Dünyanın en uzun kadını unvanını taşıyan Rümeysa Gelgi, dünyanın en kısa kadını ile buluşmasının ardından sosyal medyanın gündemine oturdu. Guiness Rekorlar Kitabı’na girmeyi başaran Rümeysa Gelgi’nin hayatı vatandaşlar tarafından araştırılıyor. Peki, Rümeysa Gelgi nerede yaşıyor? Rümeysa Gelgi hastalığı nedir? Rümeysa Gelgi kimdir? Rümeysa Gelgi kaç yaşında? Rümeysa Gelgi nereli? Rümeysa Gelgi kaç cm doğdu? Rümeysa Gelgi boyu kaç santimdir? Rümeysa Gelgi kimdir, kaç yaşında, nereli? Rümeysa Gelgi boyu kaç? Weaver Sendromu nedir?

Rümeysa Gelgi kimdir, kaç yaşında, nereli?

Rümeysa Gelgi, 1 Ocak 1997 yılında Karabük’te dünyaya geldi. 2.15 cm boyuyla Guiness Rekorlar Kitabı’na girmeyi başaran Rümeysa Gelgi, hızlı büyümesine neden olan ve nadir görülen bir hastalığa sahiptir. Rümeysa Gelgi, Guiness Rekorlar Kitabı’na Dünyanın en uzun boylu kadını, dünyanın en büyük elleri(Kadın), dünyanın en uzun parmakları(Kadın), dünyanın en uzun sırtı(kadın) ve dünyanın 18 yaş altı en uzun boylu genç kızı unvanlarıyla adını yazdıran Türk kadını oldu. Rümeysa Gelgi, Weaver Sendromu nedeniyle genellikle tekerlekli sandalye kullanmak zorunda ama kısa sürelerle yürüyebilmektedir.

Rümeysa Gelgi boyu kaç?

Weaver Sendromu’na sahip olan Rümeysa Gelgi 2.15 cm boyundadır.

Weaver Sendromu nedir?

Weaver Sendromu, uzun boy ile bağdaştırılan bir hastalık olarak bilinmektedir. Weaver Sendromu’nun belirti ve semptomları arasında normalin üzerindeki bir büyüklüğe sahip baş ölçüsü bulunmaktadır. Bu belirtinin yanında, zihinsel engellilik, belirgin yüz hatları/özellikleri, parmak ve ayak parmaklarında eğrilik, zayıf koordinasyon, yumuşak ve hamur gibi bir cilt, göbek fıtığı, anormal kas tonusu ve bebeklik döneminde boğuk ağlama hastalığın fark edilmesinde önemlidir.

Traktör nehre düştü! Traktör nehre düştü!

Yapılan bazı çalışmalar, Weaver Sendromu’ndan etkilenen bireylerde nöroblastom geliştirme riskinin artabileceğini göstermektedir. Weaver Sendromu, EZH2 geninde değişiklikler ortaya çıkarabilmektedir. Bu durum, otozomal dominant olarak kabul edilse de çoğu ailede bu sendromun görülmediği kişilerde de novo genetik değişiklikler olarak ortaya çıkabilmektedir.

Editör: Haber Merkezi