Üroloji Uzmanı Ahmet Köse ile Radyoloji Uzmanı Hale Kabacaoğlu'nun tek çocukları olan Neslihan Köse, 2001 yılında Eskişehir Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümü 2’nci sınıfta okurken yılbaşı tatili için Bursa'da yaşayan ailesinin yanına geldi. Duş almak için banyoya giren Neslihan, uzun süre kalınca, durumdan şüphelenen annesi Dr. Hale Kabacaoğlu içeri girdi.
Kızını yerde hareketsiz bulan Dr. Kabacaoğlu, olayın şokunu üzerinden atıp, Neslihan’ın duran kalbini, yaptığı kalp masajıyla yeniden çalıştırdı. Neslihan Köse, çağırılan ambulansla Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Karbonmonoksit zehirlenmesi nedeniyle komaya giren genç kız, önce Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne, buradan da İstanbul'daki, o dönem ismi GATA olan Sağlık Bilimleri Üniversitesi Sultan Abdülhamid Han Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edildi. Hastanede 2 ay kalan Neslihan, annesinin isteğiyle Ankara Bilkent TSK Rehabilitasyon ve Bakım Merkezi’ne yatırıldı.
Çekilen MR’ında tıpta ‘atrofi’ diye tanımlanan beyin hücrelerinin tamamına yakınının ölü olduğu görüldü. Kızına, ölümü yakıştıramayan Hale Kabacaoğlu, doktorların "Gerekirse organ bağışı yapar mısınız?" teklifini kabul etmedi.
BİTKİSEL HAYATTAKİ KIZINA MÜZİK DİNLETİP, KİTAP OKUDU
Eşinden boşanıp mesleğine ara veren Hale Kabacaoğlu, velayeti kendisinde olan kızının tedavisi süresince hastanede çocuğunu yalnız bırakmadı. Bitkisel hayattaki çocuğuna, Mozart'ın parçalarını dinletip, kitap okudu, hikayeler anlattı. Yanından ayrılmadığı Neslihan'ın, geceleri uyurken düşmemesi için de kelepçeyle elini eline bağladı. Neslihan aylar sonra, hafızası silinmiş olarak gözlerini açtı, uzun süren tedavinin ardından da taburcu edildi.
Hale Kabacaoğlu, 19 yaşındaki kızını yeni doğan bir bebek gibi 3 sene altını bezledi, ardından da yemek yeme ve tuvaletini giderme gibi temel eğitimler verdi. Fitoterapi, apiterapi, hirudoterapi, bioenerji, 2 kez kök hücre nakli yaptırdı. Sağlığına kavuşması için, Brezilya, Avusturya, Güney Kore'ye götürdü. Verdiği eğitim ve yaptığı tekrarlarla, Neslihan'a okuma ve yazmayı hatırlattı.
‘KIYAMETTEN SONRA İŞİN O KADAR KOLAY OLMADIĞINI ANLADIM’
2001 yılında Neslihan’ı banyodan ölü çıkardığını, kızının göz bebeklerinde 15 gün ışık refleksi dahi olmadığını ve kayıtlara da ölü olarak geçtiğini ifade eden ancak bir an olsa bile ümidini kesmediğini belirten Hale Kabacaoğlu, “İlk doğurduğum çocuk normal bir çocuktu. 19 yaşına kadar normaldi. Kıyametten sonra, ben her şeyi yeni doğmuş gibi öğretirim diye düşünürken, işin o kadar kolay olmadığını anladım. Çünkü normal bir insan beynine bazı şeyler öğretmek çok kolay ama bütün hatları kopmuş, kesilmiş, nöronları olmayan bir beyine bazı şeyleri öğretmek çok çok zor. Defalarca tekrarlaya tekrarlaya yer etmesini sağlıyorsunuz. Bir tuvalet eğitimi için 6 ay ben banyoda hayatımı geçirdim. Dil felcini çözmek için 1 hafta boyunca sabah 8’den gece 12’ye kadar sürekli sayı saydırttım. Çok büyük bir mücadele, çok büyük bir azim ve evet çok büyük bir sabır. Neslihan için diyorlar ki, ‘En büyük avantajın annenin Hale Hanım olması.’ Ben bütün hepsini Neslihan'da kullandım. Doktorluğumu da anneliğimi de sağlık personelliğimi de hepsini” sözleriyle yaşadığı zorlu süreci anlattı.
‘ŞARKILAR ÖLMÜYORMUŞ’
Sosyal hayata adapte olması için Türk sanat müziği korosunda eğitim alan, hem solo hem koro konserle ilk sahne deneyimini de yaşayan Neslihan’ın, şarkı söylemeyi çok sevdiğine dikkat çeken Hale Kabacaoğlu, “Amerika'ya gittiğimde, oradaki tıp bilim adamlarıyla görüştüğümde, bana bir Koreli çocuktan bahsetmişlerdi, dünyada yaşayan ilk vaka oymuş diye. Egzoz gazından zehirlenmiş. O da şarkıcı olmuş. Kore'ye götürdüğümde de bana öyle dediler. Şarkının beyinde belli bir yeri yokmuş. Yani hafızada, bellekte yeri yokmuş. Dolayısıyla onu kronolojik sırayla geri çağıracak yer olmadığı için, şarkılar ölmüyormuş. Eski şarkıları da hatırlıyor, yeni kayıt da yapıyor. Şarkı hafızası böyleymiş” diye konuştu.
‘İKİNCİ BİR NESLİHAN YETİŞTİRİYORUZ’
Annesi sayesinde hayata yeniden dönme şansı yakaladığını ifade eden Neslihan, “Hayata yeniden başladım. İkinci bir Neslihan yetiştiriyoruz çünkü. Bu Neslihan güzel, şirin, tatlı. Tatlı bela. Kendimi severim. Hayattaki vazgeçilmezim annem, annemden başka kimse olamaz ki” diye konuştu.
Neslihan’ın en büyük hayali ise Tarkan’la birlikte şarkı söylemek. Tarkan’ı çok sevdiğini söyleyen Neslihan, onun parçalarından birini de seslendirerek, “Tarkan'ı çok seviyorum. Onunla beraber şarkı söylemek istiyorum” dedi.
( milliyet )