YILANLI HAMAM

        Uzun yıllar önce Halk Eğitimi Merkezi Müdür Yardımcısı olarak görev yaptığım yıllarda Taşköprü kültürü üzerinde araştırmalar yap...

Abone Ol

        Uzun yıllar önce Halk Eğitimi Merkezi Müdür Yardımcısı olarak görev yaptığım yıllarda Taşköprü kültürü üzerinde araştırmalar yaparken karşılaştık bu efsane ile.

Kitapta ki “Yılanlı Hamam”ile bölümü okuduktan sonra sosyal medya üzerinde paylaştım ve olumlu tepkiler aldım.Hemen nerede bu kaplıca ya da hamam gibi sorular gelmeye başladı.Efsanede yerler belirtilmiş olmasına rağmen hala arıyoruz.

Efsanede anlatılan yerlere benzer bildikleriniz varsa bize ulaşın hep beraber Taşköprü Kültürü adına deyim yerindeyse “çorbada tuzumuz” olsun.

Anadolu Türk’ün zengin kültür birikimlerinin olduğu bir coğrafyadır.Bizi biz yapan kültür değerlerinin en güzelini bu topraklarda buluruz.

Efsanelerin güzel bir yanı da bu coğrafya üzerinde yaşayan insanların aynı duyguları ve düşüncelerinin paylaşımıdır.

Aşağıya alıntılamış olduğum bu efsanede belki şaşıracaksınız  belki de bu kadar da olmaz diyeceksiniz. Adı üstünde efsane.Hayal gücünüzü zorlayacaktır diye düşünüyorum.

            Yılanlı Hamam*

            Kastamonu ilimizin Akkaya merkez bucağının Sipahi köyü ile Taşköprü ilçesine bağlı Kese köyünün  arasında şifalı suları ile tanınan şifalı kaplıcalar vardır;  adına Yabanabad Kaplıcaları denilir.

 Halk ise bu kaplıcalara Yılanlı Hamam adını vermiştir.Bu adın verilişinin şöyle bir hikayesi vardır;         

Vaktiyle bu kaplıcaların yerinde küçük bir kaynak varmış.Bir gün,ilerideki tepenin altında bulunan yatır mezarlarının yanından uyuz bir kurt gelir.

Bu kurdun vücudunda bir tek kıl kalmamış.Kurt kaynağa yaslanır,sağa sola dönmeye başlar.Daha sonra birkaç kurt daha bu işe devam eder.

Zamanla kaynağın yerinde bir göl meydana gelir .Diğer taraftan da kurtlar yavaş yavaş iyileşiyor,tüyleri bitmeye başlıyor.Bir gün geliyor ki kurtların ipek gibi tüyleri oluyor.

Artık kurtlar buraya gelmez olurlar. Bu kurtların buraya geldiklerini Sipahi Köyünden kel bir kız görür. Bu kel kız da ,kurtlar gibi günlerce bu suda yuvarlanır,başını yıkar onun da ipek gibi saçları çıkar.Bu hadiseler işitilince eski kaynağın yerine bir hamam yaparlar. Çevre köylerin halkı gelip yıkanır. Gelenlerden hiçbir ücret alınmaz .

Fakat bir zaman sonra burasının paralı olmasını isterler ve bazılarından para alırlar. Bir sabah gelirler ki kapıda büyük bir yılan ,kimseyi içeriye almıyor .Derhal para almaktan vazgeçerler,yılan da bir daha gelmez olur.

      Efsaneyi anlatan yaşlı kadın,kaynağa ilk gelen kurt için “Peygamberlerdendi” demek suretiyle ,çevre halkının kurda izafe ettikleri saygıyı belirtmektedir.

*Kaynak;  PROF. DR. SAİM  SAKOĞLU

ESER: 101 ANADOLU EFSANESİ

Necati DOĞANÇ