Taşköprü

Sarımsağın ve Kuyu Kebabının Başkenti Taşköprü

Karadeniz'in batı bölümünde, Kastamonu'yu Sinop'a bağlayan kara yolu üzerindeki Kastamonu'nun Taşköprü ilçesi, adını yedi gözlü sanat şaheseri tarihi Taş Köprü'den alıyor. İlçe aynı zamanda Taşköprü Sarımsağı, Pompeiopolis Antik Kenti ve Kuyu Kebabı'nın da öne çıkmasıyla bilinir. İşte detaylar haberimizde.

Abone Ol

SARIMSAĞIN VE KUYU KEBABININ BAŞKENTİ TAŞKÖPRÜ

Karadeniz'in batı bölümünde, Kastamonu'yu Sinop'a bağlayan kara yolu üzerindeki Kastamonu'nun Taşköprü ilçesi, adını yedi gözlü sanat şaheseri tarihi Taş Köprü'den alıyor. İlçede, Kızılırmak'ın en büyük kolu olan Gökırmak Vadisi'nin bereketli topraklarında, ''bin yılın mucize bitkisi'' olarak adlandırılan sarımsağın en kalitelisi yetişiyor.

Taşköprülüler ise, sarımsağa "Beyaz Altın" diyerek sahip çıkıyor ve her yaz sonu sarımsak festivali düzenliyor. 

ÜÇ FARKLI SİT ALANI VAR

Tarihsel süreçte daima yeni yerleşimlere sahne olan, Gökırmak Vadisi'nin verimli topraklarındaki Taşköprü'de 25 adet arkeolojik sit alanı, 1 adet doğal sit alanı ayrıca Milli Parklar, Yaban Hayatı Gözetleme Alanı ve 1 adette kentsel sit alanı bulunuyor.

İlçede ayrıca 116 adet yapı tescilli taşınmaz kültür varlığı olarak koruma altına alınmış durumda. İlçede ki turizm potansiyelini ise geçtiğimiz yaz 18. Kazı sezonu sona eren Pompeiopolis Antik Kenti başta olmak üzere, kaya mezarları, kaya tünelleri, höyük ve tümülüslerden oluşan arkeolojik kalıntılar oluşturuyor. Bunun yanında Türk İslam dönemine ait Abdal Hasan Tekke ve Türbesi, Şeyh Hüsamettin Türbesi, Urgancı Köyü Camii ve Merkez Taş Camii gibi güzel ve nadide örneklerde inanç turizmi açısından oldukça değer taşıyor. Bunların dışında Elek Dağı Milli Parklar Hayvan Gözetleme Alanı, Seymenli, At Meydanı, Küçüksu ve Sakız göletleri de Taşköprü'nün doğal güzellik alanlarını oluşturan yerlerin başında geliyor.

POMPEİOPOLİS GÜN YÜZÜNE ÇIKIYOR

Taşköprü'nün zengin kültür tarihi içinde odak noktayı ise günümüzde Zımbıllı Tepesi olarak anılan "Pompeiopolis Antik Kenti" oluşturuyor. Üç yıldır uluslararası kazı çalışmalarının Taşköprü Belediyesi’nin desteğiyle sürdüğünü kaydeden Taşköprü Belediye Başkanı Abdullah Çatal, Pompeiopolis Antik Kenti’nin bölgede eşine az rastlanır bir tarihe sahip olduğunu ve burasının önümüzdeki yıllarda turizme açılarak Taşköprü ve bu bölgenin turizm pastasından daha fazla pay alacağına inandıklarını ifade etti.

Pompeiopolis Antik Kenti’nin yanı sıra Taşköprü’nün tarihsel süreç içerisinde elde edilen bulgulara bakılırsa hiç terk edilmediğini belirten Çatal, Taşköprü’de 25 adet arkeolojik sit alanı, 1 adet doğal sit alanı ve 1 adette kentsel sit alanı bulunması dolayısıyla eşine az rastlanır bir zenginliğe sahip olduğunu dile getirdi.

Kazı Başkanı Karabük Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Mevlüt Eliüşük ise “Pompeiopolis, “Benzersiz Roma şehirlerinden biri. Kısa sürede elde ettiğimiz bulgular gösteriyor ki, Pompeiopolis, Roma kentleri arasında bir Efes ve Zeugma’dan farklı bir kent. Buralar başka bir kentin üzerine kurulurken, Pomepiopolis, Roma tarafından sıfırdan kurulan bir kent olması özelliğiyle ayrıcalıklı bir konuma sahip” dedi.

M.Ö. 64 yılında Roma İmparatorluğu'nun idaresine geçmesiyle başkent olan Pompeiopolis'in kazı çalışmaları sonucu, Hitit, Frig, Sümer, Lidya, Pers, Pontus Rum, Roma ve Bizans uygarlıklarına ışık tutması bekleniyor.

Kazı çalışmalarına bugüne kadar Münih Teknik Üniversitesi, İsviçre Zürih Üniversitesi, İsviçre Basel Üniversitesi, İtalya Roma Üniversitesi, Almanya Kiel Üniversitesi ve Mainz Üniversitelerinden arkeologlar, seramikçiler, mimarlar, jeofizikçiler, epigraflar ve mozaik uzmanları da katıldı.

KUYU'DA 2.5-3 SAAT BUHARLA PİŞEN ÜNLÜ KEBAP

Taşköprü denince akla önce sarımsak gelse de, sonrasında Kuyu Kebabı (Biryan) geliyor. Beyaz altın diyarının ünlenmiş nefis kuyu kebabı için etin kalitesi kadar kuyunun özelliği de önem taşıyor. Kuyu Kebabı'nın hazırlanacağı kuyunun 2,5 metre çapında 4 metre derinliğinde olması,

kuyunun ortası geniş, dibi ve üst kısmı dar olacak şekilde ateş tuğlasıyla örülü olması gerekiyor. Kebap kuyusunda özellikle çam çırası kullanılıp, çıra, yüksek ısı sağlamanın yanı sıra güzel kokusuyla da kuyu kebabına lezzet katıyor.

Kuyuda oluşan közler bir müddet sonra kürekle dışarıya alınıp kuyunun dip kısmına ise geniş bir tepsi içine 2 litre kadar su konuluyor. Daha sonra kuzular demir çengellerle kuyuya sarkıtılıp, üzeri sıkıca kapatılır. Tepsiye konan suyun kuyuya saldığı buhar, kebabın yumuşak olmasını sağlar. Lezzetli bir kuyu kebabının kuyuda en az 2,5-3 saat beklemesi gerekir.

Konuyla ilgili konuşan Taşköprü Belediye Başkanı Abdullah Çatal ise Coğrafi işaret belgeli kuyu kebabının Taşköprü’ye has olduğunu ve diğer illere de buradan yayıldığını söylüyor. Kuyu kebabının elle yenilmesinin ayrı bir lezzet kattığını belirtti.

Özel Haber: Ezgi Nur SERTDEMİR