Gülsen Kırbaş, 2021 yılında kurulan Kastamonu Slow Food gıda hareketi ve yeryüzü pazarı hakkında açıklamalarda bulundu. Kırbaş açıklamasında, “ Biz bugün burada Vedat Tek Kültür ve Sanat Merkezinde Slow Food gıda birliğinin yeryüzü pazarı adı altında geçen iyi ve temiz gıda pazarını kuruyoruz. Kastamonu Slow Food birliği 2021 yılında kuruldu. Slow Food uluslararası bir gıda birliği. Dünyada bulunan en büyük gıda birliği aslında. "İyi temiz ve adil gıda” sloganı. İlaçsız ve hormonsuz, yerel olarak üretilen, insanların yerel tarım geleneklerine uygun olarak üretilen, atalarından dedelerinden binlerce yıllık devam eden tarım usulleriyle üretilen ve yerelde tüketilen bir hareket" ifadelerine yer verdi.
“Yerel de üretip yerel de tüket…”
Kırbaş, açıklamasına, "Formasyonel tarım dediğimiz, çok büyük arazilerde ilaçlarla hormonlarla üretilip bir gecede tırlar ile kilometrelerce mesafe uzağa ulaştırılan, Güney Amerika'da üretilip ülkemizde raflarda yerini bulan ürünlere karşı demeyelim ama farklı bir safta duran ve yerel de üretip yerel de tüketmeyi savunan bir gıda hareketi. 1986 yılında İtalya'da başlayıp çok hızlı gelişmiş. Şu an en az 160 ülkede 1 milyondan fazla taraftan var. Birlikler olarak organize oluyorlar. Birlikler de ya bir şehirde ya bir köyde sahada oluyor. Türkiye’de şu an 40'm üzerinde birlik var. Genellikle tarımın ön planda olduğu yerlerde var ama Ankara'da, Urfa'da da var. Ege ve Akdeniz bölgelerinde biraz daha güçlü, çünkü oralarda tarımı gelenekleri daha güçlü. Biz de Kastamonu olarak tarımın çok eski bır geleneği olan bir yerdeyiz. Hakikatten yerel ürünlerimiz onlardan imal ettiğimiz ürünlerimiz, yemeklerimiz zaten meşhur Önemli olan bu yemeklerin sadece sofraya gelmesi değil, iyi ve temiz yöntemlerle gelmesi. Hem yetiştirilirken ilaç kullanılmaması, doğal gübre kullanılması bunlar Slow Food'un öncelikleri. Biz bu konuda Kastamonu'da bilinç uyandırma farkındalık oluşturma gibi misyonlar üstlendik. 2020 yılından beri bu yönde çalışmalar yürütüyoruz." İfadeleri ile devam etti.
“Çocuk yaştan temiz gıdaya alışmalarını istiyoruz”
Slow Food hareketini çocuklara öğreterek bu felsefeyi gelecek nesillere taşımayı amaçladıkları çalışmalardan bahseden Kırbaş, projeleri şu sözlerle aktardı; " Çocuklara özellikle dikkat ediyoruz. Ağaç yaşken eğilir felsefesinden hareketle çocuklara bilinç vererek onların daha çocuk yaştan temiz gıdaya alışmalarını istiyoruz. Bu sebepten çocuklara yönelik aktivitelere hep yer verdik. Okul öncesi çocuklara bu ürünler ile neler yapılabilir bunları anlatıyoruz. El sanatları etkinlikleri düzenliyoruz. Çocuklara kendi yerel gelenekleri ve kültürlerini anlatmak için etkinlik düzenliyoruz. Bu yeryüzü pazarı kısaca söylemek gerekirse Slow Food'un bahsettiğim mantalite ile halkla buluştuğu yer. Yeryüzü pazarının en önemli özelliği yerelde olması, Gıdalar yerelde tüketilmesi gerekiyor. 40 km bir sınırı var. Bu şuur içinde üretilen ürünlerin satışa sunulduğu bir pazar. Bu pazar yaz boyunca devam ediyor. Kış ayları soğuk geçtiği için kurmuyoruz.”