Manşet

Taşköprü'den Filipinler'e uzanan bir futbol hikayesi: Bu hikayeyi Göktuğ Demiroğlu yazdı

Türkiye'nin Kastamonu ili Taşköprü ilçesinden çıkan genç yetenek Göktuğ Demiroğlu'nun Filipinler'e uzanan futbol yolculuğu hayallerin peşinden gitmenin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösteriyor.

Abone Ol

Şimdi, kendisiyle bu etkileyici yolculuğu ve deneyimlerini konuşmak üzere röportaj yapıyoruz.

Göktuğ, seni araştırmaya başlar başlamaz büyük bir gururla gülümsüyorum. Ben seni tanıyorum ancak okuyucularımız için biraz kendinden bahsetmek ister misin?

Ben Göktuğ Demiroğlu. 21.05.99 Çaycuma doğumluyum. Futbol kariyerime 9 yaşında memleketim olan Kastamonu-Taşköprü'de başladım. Ülkemizde Manisaspor, Karagümrük ve Alanyaspor gibi köklü kulüplerin alt yapılarında eğitim alarak 2019’da Alanyaspor Kulübü ile ilk kez Süper Lig’de A takım kadrosuna yükseldim. Ardından 2. Lig’de Mamak FK ile 5 yıllık sözleşme imzaladım. Daha sonra kariyerime yurt dışında devam ederek, Kıbrıs ve İspanya'da oynadım. Şu an ise Filipinler 1. Lig’inde bulunan Cebu FC forması giymekteyim.

Konuya çok sert bir giriş yapmak istiyorum. Türkiye’yi özlüyor musun? Bize Türkiye’den ayrılma sürecini anlatır mısın?

Türkiye'yi çok özledim. Özlem ve hasretimi odamın duvarına astığım şanlı bayrağımıza bakarak geçirmeye çalışıyorum.

Alanyaspor A takımına yükseldiğim zaman Avrupa'da bazı menajerler benim ile iletişime geçmişlerdi ve ben bu arkadaşlığı hep devam ettirdim. Sakatlıktan sonra farklı bir algoritma çizerek amatör lige dönüş yaptım. İletişim halinde olduğum menajerler bana inanarak Avrupa kapılarını bana araladılar. İspanya 4. Ligi'nde bulunan Zalla Union Club ile sözleşme imzaladım.

Empati yaparken zaman zaman zorlanıyorum. Peki yurt dışında oynama kararı alırken seni en çok motive eden faktörler nelerdi? Filipinler'e transfer sürecin nasıl gelişti ve Dynamic Herb Cebu kulübüne adapte olma sürecin nasıldı?

Bu süreçte beni en çok motive eden faktörler; Futbola ilk başladığım ve Avrupa'ya ilk çıkış anıma kadar her antrenman sonrası çimlere sırt üstü uzanıp, gökyüzüne bakıp geçen uçakların içinde Avrupa'ya gittiğimi ve bunu bir gün başaracağımın hayalini kuruyordum. Hayallerime çok inanan ve çabalayan birisiyim.  Bu benim için en önemli faktör diyebilirim.

Filipinler Cebu FC başkanı Türk olduğundan dolayı geçen sezon ki antrenörler de Türk’tü. Benimle iletişime geçtiler. Beni hep takip ediyorlardı. Bu şekilde Filipinler ligine transferim gerçekleşti.

Takıma, beklediğimden daha kısa bir sürede adaptasyon sağladım. Takım arkadaşlarım ve teknik ekip bana çok sıcak yaklaştı.

İspanya'da GCE Villaralbo'dan teklif aldın ve bu teklife olumlu dönüş yapmadın. O dönem neler oldu?

Villaralbo teklifi, benim Avrupa hayallerime daha yaklaştığım ve inandığım bir teklifti. Hatta bu tekliften sonra bunu başarabildiğimi görmek beni çok mutlu etmişti.

Kulübün yaptığı teklif Avrupa'da yaşamak için beni çok zorlayacaktı. Maddi desteği sağlayamadığım için çok üzülerek bu adımı atamamıştım.

Şu an takımına katkıların sayesinde ne kadar sevildiğini fark ediyorum. Türkiye’de kalsan nasıl olurdu düşünmeden edemiyorum. Merak ettiğim bir diğer konu Türkiye ve Filipinler'deki futbol kültürleri arasındaki en büyük farklar nelerdir?

Türkiye'de kalırsam yaşadığım sakatlık sonrasında ilerleyemeyeceğimi düşündüm. Bu yüzden farklı algoritma çizerek ve bu çizdiğim yola inanarak yurt dışına çıkış yaptım.

Türkiye ve Filipinler futbolu arasında tabi ki yüksek bir kalite farkı var. Türkiye futbolu tartışmasız bir şekilde çok daha ileride ve daha ciddi yatırımlar yapıyorlar.

Filipinler futbolu her yıl üzerine koyarak gelişmeye devam ediyor. 

Çok mutlu bir halk var ve stresten çok uzaklar. Bu yaptıkları her işe yansıyor. Futbol ise bunlardan bir tanesi.

Carles Puyol'u idolün olarak görüyorsun. Puyol’un kariyerini ve oyun tarzınızı nasıl etkilediğini düşünüyorsunuz?

Carles Puyol'u sadece futbol alanında değil genel yaşantısını da örnek alıyorum.

Futboldan emekli oluşunun üzerinden yıllar geçse bile, her maç öncesi hazırlanırken Puyol'u izlemek bana motivasyon veriyor. Savaş ruhunu, çalışkan ve saygılı duruşunu her zaman kendime benimsemiş biriyim.

Zor bir soru geliyor. Gelecekte tekrar Türkiye’de bir kulüpte oynamayı düşünüyor musunuz? Eğer dönersen hangi kulüpte oynamak istersin?

İlk hedefim ülkemizi yurt dışında temsil etmek. Bunun için çalışıyor ve mücadele ediyorum.

Böyle bir düşüncem her zaman var.  Bu konularda profesyonel düşünmem gerekiyor.

Hedefi şampiyonluk olan bir kulüpte oynamak isterim.

Ben senin sosyal yaşantında neler yaptığını da öğrenmek isterim. Profesyonel bir futbolcu olarak sahada ve saha dışında nasıl bir rutin izliyorsunuz?

Saha içinde genç kardeşlerime, büyüklerime ve kulüp personellerimize yardım etmek için çabalayan ve onlardan her gün yeni bir şeyler öğrenmek isteyen biriyim. Saha içinde disiplinli olmayı ve çalışmayı seviyorum.

Saha dışında genelde kulüp personelimiz veya takım arkadaşlarım ile zaman geçirmekten hoşlanıyorum.

Futbol dışında yeni şeyler öğrenmek için çabalayan, araştıran ve okumayı seven birisiyim.

Farklı aktiviteler yapmayı seviyorum.

Göktuğ, en son en çok istediğin şey neydi?

Sanırım bu hayatta en çok istediğim şey: hiç bir zaman gerçekleşmeyeceğini bilsem bile..

Babam vefat etti, beni futbol oynuyorken izlemesini çok isterdim.

Son olarak neler söylemek istersin?

Son olarak şunu söylemek istiyorum.

İnşallah ülkeme, memleketime ve aileme yakışır daha nice başarılar elde edebilirim.

Başta ülkemizde bana küçükten büyüğe destek veren herkese ve kıymetli zamanınızı ayırdığınız için sizlere çok teşekkür ederim.

(Yeni Çağrı)