Yıllar önce Milli Gazete adına 3-5 kez Kastamonu ilavesi yapmıştık. Kastamonu’ya dair her şeyi yayınlamaya çalışmıştık. Şimdi diyorum ki iyi ki o çalışmaları yapmışız. Bunlardan birinde Kastamonu sanayisinde yıllar önce yapılan Otobüsten bahsederek birde resmini koymuştuk.
Bizi bunu hatırlatan kişi Kastamonu için varını yoğunu ortaya koyan, değerli büyüğümüz ve hemşehrimiz Tahriksan Redüktörün kurucusu Yüksek Makine Mühendisi Baha Kalay amca idi..
Kastamonu ilavesini tüm İstanbul’da derneklere, Kastamonu ve ilçelerinde dağıtımını yaptıktan sonra, bir sabah erkenden Milli Gazeteyi aramışlar ve telefonu bana bağladılar. Arayan kişi Kastamonu’dan idi. Kastamonu ilavesi eline geçmiş ve Otobüsü ve hikayesin okumuş, çok duygulanmış ve hemen gazetemizi arayarak teşekkür etmek istemiş.
Ağlayarak dedi ki; O Otobüsü yapan kişi benim babam idi…
Normalde bu vb. arayan kişilerin telefonunu falan mutlaka kaydederim ama, hiç yapmadığım bir şey yaptım, o kişinin telefonunu falan ya almadım, ya da kaybettim.
O Kastamonu ilavesindeki bir yazımızı da buraya bırakıyorum…
Aşağıdaki bu otobüsle ilgili bu güzel yazıyı sosyal medyadan Ümit Alptekin’den alıntı yaptım.
70 Yıl Önce Kastamonu Sanayide “Otobüs” yapıldığını biliyor musunuz?
“Şehir değil şiir” olduğumuz yıllarda “ağır sanayi” vardı Kastamonu’da, “efsane” ustaların atölyesine “kamyon” giren ağır vasıta “otobüs” olup çıkardı, ülkenin dört bir tarafındaki otobanlar “ağlardı”…
“Karoser” sanayisi alıp başını yürümüştü ilimizde.
“Endüstriyel” oto fabrikalarının adım atmasına henüz yıllar vardı ülkemize, ithal otobüs fiyatları el yakıyordu, çare “el emeği” ile otobüs icat etmeye bakıyordu, öyle de oldu, ülkemizin kimi illerinde olduğu gibi Kastamonu da kendi otobüsünü kendisi yaptı…
Kamyondan otobüs çıktı.
“İnter”, “Vabis” misali dönemin ağır tonajlı kamyonları, her ne kadar yakıt vesaire masrafları işletmeciye çok da olsa, Kastamonulu ustaların elinde otobüse dönüştü…
Uzun burunlu kamyonların sırtına yerleştirilen “karoser” sayesinde şehirlerarası yollar “otobüs” gördü.
1940’ların sonundan başlamak üzere 1970’li yılların başına kadar “karoser” fırtınası esti Türkiye karayollarında, 1960’lı yıllarla birlikte “ithal ikameci” ekonomi sisteminin ülkemizde dal budak sarmasıyla yurtdışı şirketlerin yerli acenteleri “montaj” üzerine kurdukları fabrikalar ile Anadolu sanayisini tahtından ettiler…
Kamyondan otobüs icat eden “yerli sanayi” öldü.
1940’lı yıllarla birlikte Kastamonu’da “karoser” sanayisi oluştu…
Hem de adeta “site” oluşturacak yoğunluktaydı.
Kastamonu’yu yeniden “üreten” bir kafaya çevirmek, özel sektöre ekonominin başrolünü oynatmak, ili bir bütün olarak devletten çare beklemeyecek güce kavuşturmak günümüzün öncelikli görevi…
Aksi istikamet (bugünkü rotamız) “terki diyar”.
Evvela o “ruhu” yaratmak aslolan…
Örnek “70 yıl öncesi”.
Çünkü…
Bir değerli dostumuzun sözünü yineleyerek mazinin kıymetinin altını çizeyim; “Bugün 70 yıl geriye gitsek, 170 yıl ileri gideriz”.
Kaynak: 37Haber