Uzlete çekildiğinde, kalbini Rab’a bağlardı
Öldürülen kızlar için, Kâbe ye bakıp ağlardı
Onca zulüm ve haksızlık, hep ciğerini dağlardı
Muhammed’in üzgün hali, arşı alada çağlardı
Cehaletin altın asrı, kan, gözyaşı gönül harap
Mazlumlar bi çare kalmış, olsaydım der keşke türap
Zalimin elinde kadeh, durmadan içtiği şarap
Semadan yayıldı huzme, doğdu Güneş, değil serap
Cebrail indi vahiyle, Kur’an’ın ilk emri oku
Karanlığı aydınlatan, felah’a erdiren doku
Muhammed oldu Peygamber, onun ten’i Gül’den koku
İman eden ümmetine, varit şefaat hukuku
Kendince bahane bulup, ibadetten kaçan insan
Allah için orucu tut, fırsatı kaçırma davran
Aldanma nefsine artık, fayda etmez şöhret ve san
Ey din kardeşim unutma! Ölüm, saniyelik bir an.
Oruç tutan kullarını, Rahmanımız çok seviyor
Müslüman hayır işlerse, en az on kat veriliyor
Mevla’ya isyan edenler, sıkıntıdan deliriyor
Orucun sevabı gani, miktarını Hak biliyor
Sahura bereket akar, melekler sevinçle bakar
Zekât ve sadaka veren, cimriliği yoldan kakar
Sabırla bekler iftarı, cennet bahçesine akar
Kur’an okur, dua eder, bu meziyet ne hoş vakar
Mübarek şehri Ramazan, bayram gibi her bir günü
Günahı geride bırak, sevin artık unut dünü
Bağışlanma vakti geldi, bereketlendir ömrünü
Leyle’i kadir akşamı, tüm müminlerin düğünü
Şerefi yüksek müstesna kıymetli mübarek ansın
Nefessiz kalan beşere, hidayet bulduran cansın
Mübarek geceye eren sağanak nurda yıkansın
Tövbe istiğfar edenler, af ve mağfirete kansın
Bu aya herkes ulaşmaz, ermeden gitti nicesi
Abdest alıp zikir yapan, dilinde Allah hecesi
Yetimleri koruyanın artar daim derecesi
Bin aydan hayırlı olan bu gece Kadir gecesi.
Ali KORKMAZ