Kastamonu

Kastamonu’da Öğretmene Şiddet: Eğitim Sendikaları Ayaklandı!

Kastamonu 10 Aralık Mesleki Teknik Anadolu Lisesi öğretmeni Mustafa Türk’ün koordinatörlük için gittiği bir işletmede işyeri sahibi ve çalışanı olan 3 kişinin saldırısına uğraması üzerine Eğitim Sendikaları; Eğitim Bir Sen, Hürriyetçi Eğitim Sen, Eğitimin Gücü-Sen, Türk Eğitim- Sen , Eğitim İş ve Eğitim-Sen başkanları eğitimde şiddeti kınayan ortak  bir açıklama yaptılar.

Abone Ol

Eğitim Sendikaları adına Hürriyetçi Eğitim-Sen İl Temsilcisi Murat Karacan tarafından, Kastamonu 10 Aralık Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi önünde okul öğretmenleri ve öğrencilerinin de katılımı ile yapılan eğitimde şiddeti kınayan açıklamada şu ifadelere yer verildi; “Neredeyse her gün eğitim alanında şiddet olaylarıyla karşılaşır olduk. Dün 10 Aralık Mesleki Teknik Anadolu Lisesi öğretmeni Mustafa Türk koordinatörlük için gittiği bir işletmede işyeri sahibi ve çalışanı olan 3 kişinin saldırısına uğramıştır. Arkadaşımız saldırı sonunda1 hastaneye kaldırılmış olup, darp raporu alınarak ilgili kişiler hakkında suç duyurusunda bulunulmuştur. Eğitim emekçilerinin öğrenci ve veli şiddetine maruz kaldıklarına daha önce birçok kez tanık olmuştuk. Bu saldırılara bir yenisi eklenmiştir. Öğretmenlere yönelik saldırıların, toplumun bütün kesimlerine yayılması, saldırıyı okul yönetimi ile beraber hareket etmesi gereken bir işyeri sahibin yapması oldukça düşündürücüdür. Öğretmenlerin toplumsal saygınlığının zedelenmesine, sosyal statüsü ve okuldaki işlevlerini her fırsatta küçültmeye neden olan politikalar, eğitimde yaşanan şiddetin kaynağıdır. Bu güne kadar gerçekleşen öğretmene şiddet olaylarının faillerinin ceza almaması ya da çok az ceza alması da dolaylı olarak teşvik niteliğindedir.”

“ÖĞRETMENLERE UYGULANAN ŞİDDET KONUSUNDA DEVLET GEREKLİ TEDBİRLERİ ALMALIDIR”

Milli Eğitim Bakanlığı’nın konuyla ilgili koruyucu politikalar geliştirmesi istenen açıklamanın devamında Karacan şu şekilde konuştu; “Milli Eğitim Bakanlığı hala şiddet konusunda engelleyici ya da koruyucu herhangi bir politika geliştirmemiştir. Eğitimcilerin baskı ve şiddetin kıskacında bırakıldığı, güvensiz ve güvencesiz iş ortamlarına itildiği eğitimin piyasacı bir anlayışla yürütüldüğü, öğretmen, öğrenci, ve veli ilişkisinin giderek yozlaştığı bir ortamda, eğitim-öğretimin toplumu dönüştürmesi ve iyileştirmesini beklemek çok hayalci bir yaklaşım olacaktır. Arkadaşımıza yönelik bu saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Saldırgan şahısların hak ettiği cezayı almasını bekliyoruz.  Kastamonu’da faaliyet gösteren Eğitim Sendikalarının İl Başkanları olarak Milli Eğitim Bakanlığına çağrımızdır; Atatürk'ün dediği gibi yeni nesiller öğretmenlere emanetse, öğretmenlerin çalışma güvenliği de sizlerin sorumluluğudur! Okullarda yaşanan şiddetin ve öğretmenlere yönelik saldırıların önlenebilmesi, öncelikle her fırsatta öğretmenleri, eğitim ve bilim emekçilerini hedef haline getiren politika ve uygulamalara son verilmesinden geçmektedir. Öğrenci ve veliyi sorgu hakimliği düzeyine çıkaran, öğretmeni sanık koltuğuna düşüren MEB destekli şikayet mekanizmaları kaldırılmalıdır.  Bakanlığımız, öğretmene şiddet konusunda daha fazla yaptırımları gündeme getirmeli, bu olaylara yasal yolla dur denilmeli ve öğretmenlere yönelik şiddeti önlemek için acil eylem plan hazırlanmalıdır.  Şiddet vakalarına da idari ve hukuki soruşturmaların bir an önce yapılması, ilgililer hakkında yaptırımların ağırlaştırılarak uygulanması ve okullardaki güvenlik tedbirlerinin artırılması noktasında azami gayret gösterilmelidir. Okullarımızda yaşanan şiddet olaylarının tekrar etmemesi eğitimcileri şiddetin hedefi haline getiren uygulamaların son bulması, somut ve kalıcı çözümler üretilmesi için başta Milli Eğitim Bakanlığı olmak üzere bütün yetkilileri acilen harekete geçmeye ve gerekli yasal çerçeveli önlemleri ivedilikle almaya davet ediyorum Öğretmene vurulan darbe geleceğe vurulan darbedir Eğitimcileri şiddetin hedefinde olan bir toplumun geleceği karanlıktır.”

Açıklama sonrasında Eğitim Sendikaları başkanları öğretmen Mustafa Türk’e geçmiş olsun dileklerini ileterek, yasal sürecin temsilcisi olacaklarını dile getirdiler.