İyiler kazanacak
Kahramanmaraş'ta peş peşe meydana gelen yıkıcı ve üzücü depremlerin yaraları henüz sarılmadan bu defa Hatay merkezli depremlerle sarsıldık.
Görüntüleri izlerken dahi psikolojimiz bozuluyor! Herkes bir şeyler yapmaya çalışıyor.
Olukbaşı'ndaki Çağlar Sitesi'nde oturan 10 yaşındaki Melek ve Miray elleriyle boncuktan yaptıkları takıları satarak depremzedeler için yardımcı olmaya çalışıyor… İş dünyası, sivil toplum örgütleri, sanatçılar, sporcular, gazeteciler kısaca toplumun her kesiminden yardımlar yapılıyor. Toplumun büyük bir kesimi yardım için adeta çırpınıyor…
Dünya’nın farklı coğrafyalarından 100’ün üzerinde devlet yardıma koştu. Türk dünyası bugüne kadar eşine az rastlanır bir dayanışma örneği sergileyerek yardım yağdırıyor.
İyi insanın dini, ırkı yoktur… Sadece ve sadece iki çeşit insan vardır. (İyi ve kötü)
Hani Anadolu’da bir söz vardır “Analar neler doğruyor” diye.
Gözümden ameliyat oldum doktorum 15-20 gün yüz üstü yatmam gerektiğini söyledi.
Evde bir haftadır yüz üstü yatıyorum. Sıkılmadım dersem yalan olur.
Benimde yattığım yerden yapabileceklerim küçük küçük şeyler vardır diye kendi kendime düşünürken tam o sırada Kadıdağı’nda bulunan Boks Federasyonu’nun önceki dönem müdiresi Hülya Azizmehmetoğlu aradı.
-"İzzet bey, ben bir organizasyon yapıyorum. Deprem bölgesindeki ihtiyaç sahipleri için 2 tır dolusu yakacak odun bir tır dolusu da gıda götüreceğim. Bana yardımcı olur musunuz?" dedi.
-Bende "Buyrun Hülya hanım benden ne istiyorsunuz" dedim.
-Ben odunu ayarladım iki tırı da ayarladım lakin tırın birinin parasını ayarlayamadım! Birkaç kişiyi aradım, biz yardım ettik, dediler. Bu tır için benden tırcılar 22 bin lira para istiyor. Tosya’dan bir tır buldum o da maliyetine götürürüm dedi. Bu tırın maliyeti 11 bin lira tutuyor, bana yardım edin bu tırın parasını bulalım."
Sonra telefonu elime aldım üç-beş varlıklı arkadaşımızı aradım. Hepsi biz AFAD ve Kızılay aracılığıyla yardım ettik dediler. Sonra Kastamonuspor'un eski Başkanı iş insanı ahde vefa duygusu üst seviyede olan hayır sever Sayın Uğur Barut geldi aklıma. Daha önceden geçmiş olsun demek için beni aramış ve dönüş yapamamıştım. Aradım Sayın Uğur Barut’u, “Başkan sen fazlasını yapmışsındır. Bunu biliyorum. Lakin bizim bir organizasyonumuz var bize bir tır parası lazım.” dedim. Efsane başkan "ne kadar" diye sordu. Bende "11 bin lira" dedim. Hemen bana "Tır şoförünün iban numarasını ver çıkartayım, bunun dışında ne yapılması gerekiyorsa da söyle yapalım." dedi.
"Teşekkür edip" telefonu kapattım.
Sonra Şükrü Yücebıyık, sonra Kassap Restoran’ın sahibi Erdinç Yılmaz’ı derken epeyi bir miktarda nakit ve gıda kolileri geldi.
Hülya hanımı aradım, "Hülya hanım, tır parası tamam, biraz nakit birazda gıda kolisi var." dedim. Çok sevindi. Hülya hanım bunu kendisi için istemiyordu. Kadın başına o da depremzedeler için bir şeyler yapmak istiyordu… Tosya’dan 6 çuval pirinç, Şeker fabrikasından oldukça yüklü kristal toz şeker, çadır kentlerde çıkartılan toplu yemek için gıda maddesi, Tosya Belediye Başkanı Volkan Kavaklıgil’in çok yardımcı olduğunu vs. anlatıyordu, sevinçten…
Kastamonu Orman Bölge Müdürü Sayın Fahri Sönmez’in desteğiyle iki tır odun ve bir tır gıda maddesi bugün Hatay’a yola çıkıyor…
Hatay’da 2 bin 700 komando ile arama kurtarma çalışmalarına katılan ve güvenliği sağlamak için hala bölgede görev yapan Kastamonu Jandarma Komando Eğitim Komutanı K.J.Albay Mehmet Çelik’in koordinesinde odunlar ve gıda maddeleri bölgedeki depremzede ihtiyaç sahiplerine ulaştırılacak…
Katkı veren, emek harcayan tüm iyi insanlara selam olsun.
İyi ki varsınız…
Hatay’da 16 aile yakınını depremde kaybeden Hollanda’da yaşayan sanatçı Türk kızı Karasu, ülkedeki tüm televizyonların ortak yayın yaparak düzenlediği yardım kampanyasıyla 90 milyon avro toplayıp gönderebiliyorsa bizlerde bir şeyler yapmalıyız öyle değil mi?
Pakistan Milli Meclisindeki tüm milletvekilleri birer maaşını, Azerbaycan Milli Meclisindeki tüm milletvekillerinin üçer maaşını ve yine Azerbaycan Türklerinin ellerinde avuçlarında ne varsa toplama merkezlerine gönderdiğini ve kardeşleri için ağlayan, gözyaşı döken Türkleri gördük öyle değil mi?
Bizim sitedeki 10 yaşındaki Melek Doğan, 11 yaşındaki Miray Balcı geceleri evlerinde takı yapıp Cuma pazarında bunu satarak bin lira toplayıp depremzede çocuklara gönderebiliyorsa, hepimizin yapabileceği küçük küçük şeyler var diye bu hikayeyi sizlere anlatma ihtiyacı duydum.
Tüm bunları gördük görmesine de birde bizim içimizdeki hainleri ve şerefsizleri de gördük.
Yurt içinden ve yurt dışından herkesin candan yaptığı yardımları bölgeye ulaştırmaya çalışan tırların önünü kesip yağmacılığa soyunan kahpeleri de gördük.!
Müslümanlar şöyle iyi insan, Hristiyanlar böyle kötü insan diye sosyal medyada goygoyculuk yapan cahilleri de gördük.
Her zaman şuna inanıyorum; İki çeşit insan vardır. (İyi ve kötü insan)
İyi insan her dinden ve her milletten çıkar. Buna karşın her dinden ve milletten kötülerde çıkar. Bunu herkes böyle bilsin.
Peki ne yapmamız gerekiyor o zaman.
Hepimize görevler düşüyor. Yemeden, içmeden kısacağız toplum olarak “İyi insanlar yetiştireceğiz.”
Kötü insanın yetiştirdiği doktor insanları öldürür. Kütü insanın yetiştirdiği mühendislerde insanı öldürür!
Eğitim sadece okullarda verilmiyor. Okullarda sadece diploma veriliyor. Eğitim ailede başlar diye boşuna demiyor büyüklerimiz. İyi insanın elinden çıkan iş, iyi olur, iyilik saçar çevresindekileri mutlu eder. Kötü insanların elinden çıkan iş de şekil (A) da görüldüğü gibi oluyor maalesef.
İnsanlık var olduğu sürece iyilerde kötülerde hep olacaktır. (Habil ile Kabil) örneğinde olduğu gibi.
Biz kötülerin yaşadığı karşı mahalleden bir kişiyi, iyilerin mahallesine kazandırabiliyorsak ne mutlu bizlere…
Son olarak; Emin olun ki eninde sonunda iyiler kazanacak…
GÜNÜN SÖZÜ
"Dünya'daki tüm iyi insanlara selam olsun."
İzzet Sarı