Çanakkale İl Müftüsü olarak atanan Kastamonu İl Müftüsü Mustafa Bilgiç veda mesajı yayınladı.

Müftü Bilgiç, yayınladığı mesajda şu ifadelere yer verdi: "Değerli Meslektaşlarım, Kıymetli Kardeşlerim; Sahip olduğumuz hayatı, her nimeti ve her nefesi bize emanet eden celal, cemal ve ikram sahibi olan Cenab-ı Allah’a hamd olsun. 

Büyük ahdin ve büyük vefanın sahibi bütün peygamberlere ve hassaten Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa’ya salât-ü selam olsun. 

İhlas Haber Ajansı'ndan Başkan Arslan'a ziyaret İhlas Haber Ajansı'ndan Başkan Arslan'a ziyaret

Dünya hayatı gibi bütün makam ve mevkiler geçicidir. Aslolan geride bıraktığımız salih amellerdir, hoş sadâlardır. Mühim olan hangi makamda, hangi mevkide olursak olalım yaptığımız işleri ibadet telakki ederek Rıza-i Bârî’ye uygun olarak hareket etmektir.

Sevgili Kardeşlerim;
Bizim mesleğimiz çok ağır ve veballi olmakla beraber bir o kadar da onurlu bir meslektir. Konum itibariyle hepimizin bulunduğu makam, şükür makamıdır. Bu şükrün edası ancak İslam'a, müslümanlara ve milletimize hizmet etmekle olur. Ben de bugün, bu niyetlerle üç yıldır yürüttüğüm Kastamonu’daki vazifemi gönül huzuru içerisinde bırakmanın şükrünü yaşıyorum. 

Üç yıl önce göreve başlarken her göreve başlayan kardeşimiz gibi Kur’an’da buyrulduğu üzere Yüce Rabbime şöyle niyazda bulunmuştum: “Ey Rabbim! Bana tevdi edilen emaneti doğrulukla üstlenmeyi ve doğrulukla teslim etmeyi nasip eyle! Bana bu emaneti hakkıyla taşıyabilmek için lütfunla yardımcı olacak güç ver!” 

Saygıdeğer Meslektaşlarım;
Elbette her faninin hayatında olduğu gibi benim de görev sürem boyunca eksikliklerim, taksirlerim olmuştur. Fakat bilerek, intikam ve nefret hissiyle hiçbir kardeşimin hakkına girmedim. İşte bu yönüyle bu görevden ayrılırken aynı sıdk ile aynı gönül huzuru ile emaneti teslim etmenin onurunu ve bahtiyarlığını yaşıyorum. 

Hayat bize bir emanettir. Hayat, bütünüyle bir emanettir. Öyle ki insan, kendi canının, hatta bir tek nefesinin dahi sahibi değil, emanetçisidir. Dünya hayatında vazifelendirildiğimiz bütün işler de bize emanettir. Bizler Allah’ın dinine, emirlerine ve nehiylerine uymamız, İslam’a, Kur'an’a ve Allah’ın kullarına hizmetlerimiz nispetinde vazifemizi yapmış yahut yapmamış, emaneti korumuş yahut korumamış oluruz. 

Bizler bağlı bulunduğumuz Diyanet İşleri Başkanlığımızın taşradaki temsilcileri olarak, genelde milletimizin,özelde ilimizin dini ve manevi hayatına yön verirken, sahih İslam’ı, Kur’an’ı, Hz. Peygamber Efendimizin sünnetini ve Selef-i Salihin’in kutlu yolunu temsil ediyoruz. 

Saygıdeğer Meslektaşlarım; 
Hepinizin mutlaka bir amacı, bir hedefi, bir gayesi olmalıdır. İdeali ve hedefi olmayan insanlar, dümensiz gemi gibidir. Hayatımıza anlam katacak uğraşlarımız olmalıdır. Bu yönüyle Süheyl Ünver'in dediği gibi "Bir mesleğimiz,bir de meşgalemiz olmalıdır. O meşgale, bizim kendi kültürümüzdür, kendi medeniyetimizdir." 

Unutmayınız ki, hayatımıza anlam katacak en büyük mefkûre; bütün iyilikleri, güzellikleri cem etmek ve bunu içinde bulunduğumuz topluma vermek ve kazandırmaktır. İşte bu iyilikler ve güzellikler, bizim medeniyet ve kültür kodlarımızda ziyadesiyle mevcuttur. 

Müftülük ailesi olarak üç yıl içerisinde hepimizin öne çıkan ortak sadaka-i cariyesi, yedi kişiyle başladığımız yetmiş yedi kişiyle devam eden Şerife Bacı Yatılı Kız Kur'an Kursu, Diyanet Yayın Satış noktasının büyütülmesi, zengin bir okuma alanının oluşturulması ve Ulu Camii avlusunda yapımında sona gelinen kütüphane projesidir. Bunların yanında 4-6 yaş Kur'an kurslarımızın sayısının ve eğitim kalitesinin artması da hepimizin ortak manevi mirasıdır. Bir diğer manevi miras ise gençlik hizmetleri, aile dini rehberlik hizmetleri, vaaz-irşad hizmetleri alanlarında yürütülen nitelikli hizmetlerdir. Bununla birlikte Hz. Pir Kur'an Kursumuzun zemin katının proje dahilinde sulardan arındırılarak güvenli konuma getirilmesi de kursumuzun fiziksel şartlarının iyileştirilmesi adına çok hayırlı bir hizmet olmuştur. 

Özellikle bu kutlu hizmetin inşasında ve ihyasında emeği olan başta Sayın Valimiz Avni ÇAKIR beyefendi olmak üzere, bütün müftü yardımcılarımıza, vaizlerimize, şube müdürlerimize, şeflerimize, memurlarımıza, minberde, mihrapta, kürsüde ve sınıflarında yüz akıyla hizmet eden din görevlilerimize, Kur'an Kursu öğreticilerimize; bütün bu hizmetlerin daha iyi, daha güzel, daha nitelikli olması için göstermiş oldukları çabadan dolayı şükranlarımı sunar, Rabbimden daha nice güzel hizmetlere vesile kılmasını niyaz ederim. Bütün bu hizmetlerin maddi açıdan devamlılığını sağlayan Türkiye Diyanet Vakfı Kastamonu Şubemize, TDV Kampüs Kız Öğrenci yurdumuzun idareci ve personeline, vakıf temsilci ve üyelerimize ve özellikle maddi-manevi açıdan bizi yalnız bırakmayan Kastamonu'muzun hayırsever insanlarına da yürekten teşekkür ediyorum. 

Bu vesileyle cümlemize İslam’a, müslümanlara ve özelde ruhu ve kimliği olan Kastamonu’ya hizmet etmeyi nasip ettiği için Yüce Rabbimize sonsuz hamdu senalar olsun. 

Görevi tevdi ederken üzerimde hakkı olan herkesten helallik diliyor, herkese hakkımı helal ediyorum. 

Yüce Rabbim, milletimizi İslam’a ve Müslümanlara hizmet etme şerefinden mahrum etmesin ve Müslümanların istiklaline, istikbaline ve izzetine gölge düşürmek isteyenlere fırsat vermesin. Rabbim, bu ağır vazifeyi ifa ederken bize inanan ve güvenen, bize destek ve yardımcı olan herkesten razı olsun."

(Haber Merkezi)