye Yılmaz, Meme Kanseri Farkındalık Ayı'na özel, kanser tanısı alan genç hastalarda doğurganlığın korunması için alınması gereken önlemleri paylaştı.

Hastane açıklamasında görüşlerine yer verilen Yılmaz, kemoterapi, radyoterapi ya da cerrahinin, üreme fonksiyonuna olumsuz etkisini önlemek amacıyla üremenin korunması için yumurta hücrelerinin (oosit), üreme dokularının (over-yumurtalık dokusu) ya da embriyonun korunup saklanması stratejilerinin uygulanabileceğini belirtti.

Genç yaş kadınlarda artan meme kanseri riskine dikkati çeken Yılmaz, "Genç yaş meme kanseri nedeni ile kemoterapi, radyoterapi tedavi alması gereken hastalar doğurganlığın korunması için klinikte sıkça karşımıza çıkan hasta grubunu oluşturur. Kullanılacak kemo-radyoterapinin tipi, dozu, süresi, hastanın yaşı ve yumurtalık rezervi kemoterapi ve radyoterapinin yumurtalıklara olumsuz etkisi açısından önemlidir." ifadesini kullandı.

Prof. Dr. Yılmaz, hastanın yaşı ve evlilik durumuna göre sürece karar verilebileceğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Yaş ve evlilik durumuna göre yumurta (oosit) ya da evli ise embriyo dondurma, pubertede (ergenlik) ise yumurta (oosit) ya da yumurtalık dokusu dondurma ya da prepuberte (ergenlik öncesi) döneminde ise yumurtalık dokusu dondurma şeklinde olabilir. Evli çiftlerde başarı oranı yüksek olduğu için öncelikle embriyo dondurulması tercih edilmelidir, canlı doğum başarısı taze sikluslardaki başarı ile benzerdir. Yumurta (oosit) dondurulan hastanın yaşı ve dondurulan yumurta sayısı başarıyı belirleyen en önemli faktörlerdir. Yumurtalık doku dondurulması ergenlik öncesi kız çocuklarında veya tedavi için yeterli zamanı olmayan erişkin yaş grubunda seçilmiş vakalarda uygulanmaktadır.

Kanser hastalarında zamanın kısıtlı olması nedeniyle yeni yöntemler de bu süreci hızlandırıyor. Standart over stimulasyonu için mensturasyonun beklenmesi de artık yerini rasgele başlangıçlı protokol denilen mensturasyondan bağımsız başlanan over stimulasyon protokollerine bırakmıştır. Bir tedavi döngüsünde birden fazla yumurta toplama işlemine olanak sağlayan tedavi protokollerinin kullanımı ile de elde edilen yumurta sayısı artırılarak başarı şansı artırılabilir."

Son yıllarda 45 yaş altı kanser hastalarının arttığını ifade eden Yılmaz, "Sonuç olarak son yıllarda tıp alanındaki ilerlemeler, 45 yaş altı kanser hastası sayılarının azımsanmayacak oranlarda olması, kanser hastalarının tedavi ve sağ kalım oranlarının yüksek olması gibi faktörlerden dolayı bu hasta grubunun üreme fonksiyonlarının devamının sağlanması için hem klinik hem laboratuvar alanında pek çok gelişme sağlanmıştır." değerlendirmesinde bulundu.

Yılmaz, genç yaş meme kanseri hastalarının da farklı branş hekimlerinin takibi ve kontrolü altında uygun görülmesi halinde yumurta ve embriyolarını dondurup saklayarak ileriki hayatlarında mevcut hastalıkları tedavi olduktan sonra gebe kalabileceğini, çocuk sahibi olabileceğini bildirdi.

Hastanın meme kanseri tedavisi tamamlanıp doktorlarınca gebe kalmasına izin verdiği zaman embriyo transferinin yapılarak gebelik planlanabileceğini aktaran Yılmaz, gebelik ve emzirme döneminde de hastaların meme açısından takip altında olmalarının önemli olduğunu kaydetti.