1869 yılında Kastamonu'nun Araç ilçesinde dünyaya gelen İsmail Mahir Efendi, Osmanlı döneminde eğitim alanındaki reformlarıyla tarihe geçti. Köyünde başladığı eğitimine Kastamonu’da devam eden Mahir Efendi, 1886 yılında medrese eğitimini tamamladı ve aynı yıl Sinop’un Ayancık bölgesinde öğretmen olarak göreve başladı.
Bir yıl sonra İstanbul Öğretmen Okulu’na girerek, 1890 yılında üstün başarıyla mezun olan Mahir Efendi, Selanik İlköğretmen Okulu’na atanarak geometri ve coğrafya dersleri verdi. Selanik ve Rumeli’de Maarif Müfettişliği ve Selanik Öğretmen Okulu Müdürlüğü gibi önemli görevlerde bulundu.
Eğitimde Çığır Açan Yenilikler
1914 yılında Türkiye’nin ilk anaokulunu ve Anaokulu Öğretmen Okulu’nu kuran İsmail Mahir Efendi, Osmanlı’da modern eğitim anlayışının temellerini attı. Yetim çocuklar için Darüleytamlar açarak, kırsal kalkınma için modern çiftçilik ve sanayi derslerini bu yurtların müfredatına dahil etti. Hayatı boyunca açtığı 69 yurt ile yaklaşık 20 bin çocuğa eğitim olanağı sundu.
Eğitim alanındaki diğer önemli adımlarından biri, köy enstitüleri sisteminin temelini oluşturacak fikirleri Osmanlı Meclisi’nde dile getirmesiydi. 1908 ve 1914 yıllarında Kastamonu Mebusu olarak Meclis-i Mebusan’da görev yapan Mahir Efendi, eğitim politikalarının geliştirilmesi adına pek çok proje önerdi.
Osmanlı Meclisi’nde Eğitim Reformları
İsmail Mahir Efendi, Osmanlı Meclisi’nin 1914 tarihli oturumlarında, eğitim sistemindeki dağınıklığı eleştirerek kapsamlı reform önerileri sundu. Farklı bakanlıkların kontrolündeki eğitim kurumlarının tek bir çatı altında toplanması gerektiğini vurgulayan Mahir Efendi, bütçe yetersizliği nedeniyle eğitim reformlarının aksadığını dile getirdi.
Eğitimde Avrupa Modeline Geçiş
Mahir Efendi, Osmanlı eğitim sisteminin Avrupa standartlarına uygun hale getirilmesi gerektiğini savundu. Yurt dışından öğretmenlerin getirilmesini, modern okulların açılmasını ve yurtdışına gönderilen öğrencilerin dönüşlerinde sıkı sınavlara tabi tutulmasını önerdi.
İptidai ve Sanayi Okullarına Vurgu
Eğitimin temel taşını iptidai (ilkokul) mekteplerinin oluşturduğunu belirten İsmail Mahir Efendi, bu okulların desteklenmesinin şart olduğunu ifade etti. Ayrıca, sanayi ve ticaret alanında uzman yetiştirecek okulların modernize edilmesi gerektiğini dile getirdi.
1916 yılında kalp krizi sonucu hayatını kaybeden İsmail Mahir Efendi, geride eğitimde çığır açan fikirler ve eserler bırakarak tarihe adını altın harflerle yazdırdı.