Yaşam

Zeki insanlarda bulunan 13 özellik! Listedekiler size uyuyor mu? Siz ne kadar zekisiniz?

Bu maddeler, Quora isimli tartışma sitesinden alınarak bilimsel kanıtlarla desteklendi. Bu araştırma, zeki insanlarda bulunan 13 özelliği ortaya koyuyor. O özellikler nelerdir? Listede size ait özellikler bulunuyor mu?

Abone Ol

Quora isimli  tartışma ve sosyal medya sitesinden alınan veriler, bilimsel kanıtlarla desteklenmiştir. Zeki insanlarda şu 13 özellik bulunuyor: 

DİKKATLERİ KOLAYCA DAĞILMIYOR!

Frank Zhu'nun ifadesine göre, bir kişinin dikkati kolayca dağılmayan ve dikkat dağıtıcı unsurları göz ardı edebilen biri olduğunda, bu genellikle yüksek bir zeka seviyesiyle ilişkilendirilir. Zhu, bu iddiasını 2013 yılında yayımlanan bir makaleye dayandırmaktadır.

Söz konusu makalede, yüksek IQ seviyesine sahip kişilerin bir resmin arka planındaki hareketleri fark etmek için daha uzun bir süreye ihtiyaç duyduğu iki ayrı çalışma anlatılmaktadır. Bu durumun nedeni, zeki kişilerin resimde daha önemli olduğunu düşündükleri kısımlara odaklanmaları ve geri kalanının göz ardı edilmeleri olabilir.

Bu bulgu, dikkat dağılmasının zeka ile ilişkili olduğunu düşündürmektedir. Daha zeki olan bireyler, önemsiz ya da dikkat dağıtıcı unsurları gözlemlemek yerine, önemi olduğunu düşündükleri konulara odaklanma eğilimindedirler.

Sonuç olarak, Frank Zhu'nun belirttiği gibi, dikkatleri kolayca dağılmayan ve dikkat dağıtıcı unsurları göz ardı edebilen insanlar genellikle zeki olarak kabul edilir. Bu fikir, 2013 yılında Current Biology adlı dergide yayımlanan bir makaleye dayandırılmaktadır. Bu makalede, yüksek IQ seviyeleri ile odaklanma süresi arasında bir ilişki olduğunu gösteren çalışmalara yer verilmiştir.

GECE KUŞU OLUYORLAR!

Bir araştırmaya göre, zeka ile gece uyanık kalma arasında bir ilişki olduğu ortaya çıkmıştır. 2009 yılında Personality and Individual Differences adlı dergide yayımlanan bu çalışma, binlerce genç yetişkinin IQ seviyeleri ile uyku alışkanlıkları arasındaki ilişkiyi araştırmıştır. Araştırma sonuçlarına göre daha zeki olan bireyler, hem hafta içi hem de hafta sonu geç yatıp geç kalkma eğilimindedir.

Ayrıca, 1999 yılında aynı dergide yayımlanan başka bir çalışma da aynı sonuçları desteklemiştir. Bu çalışma, 400 hava kuvveti personelini incelemiş ve zeka ile gece uyanık kalma arasında benzer bir ilişki bulmuştur.

Bu bulgular, zeka ile uyku alışkanlıkları arasındaki bağlantıyı gösteren önemli kanıtlar sunmaktadır. Ancak, daha fazla araştırma yapılması gerekmektedir.

UYUMLU KİŞİLER OLUYORLAR!

Zeki insanların esnek olması, farklı koşullar ve kısıtlamalarla başa çıkma yetenekleriyle ilişkilendiriliyor. Quora kullanıcılarından Donna F Hammett'in belirttiği gibi, zeki insanlar herhangi bir zorlukla karşılaştıklarında hızla uyum sağlayabiliyorlar. Bir araştırma da bu iddiayı destekliyor ve zekanın, insanların kendi davranışlarını değiştirme veya bulundukları ortamda değişiklik yapabilme yetileriyle ilişkili olduğunu belirtiyor. Bu demektir ki, zeki insanlar çevreye daha iyi uyum sağlamak için gerektiğinde adapte olabiliyor ve değişikliklere kolayca ayak uydurabiliyorlar.

''BİLMİYORUM'' DEMEKTEN ÇEKİNMEZLER!

Zeki insanlar, bilmedikleri konularla karşılaştıklarında bunu kabullenmeyi becerirler. Jim Winner'a göre, zeki insanlar "Bilmiyorum." demekten korkmazlar, çünkü bilmedikleri bir konuyu öğrenebileceklerini bilirler. Bu görüş, Justin Kruger ve David Dunning tarafından gerçekleştirilen bir çalışma ile desteklenmektedir. Bu çalışma, Journal of Personality and Social Psychology adlı dergide yayımlanmıştır. Çalışmaya göre, kişinin zekası ne kadar düşükse, kişi kendi bilişsel yeteneklerini olduğundan daha üstün görme eğilimindedir.

UÇSUZ BUCAKSIZ BİR MERAKA SAHİPTİRLER

Albert Einstein'ın ünlü bir alıntısında belirttiği gibi, özel bir yeteneği olmadığını sadece meraklı bir kişi olduğunu söyler. Bununla birlikte, Keyzurbur Alas adlı kullanıcının ifade ettiği gibi, zeki insanlar genellikle sıradan insanların dikkatini çekmeyen konularla ilgilenirler. Bu düşünceyi destekleyen bir araştırmaya göre, Birleşik Krallık'ta yapılan bir çalışmada, çocuklar arasındaki zeka seviyesi ile deneyimlere açıklık arasında bir ilişki olduğu gözlemlenmiştir. Bilimciler, bu çalışmada 50 yıl boyunca Birleşik Krallık'ta doğan insanları izlemişler ve daha yüksek IQ seviyesine sahip olan 11 yaşındaki çocukların yetişkinlik döneminde deneyimlere ve tecrübelere daha açık olduklarını tespit etmişlerdir.

Bu araştırma, IQ seviyesi ile deneyimlere açıklık arasında bir ilişki olduğunu gösteren önemli bir kanıt sunmaktadır. Zeki çocukların yetişkinlik döneminde daha fazla deneyim ve tecrübe edindiği görülmüştür. Bu durum, zeka düzeyinin insanların merakını ve ilgisini artırarak, daha farklı konulara yönelmelerine yardımcı olduğunu göstermektedir.

Sonuç olarak, Einstein'ın meraklı olma ve Alas'ın başkalarının dikkatini çekmeyen alanlarla ilgilenme düşünceleri, zeka ile deneyime açık olma arasında güçlü bir bağlantı olduğunu destekleyen araştırmalarla uyumlu görünmektedir. Zeki insanlar, genellikle sıradan insanların farkında olmadığı konulara ilgi duyarlar ve kendilerini sürekli olarak yeni deneyimlere açık tutarlar. Bu nedenle, zeka düzeyi yüksek bireylerin genellikle daha fazla deneyime sahip oldukları söylenebilir.

AÇIK FİKİRLİ OLURLAR!

Zeki insanlar, yeni fikirler ve fırsatlar karşısında kendi düşüncelerinden vazgeçmeye ve çevrelerindeki insanların fikirlerini gözden geçirmeye isteklidir. Onlar, kendi bilgi ve deneyimleriyle sınırlı kalmak yerine, farklı bakış açıları arayarak düşünce dünyalarını genişletirler. Bu nedenle, üniversiteye giriş ve zeka testlerinde daha yüksek puan alma eğilimi gösterirler. 

Ancak zeki insanlar kendilerini her fikre ve bakış açısına kapamazlar. Onlar, bilimsel ve mantıklı bir yaklaşımla farklı fikirleri değerlendirir ve kabul edilmesi gerekenleri belirler. Kendi içsel değerleri ve inançlarına uygun olan fikirleri benimsemeyi tercih ederler. Bu, zeka ve önemli kararlarını yaparken dikkatli ve özgün bir şekilde düşünmelerini sağlar.

Sonuç olarak, zeki insanlar yeni fikirlere ve fırsatlara açık olmakla birlikte, eleştirel düşünme ve analiz yetenekleri sayesinde hangi fikirleri ve bakış açılarını benimsemeleri gerektiğini de bilirler. Onların açık fikirlilikleri, kendilerini sürekli geliştirmelerine ve başarıya daha yatkın olmalarına yardımcı olur.

TEK BAŞLARINA VAKİT GEÇİRMEYİ SEVERLER!

Dipankar Trehan adlı bir kullanıcı, zeki insanların bireysel olmaya daha meyilli olduklarını iddia ediyor. Son zamanlarda British Journal of Psychology'de yayınlanan bir araştırma ise, zeki insanların sosyalleşmekten ortalama insanlar kadar keyif almadığını öne sürüyor.

Dipankar Trehan, entelektüellerin daha çok bireysel aktivitelere yönelme eğiliminde olduğunu belirtmenin ardından, British Journal of Psychology'de yayınlanan yeni bir araştırma, sosyal etkileşimlerin zeki insanlar için beklenenden daha az memnuniyet sağladığını ortaya koymaktadır.

İRADELERİ GÜÇLÜDÜR!

Zoher Ali, zeki insanların zorlukların üstesinden gelmek için planlama yapma, hedef belirleme, alternatif stratejiler keşfetme ve bir işin sonuçlarını öngörme yeteneklerini kullandığını söylemektedir. Bu sav, 2009 yılında Psychological Science adlı dergide yayımlanan bir çalışmanın sonuçlarıyla desteklenmiştir. Çalışma, irade ve zeka arasında bir bağlantı olduğunu ortaya koymuştur.

Katılımcılara finansal seçenekler sunulan bu çalışmada, insanlara ya o anda az miktarda ödeme almayı ya da ileri bir tarihte daha büyük miktarda ödeme almayı seçme şansı verilmiştir. Araştırmacılar, ileri tarihte daha büyük ödeme seçen (daha iradeli olan) katılımcıların genellikle zeka testlerinde daha yüksek puan aldığını fark etmişlerdir.

Bu bulgu, zekanın iradeyle ilişkili olduğunu düşündürebilir. Zeka, planlama, hedef belirleme ve sonuçları öngörme gibi bilişsel süreçleri gerektiren zorlukların üstesinden gelme becerilerini destekleyebilir. Dolayısıyla, daha iradeli olan insanlar genellikle daha zeki olabilirler.

Bununla birlikte, bu çalışma sadece bir ilişkiyi belirlemekte olup neden-sonuç ilişkisini kanıtlamamaktadır. İrade ve zeka arasında bir ilişki olduğunu göstermek için daha fazla araştırma yapılması gerekmektedir. Bu şekilde, zeki insanların zorluklarla başa çıkma becerilerindeki rolünü daha iyi anlayabiliriz.

EĞLENCELİ İNSANLARDIR!

Advita Bihani isimli bir kullanıcı, zeki insanların mizah duygusunun daha gelişmiş olduğunu iddia ediyor. Aynı fikre sahip olan New Mexico Üniversitesi araştırmacıları ise, yaptıkları bir araştırma sonucunda profesyonel komedyenlerin sözel zekalarının ortalamadan daha yüksek olduğunu kanıtladılar. 

Bu araştırma, zekanın mizahla olan ilişkisini anlamak adına önemli bir adımdır. Mizah, sosyal ilişkilerde ve iletişimde önemli bir rol oynar. Zeki insanların mizah duygusunun daha gelişmiş olması, sosyal bağlantıları güçlendirir ve iletişimi kolaylaştırır.

Mizah, birçok farklı beceriyi gerektirir. Zeka, mizahın altında yatan dilbilgisel ve bilişsel becerileri etkiler. Zeki insanlar, kelime oyunlarına, espri anlayışına ve olayları farklı bir açıdan ele alma yeteneklerine sahip olma eğilimindedirler. Bu da mizahı daha etkili bir şekilde kullanmalarına olanak sağlar.

Araştırmacılar, profesyonel komedyenlerin zeka puanlarının ortalamadan daha yüksek olduğunu tespit ettiler. Bu sonuçlar, zekanın mizahı etkilediğini destekleyen güçlü kanıtlar sunmaktadır. Ancak, bu araştırmanın sınırlamaları da vardır ve diğer faktörlerin de mizahı etkilediğini unutmamak önemlidir.

Sonuç olarak, hem Advita Bihani'nin hem de New Mexico Üniversitesi araştırmacılarının fikirleri, zeki insanların mizah duygusunun daha gelişmiş olduğu yönünde birleşmektedir. Zeka, mizahın temel becerilerini etkileyerek, sosyal bağlantıları güçlendirir ve iletişimi kolaylaştırır. Mizah, zekayı ve yaratıcılığı birleştiren bir sanat olarak, insanların yaşam kalitesini artıran ve günlük stresleri azaltan bir rol oynamaktadır.

DUYGUSAL ZEKALARI GELİŞMİŞTİR!

Bazı Quora kullanıcılarına göre, zeki insanlar genellikle karşılarındaki kişinin duygusal durumunu veya düşüncelerini neredeyse tam olarak anlayabilirler. Bu, kişinin duygusal zekasının yüksek olduğunu gösterir. Psikologlar da aynı fikirdedir ve başkalarının ihtiyaçlarını ve hislerini anlayabilmenin duygusal zekanın temel taşlarından biri olduğunu belirtir.

Yüksek duygusal zekaya sahip bireyler, yeni insanlarla tanışmaya ve onları yakından tanımaya daha istekli olurlar. Bunun sebebi, başkalarının duygusal durumlarını ve ihtiyaçlarını doğru bir şekilde anlamalarının, ilişkileri geliştirmelerine ve insanlar arasında daha iyi bir bağ oluşturmalarına yardımcı olmasıdır.

Bu tür insanlar, empati kurma yeteneklerinde ustalaşmışlardır ve başkalarının duygusal ihtiyaçlarını önemserler. İletişim becerileri gelişmiştir ve insanlarla daha derin ve anlamlı ilişkiler kurabilirler. Kendilerini başkalarının yerine koyabilme yetenekleri, onları insanlara daha çekici kılar ve yeni insanlarla güçlü bağlar kurmalarına yardımcı olur.

Duygusal zekası yüksek bireyler, insanlar arasında daha iyi anlayış ve empati kurabildikleri için çevrelerindeki kişilerin duygusal durumlarına daha duyarlıdırlar. Bu da onları liderlik pozisyonlarına uygun hale getirir ve insanları motive etme yetenekleri ile başkalarına ilham verirler.

Sonuç olarak, yüksek duygusal zekaya sahip bireyler yeni insanlarla tanışmaya ve onları daha yakından tanımaya istekli olurlar. Duygusal zeki insanlar, insanlar arasında güçlü bağlar kurmayı ve başkalarını anlamayı başaran bireylerdir. Herkesin duygusal zekasını geliştirmek için çalışabileceği unutulmamalıdır, çünkü bu yetenek insan ilişkilerinde büyük bir rol oynamaktadır.

ALAKASIZ GİBİ GÖRÜNEN KAVRAMLAR ARASINDA BENZERLİK BULABİLİRLER!

Bu yetenek, zeki insanların düşünme tarzlarından kaynaklanmaktadır. Onlar alışılagelmiş düşünce kalıplarının dışına çıkarak farklı kavramları birleştirebilme yeteneğine sahiptir. Bu sayede, normalde birbiriyle ilişkisiz gibi görünen şeyler arasında beklenmedik ilişkiler ve örüntüler keşfedebilirler.

Bu özellik, zeki insanların daha yaratıcı ve yenilikçi düşünebilmesine olanak sağlar. Onlar, farklı kavramları birleştirerek yeni fikirler ortaya çıkarabilir ve olağandışı çözümler bulabilirler. Bu yetenekleri, kreatif çalışmalarda, bilimsel araştırmalarda veya problem çözme süreçlerinde büyük bir avantaj sağlayabilir.

Ancak, bu yetenek her zaman açıkça gözlemlenebilen bir özellik değildir. Zeki insanlar arasında farklılık gösterir ve herkesin aynı derecede gelişmiş bir bağlantı kurma yeteneği olmayabilir. Ayrıca, yaratıcı düşüncenin sadece zeka ile ilişkili olmadığı da unutulmamalıdır. İnsanlar farklı beceri ve yeteneklere sahip olduğundan, herkes bu tür bağlantıları kurma konusunda aynı yeteneğe sahip olmayabilir.

İŞLERİNİ ERTELEMEYİ SEVERLER!

Mahesh Garkoti, kullanıcılardan zeki insanların sıradan işleri ertelemeye daha meyilli olduğunu belirtiyor. Ona göre, bu insanlar daha önemli ve öncelikli görevlere odaklanmayı tercih ediyorlar. Wharton Üniversitesi psikologlarından Adam Grant ise işleri ertelemenin yenilikçilik için önemli bir faktör olduğunu savunuyor. Grant'a göre, Steve Jobs da bu yöntemi takip eden başarılı bir örnektir.

Bu düşünceler, erteleme kavramına farklı bir bakış açısı sunuyor. Geleneksel olarak, ertelemenin bir sorun olduğu düşünülür ve verimlilik düşüşüne yol açtığına inanılır. Ancak Garkoti ve Grant'in ortaya koyduğu tez, zeki insanların ertelemeyi stratejik bir şekilde kullandığını öne sürmektedir.

Birçok insan için ertelemenin temel nedeni motivasyon eksikliği veya tembellik olarak görülür. Ancak Garkoti'ye göre, zeki insanlar sadece sıradan işleri ertelemekle kalmaz, aynı zamanda yaratıcı projeler veya daha büyük hedeflere yönelirler. Bu, onların ortaya çıkardığı yeniliklerin ve başarıların anahtarı olabilir.

Adam Grant'in iddiası da oldukça çarpıcıdır. Ona göre Jobs, büyük başarılar elde etmek için işleri ertelemeyi bilinçli bir şekilde kullanmıştır. Yenilikçilik ve özgünlük konusunda ünlü olmasının ardında, işleri erteleyerek farklı fikirlerin olgunlaşmasına ve daha iyi sonuçlar elde etmeye olanak sağlaması yatabilir.

Garkoti ve Grant'ın sunmuş olduğu bu düşünceler, ertelemeyi sadece olumsuz bir alışkanlık olarak görmememizi sağlıyor. Belki de işleri ertelemek, daha önemli ve öncelikli olan konulara odaklanmamızı sağlayan bir stratejidir. Ancak tabii ki, ertelemenin aşırıya kaçmaması ve verimsizliğe yol açmaması önemlidir.

KENDİ ELLERİNDE OLMAYAN SORUNLARA BİLE KAFA YORARLAR

Ram Kumar'a göre, zeki bireyler, diğer insanlardan farklı olarak evrenin ve hayatın anlamı gibi büyük meselelerle ilgilenirler. Bu ilgi, onların varoluşsal kafa karışıklıklarını artırabilir ve kaygıya daha meyilli olmalarını sağlayabilir. Zeki insanlar, derin düşünceleri, anlamlı ilişkilerin arayışı ve kendilerini sorgulamalarıyla bilinirler. Bu düşünsel süreçlerde, insanın varoluşu, yaşamın amacı ve insanın yerini sorgulama eğilimi vardır. Bu kafa karışıklıkları ve sorgulamalar, zeki insanların hayatla ilgili daha fazla kaygı yaşamalarına neden olabilir. Çünkü büyük problemlerle uğraşmak, insanın kendi yerini ve amacını bulmak için önemli bir adımdır. Bu süreçte, yüksek düşünce kapasitesine sahip bireyler bazen içsel olarak kaybolabilir ve kaygıyla mücadele etmek zorunda kalabilirler. Zeka, bilgi ve anlayış ile birleştiğinde, bazen kendini anlama ve hayatın anlamını keşfetme çabasının ardında gelen kafa karışıklığı ve kaygıyı artırabilir. Bu nedenle, zeki insanlar, varoluşsal sorularla ilgilenmekle birlikte, bu sürece adaptasyon sağlama ve kaygılarını kontrol altında tutma becerisini de geliştirmek zorunda kalabilirler.

Kaynak: Science Alert