Süpermarketlere karşı 65 yıldır Balatta ayakta kalan bakkal dükkanını işleten Necibe Batmaz, babasının vasiyeti ile kimseyi eli boş çevirmeden mahalle kültürünü yaşatmaya çalışıyor.
İstanbul Balatta babasının vasiyeti ile işlettiği, “Balat Aile Kileri” bakkalı esnaf ve mahalle kültürünü yaşatıyor. İçeride nostaljik oyuncaklarında bulunduğu dükkana girenlere adete geçmişe bir yolculuk yapıyor. Gaz lambalarından, takunya terliklere, ibriklerden geçmişin izleri halen duruyor.
Babası Hüseyin Türk Yılmaz’ın işlettiği bakkal dükkanının o vefat ettikten sonra vasiyeti ile birlikte işletmeye devam ediyor. Bakkala gelenleri geri çevirmeyerek her zaman yardımcı olmaya çalıştığını ifade eden Necibe Batmaz, en büyük zorluklarının ise süpermarketler ile aralarındaki fiyat farkından dolayı olduğunu belirtiyor. Maddi durumu olmayanlar veya hemen ödeme yapamayanlar için tuttuğu kara kaplı veresiye defterini hayırseverlerin tamamen ödediğini anlatırken duygu dolu anlar yaşıyor.
“Babamın vasiyeti için dükkanımızı bırakmadım”
Süpermarketler zincirine karşı esnaflık geleneği ile kimseyi boş çevirmeden çalıştıklarını ifade eden 48 yaşındaki Necibe Batmaz, “Doğma büyüme Balatlı’yım, babam ile birlikte bu dükkanı işletiyorduk. Babam vefat ettikten sonra bende bırakmayarak devam ettim. Bende babamın vasiyeti için dükkanımızı bırakmadım. Şuanda bakkallar eskisi kadar para kazanmıyor ama biz babamızın hatırası olduğu için kapatmadık.
Burası Balat Aile Kileri, aile gibi bir dükkanımız var bizim. Süpermarketlere karşı çok zorlanıyoruz, aramızdaki fiyat farkı çok yüksek ama elimizden geldiğini yapmaya gayret ediyoruz. Babam Hüseyin Türk Yılmaz 65 yıldır işlettiği bakkalımızı o vefat ettikten sonra bende 48 yaşındayım 40 yıldır burada çalışıyorum. Herkesin Necibe Ablasıyımdır bunu da herkes bilir. Biz de çalışırken zorlanıyoruz ancak babamızın vasiyetini yerine getirmek için çalışıyoruz” diye konuştu.
“Herkesin tüm borcunu ödediler çok duygulandım "
Hemen ödeme yapamayanlar için veresiye defterlerinin olduğunu ifade eden Batmaz, “ O kadar çok yazdık ki defterimize kimini alabildik. Kimini alamadık ama biz yazmaya devam ettik. Bir gün güzel giyimli insanlar geldi. Veresiye defterimi sordular.
Bana veresiye defterini almak istediklerini tüm borçları ödemek istediklerini söylediler siz hesaplayın dediler. Herkesin tüm borcunu ödediler çok duygulandım o an, 2 gün boyunca ağladım. Allah iyi insanları eksik etmesin.
Bir müşterim kızı çok hastaydı alması gerekenler vardı, vermiştim ancak hiçbir şey söylememiştim. Sonra tekrardan geldi bir şeyler ihtiyacı olduğunu söyledi. Veresiye defteri borçlarının ödendiğini söylediğimde ikimizde ağladık” diyerek sözlerini tamamladı.
(iha)