Kastamonu

Kastamonu'da tabancasıyla eşini öldüren polis: "Pişmanım"

Kastamonu’da boşanma sürecindeki eşini beylik tabancasıyla öldüren polis memurunun yargı süreci başladı. Duruşmada savunma yapan sanık, eşinin kendisini birkaç kez aldattığını belirterek, bu yüzden cinayetin meydana geldiğini ve büyük pişmanlık duyduğunu dile getirdi.

Abone Ol

Kastamonu’da boşanma sürecindeki eşini beylik tabancasıyla öldüren polis memurunun yargı süreci başladı. Duruşmada savunma yapan sanık, eşinin kendisini birkaç kez aldattığını belirterek, bu yüzden cinayetin meydana geldiğini ve büyük pişmanlık duyduğunu dile getirdi.

Olay, 15 Ekim tarihinde Kastamonu’nun Saraçlar Mahallesi'nde, Ankara Caddesi üzerinde gerçekleşti. Kastamonu İl Emniyet Müdürlüğü’nde görevli polis memuru E.T., boşanma sürecindeki eşi Burçin Sevgi Telli ile çıkan tartışma sırasında beylik tabancasıyla onu öldürdü ve ardından polise teslim oldu. Nöbetçi hakimlik tarafından tutuklanan E.T., Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesi’nde "kadına ve üstsoy veya altsoydan eşe karşı kasten öldürme" suçlamasıyla yargılanıyor.

“Annesinden özür dilerim”

Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlanan davada sanık E.T., ilk kez hakim karşısına çıktı. Duruşmada söz alan sanık, "Çok üzgünüm, yaptıklarım için özür dilerim, hakkınızı helal edin. Eşimle 2019 yılında tanıştık ve birbirimizi severek evlendik. Evlendikten sonra yaklaşık 2,5 yıl boyunca kayınvalidemin apartmanında kaldık. Bu süre zarfında hiç kavga etmedik, tartışmalarımız olmadı. Çocuğum burada doğdu ve büyüdü. Daha sonra başka bir yere taşındık. Hakkari’ye tayinim çıkınca eşim de yalnız kalmasın diye annesinin yanına taşındı. Ancak annesinin yanına taşındıktan sonra her şey kötüye gitmeye başladı. Deprem nedeniyle Malatya’ya göreve gittim. Eşim beni arayarak, 'Hemen gel, evden ayrılacağız' dedi. Malatya’dan döndüğümde ev bakmaya başladık. Kayınvalidem ise 'Evden çıkmayın, ben zaten gideceğim, burada oturabilirsiniz' dedi. Kayınvalidem eşyalarını alarak evden ayrıldı. Biz de eşyaları almak zorunda kaldık ve bu sebeple borca girdik. Babam, çiftçi kredisi çekip 200 bin lira gönderdi. Borçlarımızı zamanla ödedik ve her şey düzene girmeye başladı. Bu sırada bir araç almıştım ve araç parçalarını değiştirmem gerekti. İnternetten sipariş verirken eşimin telefonundan sosyal medyadan cinsel içerikli mesajlar aldım. Mesajı atan kişiyi araştırdım ve bu kişinin evli olduğunu ve cinsel istismar suçundan ceza aldığını öğrendim. Eşimle evden ayrılmak istedim ama çocuğumu bana vermediler. Boşanmak istedim ancak bir kafede buluşup konuştuk ve barıştık. Sonrasında eve geri döndüm" dedi.

"Yine barıştık"

Eşinin kendisini aldatmaya devam ettiğini iddia eden E.T., "Eşime hediye aldım, Anneler Günü'nü kutladım. Bu yüzden eşimin telefonuna göz attım ve yine sosyal medyadan mesajlar alıyordu. Mesajlar arasında askeri personel, bankacı, emlakçı gibi kişiler bulunuyordu. Kayınvalidemi arayıp 'Gelin, kızınızı alın' dedim. Bu sebeple aramızda kavga çıktı ve ben de 10-15 gün boyunca meslektaşımın evinde kaldım. Ardından bu kişilere ulaşarak görüştüm. Eşim, kendisini hemşire olarak tanıtarak bu kişilerle ilişkilerde bulunmuş. Boşanma davası açtım. Eşim, bilinmeyen bir numaradan beni arayarak boşanmak istemediğini ve görüşmek istediğini söyledi. Yeniden barıştık ve eşimi alıp eve döndüm. Kavgalarımız oldu, ancak adli bir olaya dönüşmedi" şeklinde konuştu.

“Eve imam getirip okuttuk”

Eşinin bir gün aniden telefonla arayarak adliyenin önüne çağırdığını belirten E.T., "Bana 'Anlaşmalı boşanalım' dedi ve evrakları verdi. Ben de 'lanet olsun' diyerek imzaladım. Birkaç gün görüşmedik. Ardından arayıp 'Çocuğumu özledim, görmek istiyorum' dedim. Çocuğumu alıp ekip aracında biraz vakit geçirip, ardından annesine geri bırakıyordum. Boşanma davası yüzünden şehir değiştirmek istedim ve bunun için dilekçe verdim. Kayınvalidemi arayarak, 'Kavga etmediğimiz halde neden böyle oluyor?' diye sitem ettim. O da 'Ben de anlamıyorum, bir şey sorduğumuzda ters cevap veriyor, sanki büyü yapılmış gibi' dedi. Bunun üzerine bir imamla görüşüp, eve çağırdık. İmam, 'Bu kıza muska yapılmış, 26 yaşındaki biri ona musallat olmuş, muska yazacağım' dedi. Ardından her şey yoluna girdi. Hiçbir problemimiz yoktu ve her şey iyiye gitmeye başlamıştı" şeklinde konuştu.

“Pişmanım, keşke bu olay yaşanmasaydı”

Olay günüye kadar hiçbir sorun yaşamadıklarını belirten E.T., “Eşim sınava girmişti ve sonuçlar açıklanacaktı, 'gel birlikte bakalım' dedi, tercih yapacaktık. Şubat ayında tayinimizin çıkmasını bekliyorduk, bu yüzden 'doğu illerini yazalım' dedik. Ardından babam aradı ve 'sana iyi bir araba alalım' dedi. Araba ilanlarına bakarken, parmağımda olan yüzüğü boşanma davası için satmıştım, o da 'yeni bir yüzük alalım' dedi. Telefonu şarjda bırakmıştık. O sırada bir görüntülü arama geldi. Hemen Burçin'e 'kimdi bu?' diye sordum. 'Tanımıyorum, arayıp sor' dedi. Ben de görüntülü arayıp 'eşimi neden aradın?' diye sordum. Telefonda yaklaşık 10 dakika konuştuk. O kişi bana, 'Sen ne biçim adamsın?' diyerek eşimle birlikte olduklarını söyledi. Evimde, otelde birlikte olduklarını söyledi. Erkekliğime, adamlığıma laf etti. Çocuğumu alıp komşuya bıraktım. Ardından Burçin, adamla konuşmaya devam ediyordu. 'Neden anlattın, beni öldürecek' diyordu. Gözlerim dolarak silahı doğrulttum ve 'Bize bunu neden yaptın?' dedim. O da 'Özür dilerim' dedi, sonra kaç kez ateş ettiğimi hatırlamıyorum. O anda kafama sıkacaktım, ama çocuk yanıma geldi, elimi tuttu ve yapamadım. Hemen ambulansı aradım, kapı çaldı. Çocuğumu komşuya teslim edip 'Ben teslim olmaya gidiyorum' dedim. Ben eşimi öldürmek istemedim, canını yakma niyetim hiç olmadı" dedi.

“Kızım, her defasında eşini affetti çünkü çocuğunun babasız büyümesini istemiyordu”

Maktul Burçin Sevgi Telli'nin annesi Y.E., "Oğlum sürekli kızımın aldatıldığını iddia ediyor, ancak her seferinde gelip barışmak isteyen kendisi oldu. Kızım sürekli şiddet gördü. Kızım sürekli hakaretlere maruz kaldı ve evimizdeki kapılar hep kırık durumdaydı. Kızım dava açtı, ancak her seferinde barışmak için evime geliyorlardı. 3,5 yıl süren evliliklerinde düzgün bir yaşam tarzları olmadı. Kızımın sürekli tehdit edildiğini duyuyordum, 'çocuğumu alırım, sana göstermem' diyordu. Aldatma olayından sonra kızım mecburen evine geri döndü. En son darp olayında silah kullanılmış ve dayısı araya girmiştir. Kızım şikayetçi oldu. Borçlar yüzünden sürekli kavga ediyorlardı, kızımın altınlarını sattı. Kızımı sürekli kandırıyordu. Kendisinin de aldattığını biliyorum, ama kızım da aldattı, yine de ona hakaret ediyordu. Şiddet meyilli birisi olduğu için son bir yılda kızımın şiddeti arttı. Kızım istemiyorsa boşanacaktı, hakkımı helal etmiyorum” dedi.

Maktul Burçin Sevgi Telli’nin babası T.Y. ise, kızının öldürülmesinin ardından iftiralar atıldığını ve asıl kızının aldatıldığını belirterek, sanıktan davacı olduğunu ve cezalandırılmasını istedi.

Mahkeme heyeti, sanık, tanık, şahit ve avukatları dinleyerek, yaklaşık 7 saat süren yargılamanın ardından duruşmayı bir sonraki tarihe erteledi. Mahkeme, sanık E.T.’nin tutukluluğunun devamına karar verdi.

İLGİLİ HABER

Kastamonu'da cinayet: Polis memuru, eşini öldürdü (Detaylar)