Genel

Madenciler, enkazdan çıkardıkları Songül'ü ilk para karate turnuvasında yalnız bırakmadı

- Depremden kurtulduktan sonra karateye başlayan Songül Göksu: - "(Madenciler) Onları çok seviyorum. Bütün maçlarıma gelsinler istiyorum. Onlar yanımda olunca kendimi hiç yalnız hissetmiyorum" - "Karate bana fiziksel olarak çok iyi geliyor. Kollarım çalışıyor, kendimi çok iyi hissediyorum" - Maden işçisi Sinan Durdu: - "Bazı hayatlar orada kaldı, bazılarının hayatı da Adıyaman'da kesişti. Orada 7-8 gün kaldık ama o 8 gün 80 seneymiş gibi birbirimizden kopamadık"

Abone Ol

ANKARA (AA) - HÜSEYİN BURAK DEMİRER - Kahramanmaraş merkezli depremlerde Adıyaman'da enkaz altında kalan Songül Göksu'yu kurtaran madenciler, Türkiye Para Karate Şampiyonası'na katılan genç kızı desteklemek için Zonguldak'tan Ankara'ya geldi.

Songül Göksu, 6 Şubat 2023'teki depremlerin ardından Zonguldak'tan bölgeye giderek kurtarma çalışmalarına katılan Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) maden işçilerinin hayatını kurtardığı onlarca kişiden biri.

Adıyaman'da yıkılan 7 katlı yurt binasının enkazından üçüncü günde iki arkadaşıyla beraber çıkarılan 20 yaşındaki Songül'ün bacakları, hayati risk taşıdığı için ampute edildi.

Songül ile göçük altındayken kendisine yardım eli uzatan maden işçileri arasındaki iletişim, genç kızın Ankara Etlik Şehir Hastanesi'ndeki tedavi sürecinde de devam etti.

Fizik tedavi ve rehabilitasyon döneminde karateye başlayan Songül, Türkiye Para Karate Şampiyonası'nda mücadele etmek için Ankara'ya geldi.

Maden işçileri Sinan Durdu, Çağdaş Kahraman, Mahsun Yılmaz, Murat Sönmez ve Ramazan Direk, ilk profesyonel turnuva deneyimini yaşayan Songül'ü burada da yalnız bırakmadı.

Kadınlar K30 kategorisinde kazandığı gümüş madalyanın sevincini madenci ağabeyleriyle yaşayan Songül, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Biz enkaz altındayken artık ümidimizi kesmiştik. 'Çıkamayacağız' diyorduk. Sonra ağabeylerin 'Sizi çıkartacağız, sakın uyumayın.' sesleri geldi. Çıktıktan sonra ağabeylerle görüştük, görüşmeyi de kesmedik. Onları çok seviyorum. Bütün maçlarıma gelsinler istiyorum. Onlar yanımda olunca kendimi hiç yalnız hissetmiyorum." dedi.


- "Spor artık hayatımın bir parçası"

Söngül, sporun hayatındaki anlamına dair, "Sporla ilgili hiçbir şey bilmiyordum. Hastaneye geldikten sonra öğrendim. Karate bana fiziksel olarak çok iyi geliyor. Kollarım çalışıyor, kendimi çok iyi hissediyorum. Türkiye 2'ncisi oldum ama birinci olmayı da isterdim. Diğer maçlarda inşallah. Sporu bırakmayacağım, devam edeceğim. Spor artık hayatımın bir parçası oldu. Para karateye devam edeceğim. Bir de masa tenisi var." ifadelerini kullandı.

Lisede ebe yardımcılığı bölümünü bitiren Songül, üniversite sınavına hazırlandığını ve sağlık çalışanı olmak istediğini söyledi.

Söngül, bedensel engelli bireylere, "Bu durumdayken hiç içime kapanmadım. Hiç içlerine kapanık olmasınlar, her şeyi değerlendirsinler. Mesela bazıları odaya kapanıyor. Tam tersi odaya kapanmasınlar. 'Ne yapabilirim?' diye düşünüp bulundukları durumdan çıkmalarını istiyorum." tavsiyesinde bulundu.


- Durdu: "Kader bizi Adıyaman'da birleştirdi"

Afet bölgesine giden ekipteki Sinan Durdu, "kara günler" diye tabir ettiği anıları hatırlamak istemediğini belirterek, "Songül ile 9 Şubat'ta tanıştık. Hiç gitmediğimiz bir memleket, hiç görmediğimiz bir toprak, her taraf yıkılmış... Tesadüf, kader bizi orada birleştirdi Songül'le. Burada 11 ay hastanede yattı. 11 ay boyunca biz fırsat buldukça ekip arkadaşlarımızla beraber ziyaretine geldik. Telefon trafiğimiz hiç eksik olmadı. Depremin yıl dönümünde yine Adıyaman'daydık, Songül kızımızı orada da ziyaret ettik. Yani bağımızı hiç koparmadık." yorumunu yaptı.

Durdu, Songül ile aralarındaki kuvvetli bağın sebebinin ne olduğu sorusuna, "Bazı hayatlar orada kaldı, bazılarının hayatı da Adıyaman'da kesişti. Hiç birbirini tanımayan insanların ortak noktası oldu orası bir anda. İtfaiyecisi, ambulansçısı... Herkesle orada çok sıkı bağlar kurduk. Orada 7-8 gün kaldık ama o 8 gün 80 seneymiş gibi birbirimizden kopamadık." yanıtını verdi.

Bir diğer maden işçisi Murat Sönmez ise "Deprem dolayısıyla tanıştık. Keşke öyle bir şey olmasaydı, daha güzel bir şekilde tanışabilseydik. Bağımızı koparmadık, bizim ailemizden biri oldu. Kardeşimiz, ablamız, çocuğumuzun yerine koyduk. O bizi arıyor, biz onu arıyoruz. Burada maç olduğunu, karate şampiyonası olduğunu söyledi. Biz de kırmadık, geldik. Dünya şampiyonu olsaydı peşinden gitmeye razıydık. (Avrupa veya dünya şampiyonası) Gidebilirsek gideceğiz yani. Kardeşimizi hiçbir zaman yalnız bırakmayacağız. Ona da başarılar diliyor, ikinci olduğu için tebrik ediyoruz." diye konuştu.