Türkiye'deki İş Kanunu'na göre, bir işçi, bazı sağlık problemlerinden kaynaklı iş akdini sonlandırma hakkı bulunuyor. Ancak bir işçinin İş Kanunu'na göre bu hakkı kullanılabilmesi için bazı şartları sağlaması gerekmekte. Habertürk yazarı Ahmet Kıvanç ise bu konu hakkında bazı değerlendirmelerde bulundu. Kıvanç, bir işçinin iş akdine son verebilmesi durumunda, işçilerin merak ettiği "kıdem tazminatı" konusunu okuyucuları ile paylaştı. Peki, bir işçi, işten sağlık nedenlerinden ayrılması durumunda kıdem tazminatı alabilir mi?
İŞ KANUNU'NA GÖRE BİR İŞÇİNİN SAĞLIK NEDENLERİNDEN DOLAYI İŞİNİ SONLANDIRMASI DURUMU
İş Kanunu'nda yer alan hükümlere göre, işçinin sağlık sebepleriyle işten ayrılabilmesi için, işçinin çalıştığı işin kendisi veya aile bireylerinden biri için tehlikeli olması veya işçinin çalıştığı işin sağlığını bozması gerekmektedir. Bu durumda, işçinin sağlık raporu alması ve bu raporu işverene sunması şarttır.
Sağlık raporu, işçinin çalıştığı işin kendisi veya aile bireylerinden biri için tehlikeli olduğunu veya işçinin çalıştığı işin sağlığını bozduğunu belirtmelidir. Sağlık raporunun verildiği tarihten itibaren 6 ay içinde, işçi iş akdini feshedebilir. Bu şekilde işten ayrılan işçi, kıdem tazminatına hak kazanır.
İŞTE YARGITAY'IN BELİRLEDİĞİ ŞARTLAR VE İSPAT YÜKÜMLÜLÜĞÜ
Yargıtay'ın önceki kararlarına dayanarak, bir işçinin sağlık nedeniyle işten ayrılması için iki koşulun sağlanması gerekmektedir. Birincisi, işin işçinin sağlığına veya yaşamına ciddi bir tehlike oluşturmasıdır. İkincisi, işçinin bulaşıcı bir hastalığa yakalanması ve diğer çalışanlarla sürekli temas halinde bulunmasıdır. Bu koşulların varlığı, işçi tarafından iş akdini feshettiği anda belgelerle ispatlanması gerekmektedir.
Kıvanç, bir işçinin sağlık sebebiyle iş akdine son vermesinin heyet raporuyla desteklenmesi gerektiğini belirtti. İşçinin sağlık durumu, işyerinin özellikleri, çalışma koşulları, işin niteliği, çalışanın yaşı ve hizmet süresi gibi çeşitli faktörler dikkate alınarak yapılacak bir inceleme, işçinin iş akdini feshetmesine haklı bir gerekçe oluşturup oluşturmadığını ortaya koyacaktır.
ERKEN EMEKLİLİK İMKANI
Okuyuculardan yöneltilen soruyu cevaplayan Kıvanç, Bağ-Kur girişi 1999 öncesi olanların prim gün sayısının azaltılması durumunda EYT (Erken Emeklilik Hakkı) kapsamında emeklilik haklarını kullanıp kullanamayacakları hakkında önemli bir bilgi veriyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Bağ-Kur prim gün sayısını 7200'e düşüreceğini açıklamasının ardından, bu konuda çok sayıda soru aldığını belirtiyor. Ancak, bu konuda henüz net bir tarih ve yasal düzenleme bulunmadığını da vurguladı.
(kamusonhaber)
