Kastamonu’da bir kişinin samanlıkta balta ile öldürülüp çuvala konularak dereye atılmasıyla ilgili davada mahkeme heyeti, sanığın cezai ehliyetinin değerlendirilmesi için rapor alınmasına karar verdi.
Olay, 17 Temmuz 2023’te Kastamonu’nun merkez ilçesine bağlı Ahlat köyünde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, evinden ayrıldıktan sonra kendisinden haber alınamayan 57 yaşındaki Satı Doğruoğlu’nun cansız bedeni, Kastamonu İl Jandarma Komutanlığı ekipleri tarafından dere yatağında bir çuval içerisinde bulundu. Çuvalın izlerini takip eden ekipler, bu izlerin köyün yaklaşık 300 metre yakınında bulunan Behice Ç.’ye ait evin samanlığına kadar uzandığını tespit etti. Yapılan incelemelerde, Doğruoğlu’nun balta ile öldürüldükten sonra cesedinin çuvala konularak sürüklendiği ve dereye atıldığı belirlendi. Olayın ardından samanlığın sahipleri Behice Ç., eşi Bayram Ç. ve oğlu Ümit Ç. gözaltına alınarak tutuklandı.
Cinayetle ilgili Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde açılan davada yargılama süreci devam etti. Duruşmaya tutuklu sanık Behice Ç. ile tahliye edilen eşi Bayram Ç. ve oğlu Ümit Ç. avukatlarıyla birlikte katıldı.
"Babamın sinyali kesilene kadar olan kayıtları eksik, yeni bir rapor talep ediyorum"
Duruşmada, bir önceki celsede istenen daraltılmış HTS kayıtlarıyla ilgili rapor ele alındı.
Maktul Satı Doğruoğlu’nun oğlu O. Doğruoğlu, "Daraltılmış HTS kayıtları incelendiğinde, bilirkişi raporunda Ümit ve Bayram’ın saat 11.00’e kadar köyde olduğu, ardından köy dışına çıktıkları belirtilmiş. Ancak bu tespitin nasıl yapıldığını anlayamadım. HTS kayıtlarına göre babamın da gece boyunca köyde olduğu görülüyor. Oysa babam evde yatıyordu. Kayıtlara göre babamın geceyi dağda geçirdiği anlaşılıyor ama bu doğru değil. Babam o gece evindeydi. Ayrıca, babamın sinyali kesilene kadar olan kayıtları eksik. Bilirkişi raporunda Ümit ve İbrahim’in saat 11.00’e kadar köyde sinyal verdiği belirtilmiş, ancak bu süreçte samanlığa gidip gitmedikleri ya da babamla karşılaşıp karşılaşmadıkları raporda yer almıyor. Sanıkların telefon sinyalleri ile babamın sinyalinin aynı noktada kesişip kesişmediği de belirtilmemiş. Bu eksiklikler nedeniyle raporu kabul etmiyoruz. Yeni bir inceleme yapılarak babamın sinyal verdiği yerin net olarak belirlenmesini istiyoruz" dedi.
Müşteki Avukatı Osman Yiğit Çınaroğlu ise, "Sadece sanıkların HTS kayıtları incelenmiş, ancak maktule ait daraltılmış HTS kayıtları dosyada bulunmamaktadır. Maktulün HTS kayıtları çıkarılmamış. Bir önceki duruşmada bu talebimiz kabul edilmişti, ancak bugünkü raporda maktulün daraltılmış HTS kayıtları yer almıyor. Bu nedenle, eksik verilerin tamamlanmasını ve maktule ait HTS kayıtlarının çıkarılmasını talep ediyoruz" ifadelerini kullandı.
"Çok pişmanım, tahliyemi talep ediyorum"
Tutuklu sanık Behice Ç., "HTS raporuna bir itirazım yok. Öncelikle Allah’a, sonra ise adaletinize sığınıyorum. Çok pişmanım, tahliyemi talep ediyorum" dedi.
Tutuksuz yargılanan sanık Bayram Ç. ise, "Rapora karşı herhangi bir itirazım yok" şeklinde konuştu.
Tutuksuz yargılanan Ümit Ç. de, "Mahkemeye sunulan HTS kayıtları bizim lehimize bir durum arz etmektedir. Olay sırasında köyde değildim, köyde bulunmadım. Başka bir açıklamam yoktur" dedi.
Sanık avukatı Özlem Çiftci ise, "HTS kayıtlarına göre cinayet saati öğle saatlerine denk gelmektedir. O saatte müvekkillerimin olayla herhangi bir ilgisi bulunmamaktadır. Mahkemeye sunulan daraltılmış HTS kayıtları da bu durumu desteklemektedir" ifadelerini kullandı.
Mahkeme heyeti, Behice Ç.’nin cezai ehliyetinin olup olmadığına dair raporun İstanbul Adli Tıp 4. İhtisas Kurulu'ndan alınmasına karar verdi. Ayrıca, katılanların daraltılmış HTS kayıtlarının maktul açısından da alınması taleplerini reddetti. Mahkeme heyeti, Behice Ç.’nin tutukluluğunun devamına, Bayram Ç. ile oğlu Ümit Ç.’nin adli kontrol şartlarının devamına karar vererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.