29 Ekim Dünya İnme Günü kapsamında açıklamalarda bulunan Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesi (KEAH) Nöroloji Uzmanı Dr. İdris Kocatürk, inmenin dünya genelinde önde gelen ölüm ve engellilik nedenlerinden biri olduğunu belirtti. Beyin damarlarında tıkanıklık ya da kanama sonucu beynin bir kısmına giden kan akışının kesilmesiyle meydana gelen inmenin toplum sağlığı üzerinde ciddi bir tehdit oluşturduğuna dikkat çeken Dr. Kocatürk, bu hastalığın önlenmesinde erken müdahalenin hayati önem taşıdığını vurguladı.
Dünya Genelinde İnme Tehlikesi Her Dört Kişiden Birini Etkiliyor
Dr. Kocatürk, dünya genelinde 25 yaş üstü her dört kişiden birinin hayatının herhangi bir döneminde inme riskiyle karşı karşıya kalabileceğini ifade ederek, her yıl yaklaşık 12 milyon kişiye inme tanısı konduğunu ve 7 milyon kişinin bu hastalık nedeniyle hayatını kaybettiğini belirtti. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2022 yılı Türkiye Sağlık Araştırması verilerine göre, Türkiye’de 15 yaş ve üzerindeki nüfusun yüzde 1’inin son 12 ay içinde inme geçirdiği tespit edilmiştir. TÜİK'in 2023 yılı ölüm ve ölüm nedeni istatistiklerine göre de Türkiye’de meydana gelen ölümlerin yüzde 6’sının beyin ve damar hastalıkları, yani serebro-vasküler hastalıklar nedeniyle gerçekleştiği ifade edilmektedir.
Dünya İnme Günü: Bu Yılın Teması “İnme Beklemez: Erken Davran!”
Kastamonu İl Sağlık Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada, inme hastalığının dünya genelinde önemli bir halk sağlığı sorunu olduğu vurgulanarak, bu nedenle her yıl 29 Ekim'in Dünya İnme Günü olarak kutlandığı belirtildi. Bu özel gün kapsamında farkındalığı artırmak amacıyla her yıl temalar belirlendiği ifade edilirken, 2024 yılı teması olan "İnme Beklemez: Erken Davran!" sloganıyla toplumda erken müdahale bilincini yaygınlaştırmanın hedeflendiği aktarıldı. Dr. Kocatürk, inme riskini azaltmak ve inme geçiren bireylerin yaşam kalitesini yükseltmek için erken müdahale ve önleyici sağlık stratejilerinin önemine dikkat çekti.
Yaşam Tarzı Değişiklikleri ile İnme Riskini Azaltmak Mümkün
İnme riskinin büyük ölçüde kontrol edilebilir faktörlerden kaynaklandığını söyleyen Dr. Kocatürk, sağlıksız beslenme, yetersiz fiziksel aktivite, tütün ve alkol kullanımının inme riskini artırdığını ifade etti. Bu faktörler nedeniyle kişilerde yüksek tansiyon, yüksek kan şekeri ve obezite gibi durumların oluştuğunu belirten Dr. Kocatürk, bu gibi sağlık sorunlarının inme gelişme riskini ciddi ölçüde artırdığına dikkat çekti. Yapılan bilimsel çalışmaların, ufak yaşam tarzı değişiklikleriyle inme riskinin yüzde 90 oranında azaltılabileceğini ortaya koyduğunu belirten Dr. Kocatürk, “Bilim insanları, kronik hastalıklarla mücadelede toplumdaki her bireyin bu riskleri tanıyarak sağlıklı yaşam alışkanlıklarını benimsemelerinin gerekliliğini vurgulamaktadır. Ayrıca, erken teşhis, etkili tedavi ve izlem yoluyla hastalıkların ilerlemesinin önlenmesi ve yeni hastalık oluşumunun engellenmesi önemlidir,” diye ekledi.
Dr. Kocatürk, sağlıklı yaşam alışkanlıklarının benimsenmesinin ve inme belirtilerine hızlı müdahale edilmesinin, toplum sağlığı üzerindeki inme yükünü azaltacağını ifade ederek, toplumun her bireyini riskler konusunda bilinçli olmaya çağırdı.