Kastamonu'nun Şenpazar ilçesinde yaşayan Yüksel Erdoğan, çocuk yaşta başladığı şimşir kaşık yapımını 91 yaşındaki babasıyla birlikte sürdürerek hem kültürel bir mirası yaşatıyor hem de el emeği göz nurunu yurt dışına ulaştırıyor.
Kastamonu’nun Aşıklı köyünde yaşayan 65 yaşındaki Yüksel Erdoğan, sadece Türkiye’de değil, Avrupa’nın birçok ülkesinde de şimşir kaşıklarıyla tanınıyor. Henüz 11 yaşındayken dedesinden öğrendiği bu geleneksel el sanatını bugün babası Asım Erdoğan ile birlikte sürdürüyor. 91 yaşındaki Asım Erdoğan da yaşına rağmen oğlu Yüksel’e üretimde destek vermeye devam ediyor.
Geleneksel El Sanatı, Nesilden Nesile Aktarılıyor
Şimşir kaşık yapımı, Erdoğan ailesi için yalnızca bir geçim kaynağı değil; aynı zamanda bir aile geleneği. Dedesinden babasına, babasından kendisine geçen bu ustalık, şimdi Avrupa’ya kadar ulaşıyor. Fransa, Almanya, Belçika ve İngiltere gibi ülkelere gönderilen kaşıklar, hem nostaljik bir anlam taşıyor hem de doğal yapılarıyla sağlıklı bir kullanım sunuyor.
Doğal Malzeme, Uzun Ömürlü Kullanım
Yüksel Erdoğan, şimşir ağacının doğası gereği hem sağlam hem de hijyenik olduğunu vurguluyor. “Bu ağaç bakteriyi barındırmaz, yıllarca bozulmadan kullanılabilir,” diyen Erdoğan, geçmişte bu bölgede sekiz köyün geçiminin kaşık yapımına bağlı olduğunu belirtiyor. Bir zamanlar haftalık 60 bin kaşık üretilen bölgede, bugün bu işle uğraşan usta sayısı yalnızca 2-3 kişiyle sınırlı.
El Emeğiyle Günde En Fazla 20 Kaşık
Şimşir kaşık yapımı, oldukça zahmetli ve sabır isteyen bir iş. Erdoğan, önce ağacın kurutulduğunu, ardından keser, bıçak ve törpü kullanılarak şekil verildiğini anlatıyor. “Bir kaşığın yapımı yarım saat ile üç saat arasında değişiyor. Günde maksimum 20 adet üretebiliyoruz,” diyor. Artan talep nedeniyle üretimin sipariş üzerine yapıldığını da ekliyor.
Babadan Oğula Uzanan Bir Emek Hikayesi
Yüksel Erdoğan, babası Asım Erdoğan’ın yaşına rağmen üretim sürecine katılmasının hem manevi bir destek hem de ruhsal bir motivasyon kaynağı olduğunu belirtiyor. “Eskiden kaşıkları tek tek satardık, şimdi setler halinde hazırlıyoruz. Babam da hâlâ üretime katkıda bulunuyor,” sözleriyle bu birlikteliğin önemine vurgu yapıyor.
91 yaşındaki Asım Erdoğan ise 80 yıldır elinden kaşığı bırakmadığını belirterek, “Ben bu işi babamdan öğrendim.
Gençlerin de bu mesleği sürdürmesini çok isterim,” diyerek hem gururunu hem de endişesini dile getiriyor.
