Sağlık

Taşköprü sarımsağı ve soğanın birleşen gücüyle 21 günlük mucizevi kür!

Soğan ve Taşköprü sarımsağı ile 21 günde vücudunuzu toksinlerden temizleyerek hastalıklara karşı kalkan oluşturabilirsiniz. İşte bu karışımın faydaları…

Abone Ol

Kanser, bağışıklık sistemi hastalıkları, eklem ağrıları, diyabet gibi birçok sağlık sorununa karşı Taşköprü sarımsağı ve soğan kürü koruyucu ve tedavi edici rol oynamaktadır.

Soğan ve Taşköprü sarımsağının sağlık üzerindeki olumlu etkileri saymakla bitmiyor. 21 günlük kürle vücudunuzu yenilemek çok kolay. Peki 21 günlük soğan sarımsak kürü nasıl yapılıyor?

Soğan ve Taşköprü sarımsağı kürü sağlığımıza neler katıyor? Yemek kültürümüzde vazgeçilmez olan soğan ve sarımsak, hemen her öğünde soframızda yer alıyor.

Soğansız yemek neredeyse yok. Soğan ve sarımsak, vitamin, mineral ve antioksidan içeriği ile tam bir sağlık kaynağı. Soğan B6, C vitamini, folat ve potasyum açısından zengin.

Taşköprü Sarımsağı ise bol miktarda fosfor, potasyum, kükürt, çinko, orta miktarda selenyum, A ve C vitaminleri ile az miktarda da kalsiyum, magnezyum, sodyum, demir, manganez ve B kompleks vitaminlerini içeriyor.

KÜKÜRTLÜ BİLEŞİKLER SAĞLIĞI DESTEKLER

Soğan ve Taşköprü sarımsağının en önemli biyokimyasal özelliklerinden biri vücuttaki zararlı toksik maddeleri atarak antioksidan etki göstermesidir. Bunun yanında soğan ve sarımsaktaki yüksek oranda C vitamini bağışıklığı güçlendirir, kollajen üretimini ve doku onarımını artırır, demir emilimini sağlar. Ayrıca soğan ve sarımsak çok sayıda antioksidan flavonoidleri içerir, soğanda 25 çeşit flavonoid vardır.

Flavonoidler ve C vitamini hücrelere zarar veren tehlikeli molekülleri yakalar kanser, diyabet ve kalp hastalıklarına karşı korur. Kırmızı soğanın rengini veren antosiyanin kalp ve damar sağlığını korur. Geniş kapsamlı, çok sayıda katılımcılı bir bilimsel çalışmada antosiyanin bakımından zengin besinleri tüketmenin kalp hastalıklarına yakalanma riskini yüzde 32 oranında düşürdüğü belirlenmiştir.

BAĞIŞIKLIĞIN BİR NUMARALI DESTEKLEYİCİSİ

Amerika Kanser Araştırma Merkezi soğandaki fisetin ve kuersetin, Taşköprü sarımsağındaki allisin gibi bitkisel kimyasalların bağışıklık sağlığını desteklediğini ve DNA, hücre hasarı ve iltihaplanmayı önleyerek kanser oluşum riskini azalttığını bildiriyor. Yapılan araştırmalar da çiğ veya pişmiş sarımsak ve soğan tüketimi ile mide, bağırsak, prostat, gırtlak ve meme kanseri arasında ters ilişki olduğu sonucunu gösteriyor. Bilimsel 26 araştırmayı içeren bir incelemede allium grubundan gelen sebzeleri tüketen kişilerde mide kanseri riskinin yüzde 22 oranında düştüğü bildirilmiştir.

BAĞIRSAK SAĞLIĞINDA EN ETKİLİ BESİNLERDEN

Bu ikili bağırsak sağlığı için çok önemlidir, kabızlığı gidererek sindirimi rahatlatır ve prebiyotik içerikleri ile bağırsak florasını destekler. 2018 yılında yayınlanan güncel bir bilimsel araştırmada bazı besinlerdeki prebiyotik lif içeriğinin bağırsak sağlığı üzerindeki etkisine bakıldı. Bu araştırmaya göre soğan, sarımsak faydalı bakteri sayısını artırmada birçok sebze, meyve ve tam tahıllardan daha etkilidir.

TANSİYONA DOĞAL TEDAVİ

Soğanda antioksidan flavonoid grubundan kuersetin molekülü bulunur. Kuersetin organlarda ve kan damarlarında hasar yapan serbest radikalleri yakalar, iltihaplanma oluşumunu önler. Bu sayede kan basıncı, kan yağları ve kolesterol seviyesini düşürerek kalp damar sağlığını iyileştirir. Ayrıca soğan kanın pıhtılaşmasını engelleyici ve kolesterolü düşürücü etkisiyle damar tıkanıklığından korur.

KEMİKLERİ GÜÇLENDİRİR

Soğan ve sarımsak kadınlarda menopoz sonrası görülen kemik erimesine karşı doğal bir tedavi sunar, kemikleri güçlendirir. Menopozlu kadın katılımcılarla yapılan bir bilimsel çalışmada günde 2 gram sarımsak tüketiminin östrojen seviyesindeki düşüşü önemli ölçüde engellediği görüldü. Geniş kapsamlı bir çalışmada ise düzenli soğan tüketen kadınlarda kemik yoğunluğunun daha fazla olduğu gözlemlendi.

TAŞKÖPRÜ SARIMSAĞINI EZEREK TÜKETİN

Organik kükürtlü bileşikler ısıyla bozulur. Bu nedenle bu doğal desteğin en iyi faydasını görmek için en doğal halinde, taze ve çiğ olarak tüketmek gerekir.