Baharın gelmesiyle birlikte doğa uyanırken, nemli topraklarda kendini göstermeye başlayan kuzugöbeği mantarı da yeniden yüzünü gösterdi. Halk arasında “höbelen” olarak da bilinen bu özel mantar türü, Türkiye’nin yalnızca belirli bölgelerinde, tamamen doğal şartlarda yetişiyor. Özellikle sedir, çam, meşe ve köknar gibi ağaçların gölgesinde, yağış sonrası oluşan nemli zeminlerde ortaya çıkan kuzugöbeği, hiçbir yapay müdahale olmadan, doğanın sunduğu koşullarla hayat buluyor.
Lezzetiyle Olduğu Kadar Faydalarıyla da Dikkat Çekiyor
Kuzugöbeği mantarı sadece eşsiz aromasıyla değil, sağlık açısından sunduğu faydalarla da öne çıkıyor. Özellikle sindirim sistemini destekleyici etkisi ile bilinen bu mantar, mide ve bağırsak sağlığını koruma konusunda doğal bir yardımcı olarak kabul ediliyor. Antioksidan özellikleri sayesinde bağışıklık sistemini güçlendirmeye de katkı sağladığı düşünülüyor.
Kastamonu Hanönü'nde Tezgahları Süslemeye Başladı
Kastamonu’nun Hanönü ilçesinde kuzugöbeği mantarı, köylülerin elleriyle topladığı doğal ürünler arasında yerini almaya başladı. Bölgedeki ormanlık alanlarda, özellikle son yağışların ardından bol miktarda çıkan kuzugöbeği, tezgahlarda satışa sunuldu. Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği bu mantar, hem lezzetiyle sofralara konuk oluyor hem de köylüler için önemli bir gelir kaynağı oluşturuyor.
Kilosu 750 Liradan Satılıyor
Nadir bulunması ve toplanmasının zahmetli olması nedeniyle kuzugöbeği mantarı, oldukça yüksek bir piyasa değerine sahip. Hanönü'nde tezgahlarda kilosu 750 TL'den alıcı bulan bu değerli mantar, hem iç pazarda hem de yurt dışında yoğun talep görüyor. Özellikle gurme restoranlar ve sağlıklı beslenmeye önem veren bireyler tarafından tercih edilen kuzugöbeği, doğadan gelen altın kadar kıymetli bir ürün olarak öne çıkıyor.
Doğaya Saygılı Toplama Çağrısı
Uzmanlar, kuzugöbeği mantarının sürdürülebilirliğini korumak adına doğaya zarar verilmeden toplanması gerektiğini vurguluyor. Yetiştiği bölgelerin korunması ve mantarların köklerinden değil, üst kısımlarından toplanması, bu eşsiz doğal kaynağın gelecek yıllarda da varlığını sürdürebilmesi açısından büyük önem taşıyor.
İLGİLİ HABER