Kastamonu’nun Taşköprü ilçesinde ve ilçe merkezine yaklaşık 40 kilometre uzaklıkta bulunan Koçanlı Köyü’ndeki “Kurtbaba Türbesi” ilginç hikayesi ile dikkat çekiyor…

Güncel nüfusu 31 Mart 2024 tarihi ile 110 kişi olan Koçanlı Köyü tarihçesi ile “Türkmen köyü” olarak tanınıyor. Oğuz Boyu’ndan gelen Türkmenlerin yerleşim yeri olarak dağlık bölgeleri tercih etmesi sebebi ile uzun yıllar önce Koçanlı Köyü bölgesine ve çevre köylerine Türkmenlerin yerleştiği ifade ediliyor.

I M G 9622 1 11Zon

Taşköprü’de çay içmenin tadı değişti Taşköprü’de çay içmenin tadı değişti

Taşköprü ilçe merkezine yaklaşık 40 kilometre; Çiftlik Köyü’ne ise birkaç kilometre uzaklıkta bulunan Koçanlı Köyü’nde artık kimsenin neredeyse hiç bilmediği bir “türbe” bulunuyor. Bu türbenin ismi “Kurtbaba Türbesi"

I M G 9710 5 11Zon

Kurtbaba Türbesi Koçanlı Köyü Mezarlığı’nda diğer mezarlarla yan yana bulunuyor. İlginç ismi ve hikayesiyle dikkat çeken Kurtbaba Türbesi, Koçanlı Köyü’nün ilçe merkezine uzak bir mesafede olması sebebiyle günümüzde yalnızca köylüler tarafından biliniyor…

I M G 9712 6 11Zon

Öncesinde ise birçok kişi tarafından ziyaret edilen türbenin “mumlarla dilek dilenmesi” sebebi ile yandığı, yangının çıktığı gece türbeden çok fazla enteresan sesin yükseldiği, sonrasında ise türbenin köylüler tarafından yaklaşık 50 yıl evvel yeniden inşa edildiği ifade ediliyor…

I M G 9631 2 11Zon

Kurtbaba Türbesi’ne girildiği anda “hoş bir kokunun” etrafı sardığı da türbeyi ziyaret edenler tarafından anlatılıyor…

Peki nedir bu Kurtbaba Türbesi’nin hikayesi... İşte detaylar...

KURTBABA TÜRBESİ HİKAYESİ

“Kastamonu ili Taşköprü ilçesi Koçanlı Köyü çok çok eski zamanlarda epeyce büyük bir köymüş, köyde yüzlerce koyun varmış. Uzaklardan gelen ve geçmişini kimsenin bilmediği bir garip çoban bu koyunları güdermiş. Adını bile söylemeyip “Çoban” deyip geçtikleri kişi, ne kendisine ne de kendisine emanet edilen koyunlara haram yedirmezmiş. Yalan söylediği duyulmamış, ağzından ne insanlara ne hayvanlara tek bir kötü söz çıkmayan bir garip çobanmış.

Çokça ibadet eder, doğayla baş başa kalıp tefekküre dalarmış. Bu durumdan haberdar olmayan köylüler onu bu halde gördüklerinde “garip çoban” deyip geçerlermiş. Koyunlar bile ağıllarında sabahı iple çekerken, huysuzca bekleşen hayvanlar onu görünce sakinleşip, arkasından büyük bir sevgiyle giderlermiş.

Köyün büyük bir derdi varmış. “Mezarlık Canavarı” adı verilen bir yaratık, mezarlığa konan her cesedi gece gelip topraktan çıkarır, parçalar, yermiş. Bu korkunç canavarı gören bilen olmamış. Köylüler korkudan mezarlığın yanından bile geçemiyorlarmış.

Garip çoban bir akşam dönmemiş, gece olmuş yine dönmemiş. Köylüler korkudan çıkıp arayamamışlar bile. Her kafadan ayrı bir ses çıkmış. Sabah olunca köylüler meraya gittiklerinde koyunlarının bir halka şeklinde beklediğini, biraz daha yaklaşınca garip çobanın öldüğünü koyunların da onu korumak için etrafında kümelenip sessizce ağlaştıklarını görmüşler.

Kimi kimsesi olmayan garip çobanın cenazesini köyün imamı ve üç beş kişi kaldırmış. Cenazenin ardından sadece ağıllarında zapt edilemeyen koyunlar yürümüş, onlar ağlamış; kendi hallerince…

“Canavarın” nefesini enselerinde hisseden köylüler cenazeyi gömüp hemen uzaklaşmışlar.

Ertesi gün mezarlıkta onları bir sürpriz bekliyormuş. Garip çobanın mezarının içinden çıkan kol kurda benzediği ifade edilen canavarın gırtlağına yapışmış ve gırtlağı parçalanan canavar ölmüş. Kenetli elini zorlukla açıp canavarı çekmişler. Elinin kanını yıkayıp tekrar kefenleyip gömmüşler.

O günden sonra mezarlıkta canavar görülmemiş. Köyün tek bir koyununu kurt kapmamış. Hatta köylülerin arada bir merada kaybolan koyunlarını bir eli kanlı beyaz giysili bir çobanın bulup geri getirdiği söylenirmiş. 

Mezarın başına bir türbe yapılmış. Burada kim yatıyor? Diye soranlara da “KURTBABA” yatıyor denilmeye başlanmış…”

Günümüzde sadece köylüler ve köylü yakınları tarafından ziyaret edilen Kurtbaba Türbesi, Koçanlı Köyü yerlileri için önemli bir yer tutuyor. Uzun yıllardır bilinen Kurtbaba'nın hikayesi Koçanlı Köyü'nde nesilden nesile aktarılıyor...