Kastamonu’da gerçekleşen bir konferansta konuşma yapan Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Banka Meclisi Üyesi Prof. Dr. Muhsin Kar, "2008 sonrası dünya ekonomisinin yaşadığı süreç bir krizden ziyade durgunluk dönemidir. Çünkü krizler genelde bir yıl kadar sürerken, bu dönemde ticari daralma başlamış ve uzun süreli etkiler görülmüştür" ifadelerini kullandı.

Kastamonu'da Konuşan Prof. Dr. Kar 'Durum Ekonomik Kriz Değil, Durgunluktur' 5-1

Kastamonu Üniversitesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen "Dünya Ekonomisinde Güncel Gelişmeler" başlıklı konferansa, Prof. Dr. Muhsin Kar konuşmacı olarak katıldı. Etkinlik, İktisat Öğrenci Topluluğu ile Yeniler Öğrenci Topluluğu tarafından organize edilerek üniversitenin Merkez Kütüphanesi’ndeki Sezai Karakoç Salonu’nda gerçekleştirildi. Programa, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Orhan Kandemir, İktisat Bölüm Başkanı Prof. Dr. Serkan Dilek, kamu kurumu temsilcileri, akademisyenler ve çok sayıda öğrenci iştirak etti.

Konferansta küresel ekonomik eğilimler, Türkiye ekonomisinin mevcut durumu ve geleceğe yönelik projeksiyonlar hakkında önemli değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Muhsin Kar, dünya genelindeki ekonomik dalgalanmaların sebeplerini ve etkilerini ele aldı. Türkiye’nin bu süreçteki yerini detaylandıran Kar, gençlere ekonomik bilinç kazanmaları ve küresel gelişmeleri yakından takip etmeleri gerektiğini vurgulayarak, ekonominin geleceğine dair tavsiyelerde bulundu.

Kastamonu'da Konuşan Prof. Dr. Kar 'Durum Ekonomik Kriz Değil, Durgunluktur' 2

"Türkiye'nin de içinde yer aldığı gelişmiş ülkelerin dünya genelindeki üretimdeki payı bugün yüzde 42 seviyesindedir."

Kastamonu'da Konuşan Prof. Dr. Kar 'Durum Ekonomik Kriz Değil, Durgunluktur' 3

1980 sonrasında Çin'in küresel üretimdeki payını yüzde 2,7’den yüzde 17’ye yükselttiğini, Amerika’nın üretim hacmini koruduğunu ancak Avrupa Birliği’nin bu alanda gerilediğini ifade eden Prof. Dr. Muhsin Kar, “Gelişmekte olan ülkeler, yani yükselen ekonomiler, küresel üretimdeki paylarını önemli ölçüde artırmıştır. Bu gruba Türkiye de dahildir. Hindistan, Brezilya, Türkiye ve Güney Kore gibi ülkelerin 1980 yılında yüzde 25 seviyesinde olan üretim payı bugün yüzde 42’ye ulaşmıştır” dedi.

1980'lerde Amerika ve Avrupa Birliği'nin üretim oranlarının çok yüksek olduğunu belirten Prof. Dr. Kar, “O yıllarda Amerika, dünya üretiminin yaklaşık dörtte birini karşılarken, Avrupa Birliği bu oranın da üzerinde bir üretim gerçekleştiriyordu. Gelişmiş ülkelerin toplam payı yüzde 75 düzeyindeyken, gelişmekte olan ülkeler sadece yüzde 25’ini oluşturuyordu. G7 ülkeleri ise dünya üretiminin yaklaşık yüzde 60’ını karşılıyordu. Ancak zamanla dünya ekonomisindeki üretim dengeleri değişti ve yeni üretim merkezleri ortaya çıktı" dedi.

Çin’in 1980’deki yüzde 2,7’lik üretim payını bugün yüzde 17 seviyesine çıkardığını, Amerika’nın üretim hacmini koruduğunu fakat Avrupa Birliği’nin bu alandaki düşüşünü sürdürdüğünü vurgulayan Kar, yükselen ekonomilerin, özellikle Türkiye, Hindistan, Brezilya ve Güney Kore gibi ülkelerin üretimdeki ağırlığının giderek arttığını belirtti. "1980 yılında yüzde 25 seviyesinde olan payları, günümüzde yüzde 42'ye ulaşmıştır. Üretim artık coğrafi olarak daha geniş bir alana yayılmış durumda" diyen Prof. Dr. Kar, 2000 yılından sonra finansal krizlerin gelişmiş ülkelerde de etkili olmaya başladığını hatırlatarak, “2008 yılında Amerika'da başlayan kriz, 2009-2011 yıllarında Avrupa'nın Yunanistan ve İspanya gibi ülkelerinde de derin etkiler yaratmıştır” ifadelerini kullandı.

“2008 sonrası dünya ekonomisinin yaşadığı durum, krizden ziyade durgunluk olarak değerlendirilmektedir.”

Kastamonu'da Konuşan Prof. Dr. Kar 'Durum Ekonomik Kriz Değil, Durgunluktur'

Uluslararası Batı Karadeniz İlleri Birliği 6. Toplantısı Gerçekleştirildi Uluslararası Batı Karadeniz İlleri Birliği 6. Toplantısı Gerçekleştirildi

Dünyanın kalıcı bir büyük durgunluk dönemine girdiğini ifade eden Prof. Dr. Muhsin Kar, “Kriz, genellikle bir yıl kadar süren kısa bir dönemi tanımlar. Örneğin, bir yıl gayri safi hasıla pozitif büyür, bir yıl negatif büyür; bu durum kriz olarak adlandırılır. Ancak 2008 sonrasındaki süreç farklıdır, bu bir durgunluktur. 2008-2009 yıllarında ticari daralma yaşanmaya başlanmıştır. Amerika’daki 2008 emlak krizinin ardından, Avrupa’ya yayılan ve küresel bir finansal krize dönüşen bu süreç, dünya ekonomisinde yavaşlamaya yol açmıştır” şeklinde konuştu.

Kastamonu'da Konuşan Prof. Dr. Kar 'Durum Ekonomik Kriz Değil, Durgunluktur' 6

2008 sonrası dönemde, gelişmiş ülkelerin durgunluğu para politikalarıyla aşmaya çalıştığını belirten Kar, “Özellikle miktarsal genişleme politikalarıyla ekonomik canlanma hedeflenmiştir. Ancak dünya ekonomisinin büyüme oranı hâlâ 2008 öncesindeki seviyelere ulaşamamıştır. Bu durum, küresel ekonomiyi olumsuz etkileyen en önemli faktörlerden biri. 2000’li yıllarda dünya ekonomisi yaklaşık yüzde 4 oranında büyürken, bugün bu oran daha düşük seyretmektedir ve bu durumun ne zaman değişeceği konusunda belirsizlik sürmektedir” dedi.

Kastamonu'da Konuşan Prof. Dr. Kar 'Durum Ekonomik Kriz Değil, Durgunluktur' 5

2008 krizi sonrası yavaşlayan büyümenin farklı nedenleri olduğunu ifade eden Kar, “2008 yılında başlayan ekonomik durgunluk, Avrupa Birliği’nde 2015’e kadar sürdü ve bu dönemde büyüme oranı yüzde sıfırdı. Almanya pozitif büyürken Yunanistan negatif büyüyordu, ancak genel ortalamada Avrupa Birliği büyümesi sıfır olarak kaydedildi. Bunun hemen ardından Kovid-19 salgını tedarik zincirlerinde ciddi bozulmalara neden oldu. Daha sonra Rusya-Ukrayna savaşıyla enerji fiyatlarındaki artış, Avrupa’daki enflasyonun temel sebeplerinden biri haline geldi. Amerika’da ise enflasyonun ana nedeni tedarik zinciri sorunlarıydı. Bu süreç, ülkeler arasında farklı enflasyon dinamikleri ortaya çıkardı” ifadelerini kullandı.

Kastamonu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Orhan Kandemir, etkinliğin hem teorik bilginin analiz edilmesi hem de güncel gelişmelerin incelenmesi açısından önemli bir fırsat sunduğunu belirtti.

Kastamonu Üniversitesi İktisat Bölüm Başkanı Prof. Dr. Serkan Dilek, bu tür konferansların öğrencilerin teorik bilgilerini güncel ekonomik gelişmelerle birleştirmelerine önemli bir katkı sunduğunu ifade etti.

Programın sonunda Prof. Dr. Muhsin Kar’a plaket ve teşekkür belgesi verildi.

Editör: Haber Merkezi