Kastamonu’nun Bozkurt ilçesi Killi Köyünden olan Halil Kut Paşa’nın, 29 Nisan 1916'da Kut'ül Amare'de kazandığı zafer, Osmanlı'nın Birinci Dünya Savaşı'ndaki en büyük başarılarından biri olarak kayıtlara geçti.

Birinci Dünya Savaşı’nın kritik cephelerinden biri olan Irak Cephesi’nde, Osmanlı ordusunun 29 Nisan 1916’da elde ettiği Kut’ül Amare Zaferi, hala hafızalardaki yerini koruyor. Kastamonulu Halil Kut Paşa'nın liderliğinde kazanılan bu tarihi başarı, sadece askeri anlamda değil, moral ve stratejik açıdan da büyük bir dönüm noktası oldu.

Kut Kuşatması ve Öncesinde Yaşananlar

Halil Paşa Kutul (2)

İngiliz birlikleri, Tümgeneral Charles Townshend komutasında Bağdat’a ilerlemek isterken, Osmanlı direnişiyle karşılaştı. 3 Aralık 1915’te Dicle Nehri kıyısındaki Kut kasabasına çekilmek zorunda kalan İngilizler burada sıkıştı. 6. Ordu Komutanı Mareşal von der Goltz Paşa ve Irak ve Havalisi Komutanı Nurettin Paşa'nın yönetimindeki Osmanlı ordusu, 27 Aralık’ta Kut’u kuşatarak büyük bir stratejik hamle yaptı.

İngilizler Kurtarmaya Çalıştı Ama Başaramadı

İngilizler, kuşatma altındaki birliklerini kurtarmak için General Aylmer önderliğinde Şeyh Saad, Vadi, Hannah ve Sabis gibi bölgelerde birçok saldırı düzenledi. Ancak tüm girişimler Osmanlı'nın güçlü savunması karşısında başarısız oldu. İngiliz ordusu ağır kayıplar verirken, kuşatma daha da sıkılaştı.

Tarihi Teslimiyet ve Halil Paşa’nın Mesajı

Kuşatma altındaki İngiliz Komutan Townshend, Halil Paşa’ya gönderdiği mektubunda, “Açlık bizi silah bırakmaya zorluyor” diyerek teslim olma niyetini bildirdi. 29 Nisan 1916'da İngiliz birlikleri teslim oldu. Bu zaferde 13 general, 481 subay ve yaklaşık 13 bin 300 İngiliz askeri esir alındı. Halil Paşa'nın "Tarih bu olayı yazmak için kelime bulmakta müşkülata uğrayacaktır" sözleri, zaferin büyüklüğünü ifade etmeye yeterliydi.

Kut’ül Amare: Çanakkale’den Sonra Gelen Gurur

Halil Paşa, 6. Ordu’ya gönderdiği mesajda, “Osmanlı sebatının İngiliz inadını kırdığı birinci zaferi Çanakkale’de, ikinci zaferi burada görüyoruz” diyerek hem moral hem de tarihi önemine dikkat çekti. Zaferin ardından Osmanlı sancağı Kut hükümet konağına çekilirken, 18. Kolordu Komutanı Kazım Karabekir, bu büyük başarı için Allah’a şükredilmesini ve şehitler için dua edilmesini istedi.

Bir Milletin Azmi ve Direnişi

Kut’ül Amare Zaferi, Osmanlı'nın askeri yeteneğini ve direniş azmini tüm dünyaya gösterdi. Bu zafer yalnızca Osmanlı için değil, bugün de Türkiye Cumhuriyeti için tarihi bir gurur kaynağı olarak kabul ediliyor. Her yıl olduğu gibi bu yıl da, Halil Kut Paşa’nın liderliğinde kazanılan bu büyük zaferin yıl dönümünde, kahraman ecdadımız minnetle anılıyor.

Kastamonulu Komutan Halil Kut Paşa Kimdir?

Halil Paşa 1882 yılında İstanbul’da dünyaya gelmiştir. Ancak Halil Paşa aslen Kastamonu’nun Bozkurt’un Killi köyündendir. Killi köyü sakinlerinde Gagavuz kökenli Osmanlı Ordusu Başkomutan Vekili Enver Paşa’nın amcasıdır.

1902 yılında Harbiyeyi, 1905 yılında da Harp Akademisini Mümtaz Yüzbaşı olarak bitirmesinin ardından 1905-1908 yılları arasında Makedonya 3.Ordu Subayı olarak görev yaptı. 1909 yılında İstanbul’da görev yapan Halil Albay, 1911-1913 yılları arasında Trablusgarp ve Balkan Savaşlarında görev almıştır.

Birinci Dünya Savaşı sırasında Irak ve Kafkas Cephelerinde İngilizlere karşı savaşan Halil Albay, Irak Cephesi’nde Albay rütbesiyle 6. Ordu’yu komuta ederek 29 Nisan 1916 yılında İngilizlere karşı Kut-ül Amare Zaferi’ni kazanmıştır.