Kastamonu Valiliği'nden ormanlara girişlerin yasaklandığı iddialarıyla ilgili açıklama Kastamonu Valiliği'nden ormanlara girişlerin yasaklandığı iddialarıyla ilgili açıklama

1979 yılında Cide'de gerçekleştirilen balıkçı barınağı inşası sırasında yapılan su altı taramasında, eşsiz bir bronz atlet heykeli keşfedildi. Heykel, MÖ. 5. yüzyıla ait orijinalinin MS. I yüzyıl Roma kopyasıdır. Ancak, bu değerli eser, Kastamonu'daki ilgili kurumlara haber verilmeden, tamamen şaşırtıcı bir şekilde Samsun Müzesi'ne gönderildi. Bu dönemde Samsun'da henüz bir müze bulunmamaktaydı; Samsun Müzesi, 19 Mayıs 1981 tarihinde açılmıştır.

Bu olay, Cide ve Kastamonu'daki yetkililere haber verilmeden gerçekleştiği için uzun bir süre sonra Cumhuriyet Gazetesi'nde yer alana kadar bölgenin bilgisine ulaşmadı. Ardından Cumhuriyet, Cide Postası ve Kastamonu Gazetesi'nin haberleri ile Kastamonu Valiliği, konunun peşine düşerek çabalara katıldı. Özellikle Kastamonu Gazetesi sahibi Siyami Özel, 1979 yılından itibaren heykelin Kastamonu Müzesi'ne dönmesi için çaba harcamaya başladı. Ancak, çeşitli talihsizlikler ve yetersizlikler nedeniyle eserin Kastamonu Müzesi'ne nakli mümkün olamadı.

Bu konuda yapılan çabaların 1980'lerde sonuçsuz kalmasına rağmen, kültür varlıklarının ait oldukları topraklarda sergilenmesi gerektiği düşüncesiyle hareket eden Kültür ve Turizm Bakanlığı, yurtdışına kaçırılan veya başka yöntemlerle çıkarılan kültür varlıklarını ülkeye geri getirmek için çaba harcamaktadır. Bu çabaların meyvesi olarak, 2009 yılında sadece 151 eser yurtdışından getirilmiştir.

Şimdi tekrar başa dönersek, Cide'den çıkan ve Samsun Müzesi'nde sergilenen bronz atlet heykelinin Kastamonu'ya dönmesi için gereklilikleri şu şekilde sıralayabiliriz: Kültür dünyasının "her eser yapıldığı ve ait olduğu kültürün topraklarında sergilenmeli" anlayışını benimsemesi gerekmektedir.

Buna ek olarak, benzer uygulamaların iller arasında da geçerli olduğunu göz önüne almalıyız. Cide'den çıkan atlet heykeli gibi Sinop Müzesi'nin eserleri de Kastamonu Müzesi'nden ayrılmıştır. Ancak, eserlerin çıktıkları yerlere iade edilebileceğini gösteren birçok örnek vardır. Bu çerçevede, atlet heykeli de Kastamonu Müzesi'ne geri verilerek ortaya çıkan çelişki giderilebilir.

Sonuç olarak, 1979'da başlayan Heykel Vak'ası'nın ardından yapılan haber trafiği ve çeşitli girişimlerin sonuçsuz kalması, bronz atlet heykelinin Kastamonu Müzesi'ne geri dönmesi için süregelen bir çaba haline gelmiştir. Bu çabalar, kültür varlıklarının ait oldukları topraklarda sergilenmesi ilkesine dayanmaktadır. Umuyoruz ki, Kastamonu Valiliği, STK'lar ve vekillerin destekleriyle bu çaba sonuçlanacak ve atlet heykeli Kastamonu Müzesi'nde yerini alacaktır.

Bronz Atlet