Genel

Trabzonlu veteriner hekim tedavi ederek hayata bağladığı kediyi sahiplendi

- Yaklaşık bir yıl önce klinik bahçesine bırakılan sakat kedi, ötanazi tavsiyesine rağmen pes etmeyen veteriner hekim Selen Nur Kahraman'ın gerçekleştirdiği ampütasyon ameliyatıyla yaşama tutundu - Kahraman: - "Şimdi ön ayaklarıyla hayatına devam ediyor. Çok cana yakın ve kendisini sevdiren bir kedi. Hayat enerjisi çok fazla. Biz sadece destek verdik"

Abone Ol

TRABZON (AA) - DUYGU AVUNDUK - Trabzon'un Akçaabat ilçesinde veteriner kliniği bulunan Selen Nur Kahraman, bahçesine bırakılan sakat kediyi tedavi ederek hayata bağladı.

Kahraman'ın, Yaylacık Mahallesi'ndeki kliniğinin bahçesine yaklaşık bir yıl önce sakat bir kedi bırakıldı.

Arka bacakları ve kuyruğunda sorun olan, metabolik rahatsızlıkları baş gösteren ve omurgasındaki kırıklar yanlış kaynamış kediyi tedavi için kolları sıvayan Kahraman, ötanazinin daha doğru olacağı tavsiyelerine rağmen pes etmedi.

Veteriner hekim, arka bacakları ile kuyruğunu ampüte ettiği, kısırlaştırma ve rektum (kalın bağırsak) genişletme operasyonu uyguladığı kediyi sahiplendi.

Kahraman'ın "Sarı Bebek" adını verdiği hayvan, kliniğin adeta maskotu haline geldi.

Selen Nur Kahraman, AA muhabirine, kedi kapıya bırakıldığında omuriliğindeki kırıkların kaynadığını, bu nedenle müdahale etme şansının olmadığını söyledi.

Ayakları ve kuyruğunun çürümeye başladığını, metabolik rahatsızlıklarının ortaya çıktığını belirten Kahraman, "Ameliyattan önce Sarı Bebek'e özel bir aparat yaptırdık. Yürüteç gibiydi, bir süre devam etti. Ama kendisini kontrol edemiyordu. Ondan da çok hoşnut kalmadı." dedi.

Kahraman, kedinin durumu hakkında birçok meslektaşı ve akademisyenin görüşünü aldığını ifade ederek, şöyle konuştu:

"Ötanazinin Sarı Bebek için daha sağlıklı olabileceğini söylediler. Ama o kadar yaşama sevinci vardı ki ona şans vermeye karar verdik. Ameliyat benim için çok uzun, 2,5 saat sürdü. Ameliyat sırasında üzüldüm ve ağladım. Duygusal bir bağımız oluştu kendisiyle. Şimdi ön ayaklarıyla hayatına devam ediyor. Çok cana yakın ve kendisini sevdiren bir kedi. Hayat enerjisi çok fazla. Biz sadece destek verdik."

- "Yaptığım en zor operasyondu"

Tedavi sürecinde ekip arkadaşlarının kendisine çok yardımcı olduğunu anlatan Kahraman, "Uzun bir yol kat ettik. İdrar ve dışkısını yapamıyor. Sağım şeklinde bastırarak yaptırıyoruz. Aşağısını hissetmediği için o sırada acı hissetmiyor. 10 yıldır klinikte, fakülteyle birlikte 15 yıldır çalışıyorum. Gerçekten hayatımda yaptığım en zor operasyondu. Çok zorlandım ama sonu çok güzel oldu." diye konuştu.

Kahraman, kedinin özel ilgi beklediğine işaret ederek, "Özel mama yiyor çünkü kabız ve ishal olmaması lazım. İçtiği su ve çıkış suyu miktarının aynı olması lazım. Bunları takip ediyoruz. O zorluğu var." dedi.

Bazı hayvanseverlerin Sarı Bebek'i sahiplenmek istediğini ancak kabul etmediğini aktaran Kahraman, bakımının maliyetli olduğunu, mama firmasının sponsor olarak bazen destekte bulunduğunu kaydetti.

Kahraman, "Sarı Bebek'i sosyal medyada çok fazla paylaşmıyoruz, konunun özel ve duygusal olduğunu düşünüyorum. Kliniğe gelen hastalarım görüyor, biliyor, tanıyor. Biz de ona özel olarak bakıyoruz." ifadelerini kullandı.

Kedinin kliniğin maskotu haline geldiğini vurgulayan Kahraman, "Ameliyattan çıkan kedilere refakat ediyor. Ön ayakları çok güzel gelişti. Koltuğa tırmanıyor, yumuşak iniş yapıyor, çok da cesur olduğu için yüksek yerlerden atlıyor ama oralara çıkmaması için çok gayret ediyoruz, bahçe kapımıza dikkat ediyoruz. Gelen hastalarımıza da söylüyoruz." şeklinde konuştu.

- "Sahiplenirken iyice düşünülüp karar verilmeli"

Kahraman, evinde de 4 kedinin bakımını üstlendiğini, kliniğe bırakılan bazı kedi ve köpeklerin tedavilerini kendi imkanlarıyla yaptığını belirterek, bakımları konusunda hayırseverlerin maddi destek sağladığına işaret etti.

4 Ekim Hayvanları Koruma Günü'nü de kutlayan Kahraman, şunları kaydetti:

"Hayvanlar konusunda herkesin artık bilinçlendiğini düşünüyorum. Ama keyfi ya da çocukların isteği üzerine hayvanların sahiplenilmesini istemiyorum. Kesinlikle bir hayvan sahiplenirken iyice düşünülüp karar verilmesini tavsiye ediyorum. Çünkü kapımıza çok fazla hayvan getirip bırakıyorlar. Çocuklar da sokakta hayvanları severken dikkat etmeliler, her gördükleri hayvanı sevmemeleri gerektiğini düşünüyorum çünkü viral, paraziter ve bakteriyel hastalıklar çok fazla yayılmaya başladı. Temkinli bir şekilde sevip eve gittikten sonra dezenfekte olmalarını öneriyorum."