Kastamonu Belediyesi'nde Temizlik İşleri Müdürlüğü'ne sürülen terör gazisi Murat Esgin, belediyenin bin 165 gün iş yerinden uzak olduğu yönünde hakkında yaptığı açıklamaya cevap vererek, pandemi döneminde resmi izinli sayıldığı günlerin ve pankreas kanseri tedavisi sürecinin işyerine gelmemiş gibi gösterilerek algı oluşturulmasının kendisini üzdüğünü söyledi.
Elazığ'da 1997 yılında terör örgütü PKK tarafından düzenlenen bombalı saldırıda yaralanarak gazi olan Murat Esgin, çalıştığı Kastamonu Belediyesi'n de mevcut görevinden alınarak Temizlik İşleri Müdürlüğü'nde görevlendirilmişti. Gazi Esgin'in Temizlik İşleri Müdürlüğünde görevlendirilmesiyle ilgili kamuoyunda oluşan tepkilerin ardından Kastamonu Belediye Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada, Gazi Murat Esgin'in 2020-2024 yılları arasında aldığı izinlerle birlikte toplam bin 165 gün iş yerinden uzak olduğu ifade edilerek, Esgin'in yapılacak sağlık kontrolünün ardından çalışacağı pozisyonun belirleneceği ifade edilmişti. Yapılan açıklama ile ilgili konuşan Esgin, çalıştığı kamu kurumu tarafından asılsız iddialarla lince uğratılmasının kendisini ve ailesini çok üzdüğünü söyledi.
"Yaşananları olduğundan farklı göstermeye çalışması beni ve ailemi derinden üzmüştür"
Kendisine ve ailesine sosyal medya kullanıcıları tarafından yapılan hakaretlerle ilgili büyük üzüntü yaşadığını belirten Murat Esgin, “Kastamonu Belediyesi'nin hakkımda yapmış olduğu 21 Haziran 2024 tarihli basın açıklamasında tarafıma yapmış olduğu asılsız isnat ve iddialarla ilgili bir açıklama yapma gereğim doğduğunu hissediyorum. Uzun yıllar boyunca emek ve hizmet verdiğim, parçası olmaktan gurur duyduğum belediyemin basın açıklaması yaparak hakkımda gerçeğe aykırı iddialar ileri sürmesi ve yaşananları olduğundan farklı göstermeye çalışması beni ve ailemi derinden üzmüştür. Bu basın açıklamasının ardından sosyal medya mecralarında bana, aileme ve şerefli gazilik unvanına yöneltilen hakaretleri ise milletimin vicdanına havale ediyorum. 1992 Kasım ayında mehmetçik olarak peygamber ocağında vatan görevine başladım. Devlet, millet, vatan, bayrak, ezan uğrunda gerekirse canımdan geçmek üzere şerefli asker üniformamı giydim. Elazığ'da teröristler tarafından düzenlenen hain bir saldırıya uğradık, kulağımın dibinde el bombalarının patladığını hatırlıyorum. 300'ü aşkın metal parçası vücuduma saplandı. Hareketsiz, kanlar içinde, delik deşik kalmışım. Beni öldüm sanarak hastaneye getirmişler, hastanede kendime gelmişim. Buradan Ankara Gülhane Askeri Hastanesi'ne sevk edildim. Sağ gözümü kaybettim, elmacık kemiğim onarıldı, halen vücudumdaki metal parçaları ile yaşıyorum. İçişleri Bakanlığı'nın atama kararı ile gazi statüsünde işçi olarak Kastamonu Belediyesi'ne atandım. Gazi olmam yanı sıra yüzde 45 engelli raporum da vardır. Yani hem gaziyim hem de engelli” dedi.
"Bin 165 gün işyerimden uzak olduğum yönündeki açıklaması algı oluşturma amacına yöneliktir"
Kastamonu Belediyesi'nin yaptığı yazılı basın açıklamasında, hukuka ve kurum etiğine aykırı olarak, özlük dosyasında yer alan kişisel nitelikteki verilerin algı oluşturmak amacıyla, çarpıtılarak paylaşılmasını belirten Esgin, “Özlük dosyamda yer alan kişisel nitelikteki verilerimin Kastamonu Belediyesi yetkilileri tarafından siyasi algı oluşturmak amacıyla çarpıtılarak paylaşılmasını hiçbir suretle kabul etmiyorum. Kastamonu Belediyesi, ‘kadına şiddet'ten hakkımda soruşturma yapıldığını ve disiplin cezası aldığımı söylemektedir. Kastamonu Belediyesi'nin bu asılsız açıklamasının aksine, hayatımın hiçbir döneminde kadına şiddette bulunmadım. Basın açıklamasında yer alan olay, 2015 yılında evrak kayıt biriminde görev yaparken, kadın personelle aramızda, işle alakalı bir konuyla ilgili olarak karşılıklı sözlü tartışma geçmesinden ibarettir. İş bu sözlü tartışma üzerine her ikimiz de bu birimden alındık. Ben Fen İşleri Müdürlüğü'ne görevlendirildim. Kastamonu Belediyesi'nin bin 165 gün işyerimden uzak olduğum şeklindeki açıklaması algı oluşturma amacına yöneliktir. 2018 yılında bana pankreas kanseri teşhisi konuldu ve ameliyat oldum. Dalağımın tamamı ile pankreasımın yarısı bu ameliyatta alındı. Şu anda pankreasımın yarısı ve dalağım yok. 6 ayda bir kontrolüm yapılıyor” diye konuştu.
"Hesabını veremeyeceğim bir gün bile yoktur"
Pandemi tedbirleri sebebiyle uzun bir süre izinli sayıldığını belirten Esgin, “Devletimiz, kamu kurumlarındaki kronik hastalıklara sahip olanları, kanser tedavisi süren hastaları, gazileri izinli saydı ve işyerlerine gelmemelerine yönelik karar aldı. Pandemi yasaklarının başladığı andan pandemi yasaklarının sona erdiği tarihe kadar devletimiz tarafından izinli sayılarak işyerime gelemedim. Pandemi bitiminde kanser hastalığımla ilgili olarak onkoloji bölümü tarafından 3 ay rapor verildi. Bu arada kullanmadığım 3 yılın resmi izin hakkını da kullandım. Görüldüğü üzere sağlığım nedeniyle işyerine gitmediğim günler arasında hesabını veremeyeceğim bir gün bile yoktur. İşyerimden sağlık nedeniyle uzak olduğum dönemler esas itibariyle işyerine gitmemin devlet tarafından yasaklandığı Pandemi dönemine denk gelmektedir. Bu günlerde işyerine gitmememin bile Belediye tarafından kullanılmaya çalışılması beni hedef göstermeye yöneliktir. Belediye yönetiminin iddia ettiği şekilde işe gelmeyen bir personel nasıl olur da yıllık izin hakkı alabilir ve kullanabilir. Aynı şekilde, tedavi sürecindeki belgelerini kuruma nasıl verebilir? Sağlığım nedeniyle kullandığım izinlerimin bile kurumum tarafından kamuoyu nezdinde tartışılması ve açıklama yapmak zorunda bırakılmam tarafımı derinden yaralamıştır. İlgili birim yetkilisine sorduğumda Sayın Belediye Başkanı'nın bilgisi dahilinde bu yer değişikliğinin yapıldığını öğrendim. Engelli bir gazinin Temizlik İşleri Müdürlüğü emrinde nasıl bir görev göreceğini anlayamadığım için, silsile içinde amirlerimle konuyu görüştüm. Gazi ve engelli bir bireyin temizlik işlerinde hizmet görmesi için görevlendirilmesinde birey ve kamu yararı bulunmadığını ve belediyenin takdir hakkını kötüye kullandığını dilim döndüğünce anlatmaya çalıştım. Ancak hiçbir amirim konuyu çözmek için yardımcı olamadı" şeklinde konuştu.
"Hırs ve iktidar uğruna bu mahremiyetin çiğnenmesi devlet adabına uyar mı"
Kendisine ve ailesine hakaret edilmesinin kendisini üzdüğünü söyleyen Esgin, “Kastamonu Şehitler ve Gaziler Derneği Başkanı, Sayın Belediye Başkanı ile görüştü. Kendisine göreve başlamamın ardından bir düzenleme yapılacağının söylendiği bana aktarıldı. Ardından dernek başkanı ile Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü, Sayın Belediye Başkanı ile görüştüler ve benzer bir cevapla bana döndüler. Yerel basından bir gazeteci beni telefonla aradı ve görüşme talep etti. Bu sırada AK Parti yönetiminden beni telefonla aradılar ve evime gelmek istediklerini söylediler, gelenleri evimde misafir ettim ve dertleştik. Tüm bunlar olurken Kastamonu Belediye'sinin hakkımda yaptığı basın açıklaması geldi. Belediye'nin yaptığı basın açıklamasının sosyal medya mecralarına düşmesinden itibaren, ekseriyasının belediye yönetiminin yandaşlarının oluşturduğu kişilerce açıkça lince uğratıldım. Belediye yönetimi hakkımda asılsız suçlamalarda bulunarak gazi ve engelli personelini lince uğrattı. Belediye yönetimi gazi ve engelli personelinin sosyal medya hakarete uğrayarak nefret suçu kurbanı olmasını izledi, sesini çıkarmadı, itiraz etmedi. Kendi personelinin haklarını korumayan kamu kurumu olur mu? ‘Şehitler ve Evliyalar Diyarı' Kastamonu'da bir gazinin, üzülerek ifade ediyorum, gazi annesinin hakarete, iftiraya, küfre uğramasının ve uğratılmasının takdirini kamuoyunun takdirine bırakıyorum. Gazi olmuşsam, kanser olmuşsam, engelli raporum var, devletin kanun ve yönetmelikleri benim çalışma şartlarımı belirlemiş ise bunun kabahatlisi ben miyim? Pandemide izin verilmiş ise izni mi delmeliydim, yasalara karşı mı gelmeliydim? Onkoloji raporlarımı, yıllık izinlerimiz kullanmamalı mıydım? Kamu kurumunun personelinin kişisel veri niteliğindeki özlük dosyasını hukuka aykırı olarak kamuoyuna açıklamasının ahlaki ve yasal sorumluluğunun takdirini de kamuoyuna bırakıyorum. Belediye yönetiminin hakkımdaki pandemi iznini bilmezden gelerek kamuoyunu yanıltmasının ahlaki ve yasal sorumluluğunu da kamuoyunun vicdanına bırakıyorum. Özlük dosyası mahremdir. Hırs ve iktidar uğruna bu mahremiyetin çiğnenmesi devlet adabına uyar mı? Göreve gelinmesiyle birlikte yaklaşık bin 300 belediye personeli arasından gazi ve engelli personelin temizlik işleri müdürlüğüne aktarılmasının sebebi hikmetini de merak ediyorum. Bu görev değişikliğinin kamuoyunda infial uyandırmasından ne medet umuluyor acaba? Temizlik İşleri Müdürlüğü'nde göreve başladım. Gazilik ve engellilik durumumun elverdiği şekilde çalışacağım. Ancak; şahsen bana ve aileme, manevi olarak da gazilik mertebesine edilen ve set olunmayan hakaretleri asla ve asla unutmayacağım. Ben, Murat Esgin. Şehitler ve Evliyalar Diyarında şahsıma ve aileme envai hakaret edilen Kastamonulu Güneydoğu Gazisi. Milletime hakkımı helal ediyorum. Gazi'ye laf edecek kadar milletten uzaklaşanlara ise hakkımı asla helal etmiyorum” dedi.
(iha)