Türkiye'de pirinç denilince ilk akla gelen ilçeleri arasında yer alan Kastamonu'nun Tosya ilçesinde çeltiğin hasadına başlanıldı. İlçenin ekonomi lokomotifi olan coğrafi işaret tescil belgeli Tosya pirinci, çiftçiler tarafından hasat ediliyor.
Türkiye'nin ilk çeltik fabrikasının kurulduğu ilçede coğrafi işaret tescilli Sarıkılçık cinsi pirinç ön plana çıkarken, Osmancık, Efe ve Yatkın çeşitleri de yetiştiriliyor. Çiftçiler tarafından biçerdöverlerle hasat edilen çeltik, güneş altında kurutuluyor.
Daha sonra fabrikalara satılan çeltikler işlenerek Türkiye'nin dört bir yanına gönderiliyor. İlçede yaklaşık 10 bin dekar alana ekilen çeltikten aldıkları verimden memnun olduklarını söyleyen çiftçiler, ürettikleri pirinçlerin Türkiye'nin dört bir yanına gönderildiğini söyledi.
“Eskisi kadar zor değil”
Tosya ilçesine bağlı Ortalıca köyünde çeltik yetiştiriciliği yapan Ahmet Reçber, çeltiğin ekim süreci ile ilgili bilgi vererek, “Çeltiği Mayıs aylarında ekmeye başlarız. Şu anda da hasat ederiz. Tarlalara su akışını iki hafta öncesinden keseriz.
Suları kestikten sonra tarlalar kuruyunca biçime başlanır. Eskisi kadar zor değil. Artık her şey makinelerle yapılıyor. Eskisi kadar zorluğu kalmadı. İlaçları da don ile atıyoruz. Süreç bu şekilde geçiyor. Bizim köyümüzde yaklaşık bin 500 dekar alanda bu pirincin ekimini yapıyoruz. Biçip dövüp pirinç olarak satıyoruz” dedi.
"Tosya pirincinin önemi, pilavının güzel olması"
Ortalıca köyünde çeltik üretimi yapan Aydın Yiğit de arazilerinin bir kısmında sulama suyunun az olması sebebiyle çeltik yetiştiremediklerini belirterek, “Şimdi pirincimizin hasat zamanı. Köyümüzde su sorunundan dolayı bazı tarlalar dönem dönem ekilmiyor.
Hasat zamanı olduğu için tarladayız. Çeltikler harmana geliyor, kurutuyoruz. Kurutulduktan sonra fabrikaya gidiyor. Oradan da satışa sunuluyor. Bizim köyümüzde bin 500 dekar arazide ekiliyor. Bazı yerler su yetersizliğinden dolayı dönem dönem ekilemiyor. Tosya pirincinin önemi, pilavının güzel olması. Fazla iri taneli değildir ama pilavı çok güzel olur. Bundan dolayı da yoğun ilgi görüyor” diye konuştu.
“Karşılığını alıyoruz, Allah bereket versin”
Verimden memnun olduklarını kaydeden Reçber, “Benim çocukluğumdan beri bu işle uğraşıyoruz. Bir yıl pancar ekildi, o zor geldi. Ondan bu yana da hep çeltik ekiliyor. Köyde insan kalmadığından hep emekli insanlar yapıyor. Karşılığını alıyoruz, Allah bereket versin. Pirinç fabrikamız da var. Ticareti de yapılıyor ve genelde İstanbul'a gönderiliyor” şeklinde konuştu.
“Çeltikleri güneşin altına seriyoruz”
Çeltikleri kürekle savurarak kurutan Mahmut Güllü de, “Şu anda hasat edilen çeltikleri kurutuyoruz. Çeltikleri güneşin altına seriyoruz, tarladan biçerdöver getirince boşaltıyoruz. Daha sonra burada kurutuyoruz” şeklinde konuştu.
(iha)