Kastamonu’nun doğa harikalarıyla ünlü Pınarbaşı ilçesi, her yıl binlerce yerli ve yabancı turisti ağırlıyor. Özellikle Horma ve Valla Kanyonları, yemyeşil doğası, yürüyüş yolları ve eşsiz manzaralarıyla dikkat çekiyor.
Ancak bölge, bu yıl turizm sezonuna büyük bir riskle girdi. Kanyonlara ulaşımı sağlayan yollar, artan heyelan tehlikesi nedeniyle hem ziyaretçiler hem de yöre halkı için ciddi bir tehdit oluşturmaya başladı. Bölgeye turizm sezonunda 10 binlerce kişi ziyaret ediyor...
Heyelan riski gözle görülür halde
Son haftalarda etkisini artıran yağışlarla birlikte, özellikle Horma ve Valla Kanyonu’na giden yollar üzerinde toprak kaymaları meydana geldi. Yol kenarlarında başlayan kaymalar ve çamurlaşma, ulaşımı zorlaştırırken olası bir heyelanın büyük tehlikelere yol açabileceği yönünde endişeleri de beraberinde getirdi.
Vatandaşların cep telefonlarıyla kaydettiği görüntülerde, yolun bazı bölümlerinde ciddi bozulmalar ve çökmeler olduğu açıkça görülüyor. Bölgeden gelen tepkilerde, sürücüler ve doğa gezginleri, yolun güvenliği konusunda acil önlem alınması çağrısında bulunuyor.
Yol çalışmaları yetersiz mi kalıyor?
Kastamonu İl Özel İdaresi tarafından başlatılan yol yapım çalışmaları devam etse de, heyelan riski altındaki noktalarda henüz yeterli güvenlik önlemi alınmadığı dikkat çekiyor.
Özellikle dar ve virajlı yollarda oluşabilecek ani toprak kaymaları, can ve mal kayıplarına neden olabilecek düzeyde. Bu da hem bölge halkını hem de bölgeyi ziyaret eden turistleri tedirgin ediyor.
Yetkililere çağrı: Önlem alınmalı
Bölge halkı ve ziyaretçiler, Kastamonu’nun en değerli doğal miraslarından biri olan bu alanlara ulaşımın güvenli hale getirilmesi için acil müdahale bekliyor. Heyelan tehlikesine karşı istinat duvarları, drenaj sistemleri ve yol genişletme çalışmaları gibi önlemlerin hızla devreye alınması gerektiği vurgulanıyor.
Turizm potansiyeli yüksek olan bu bölgede yaşanabilecek olumsuzlukların hem doğaya hem de bölge ekonomisine zarar vereceği açık.
Yetkililerin bir an önce harekete geçmesi, hem ziyaretçilerin güvenliği hem de doğa turizminin sürdürülebilirliği açısından büyük önem taşıyor.