Oyuncu Zeynep Koçak 23 yıldır uğraştığı hastalığı hakkında ilk kez konuştu. Koçak; derealizasyon hastalığıyla mücadele ettiğini ve maalesef tedavisinin olmadığını ifade etti. İşte Zeynep Koçak’ın üzücü açıklamalarının detayı…
Çok Güzel Hareketler Bunlar programı ile tanınan ve sevilen oyuncu Zeynep Koçak derealizasyon hastalığı hakkında açıklamalarda bulundu. Zeynep Koçak sevenlerini üzen bu hastalığın tedavisi olmadığını ve 23 yıldır bu hastalıkla uğraştığını sosyal medya hesabından duyurdu…
Zeynep Koçak: “Tedavisi yok!”
Zeynep Koçak derealizasyon hastalığını özetle “gerçeklik algısının yitirilmesi” olarak ifade etti. "Ben isyan edeceğim biraz" diyerek söze giren Koçak “Ben yaklaşık 23 yıldır Derealizasyon adı verilen yani gerçeklik algısının yitirilmesi olarak özetleyebileceğim, normalde 15'er dakikalık ataklar halinde olan ama bende atipik bir versiyonu mevcut olduğu için 23 senedir aralıksız 7/24 her gün yaşadığım ve gerçek hissetmek nasıl bir şey artık unutalı çok olduğu bir rahatsızlıkla uğraşıyorum..." dedi. Devamında ise Koçak "Maalesef tedavisi olmayan bu rahatsızlıkla beraber üzerine anksiyete, panik atak gibi bir rahatsızlıklar eklenince inanın her şey yolunda gitse bile ilerlemek çok zor oluyor" diye ekledi…
Peki tedavisi olmayan Derealizasyon nedir?
Zeynep Koçak'ın açıklamalarının ardından derealizasyon hastalığı nedir? belirtileri nelerdir merak ediliyor... İşte Derealizyon hastalığı ile ilgili detaylar...
Derealizasyon, bireylerin çevrelerinden soyutlanmış hissettiği zihinsel bir durumu ifade eder. Aynı zamanda duyarsızlaşma olarak adlandırılan bu durum, kişinin etrafındaki insanlar ve nesnelerin gerçek olmaktan çıkmasına neden olabilir. Olaylardan uzaklaşmış, soyutlanmış ve belirsiz bir hissiyatla çevresini algılamak demektir. Gerçeklik duygusunun kaybı veya algının değişmesi anlamına gelen bu psikolojik durum, bireyin kendi bedeni ve zihinsel süreçleriyle arasındaki bağlantının zayıflamasıyla karakterizedir.
Derealizasyon belirtileri nelerdir?
·Zamanın durduğu, yavaşladığı veya hızlandığı hissi
·Kendi ve çevrenize zarar verme isteği
·Yoğun bir şekilde kendi bedeninizden kopmuş hissetme düşüncesi
·Dünya, çevre ve insanlarla aranızda bir duvar olduğunu düşünme
·Kontrolün büyük ölçüde kaybedilmiş hissi
·Dışarıdaki seslerin çok cılız, şiddetli veya bozuk duyulması
·Etrafınızdaki nesne ve insanların bulanık, puslu ve yapay gibi görünmesi
·Sürekli endişeli ve üzgün bir ruh halinde olma
·Aşırı derecede duygusal uyuşukluk