Hanönü ilçesinde koku böcekleri rahatsızlık vermeye başladı. Whatsapp ihbar hattımıza gelen fotoğraflar, bu böceklerin sadece Kastamonu'da değil ilçelerde de bulunduğunu gösteriyor.
Hanönü ilçesinde halk arasında koku böcekleri olarak bilinen canlılar, son zamanlarda artan bir şekilde görülüyor. Vatandaşlar, bu böceklerin istilasından rahatsızlık duyduklarını ve camların kapalı olmasına rağmen nereden girdiklerini bilmediklerini dile getiriyorlar.
Koku böceklerinin yaydığı koku ve istilacı tavırları, evlerde ve bahçelerde rahatsızlık yaratabilir. Bu böceklerin varlığı, özellikle yaz aylarında daha fazla hissedilir hale gelebilir.
Vatandaşlar, bu canlıların görüntülerini Whatsapp ihbar hattımıza göndererek durumu yetkililere bildiriyorlar. İlçe sakinleri, koku böcekleri ile başa çıkmak için neler yapabileceklerini merak ediyorlar.
Kahverengi Kokarca Böceği Nedir?
Kahverengi kokarca böceği, Halyomorpha halys (Pentatomidae) ailesine ait Asya kökenli bir böcek türüdür. Bu özel canlı, başlangıçta Japonya, Kore Yarımadası, Tayvan ve Çin'e özgüdür, ancak 1990'lı yıllardan itibaren özellikle Amerika Birleşik Devletleri'nin doğu bölgelerine yayılmıştır.
Kahverengi kokarca böceği, hem larva hem de yetişkin dönemlerinde çok sayıda tarımsal ürün ve yüzlerce bitki türünden beslenme kabiliyetine sahip bir organizmadır. Tehdit altında hissettiğinde veya ezildiğinde, kendi kendine has bir savunma mekanizması olarak kötü bir koku yaymaktadır.
Kahverengi kokarca böceği, Karadeniz Bölgesi'nde başta fındık olmak üzere birçok bitki türüne ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Erginlerinin uzun mesafelere uçma yetenekleri, bu böceğin hızla yayılmasına katkı sağlamaktadır. Önce belirli bir bölgeyi etkisi altına alarak, daha sonra genişleyerek Türkiye'nin tarım arazilerini tehdit etmektedir.
Kahverengi kokarca böceği, insan sağlığı açısından bir tehlike oluşturmamakla birlikte, yaz mevsiminin sonunda kışlamak üzere özellikle evler ve depolar gibi sığınakları tercih ettiği için fiziksel rahatsızlık yaratabilir.
Kahverengi kokarca böceği hakkında bilgiler bu türün tehlikesini ve yayılma potansiyelini açığa çıkarırken, çevresel etkileri ve tarım için oluşturduğu tehditleri daha iyi anlamamıza yardımcı olmaktadır.
(Ünal Topuksuzoğlu)